“Bütçe umut verici değil”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Bütçe, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için umut verici değil” değil, Bütçe’ye oylarını olumsuz olduğunu açıkladı
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis’te yaptığı konuşmada belirsizliklerle dolu ve öngörülemez olarak değerlendirdikleri bütçeye hayır oyu vereceklerini açıkladı.
Belirsizlik ortamına katkı koyan bir bütçe ile karşı karşıya olunduğuna işaret eden Erhürman, Bütçede yazılanlar, yaşananlar ve söylenenlerin birleştirildiğinde ortada büyük bir belirsizlik olduğunu görüldüğünü kaydetti.
“Protokoller hakkındaki belirsizlik sürüyor”
Türkiye ile imzalanacak 2020 Protokolü’ne dair en ufak bir bilgileri olmadığını ifade eden Erhürman, somut olarak taahhüt edilenlerin bilinmesi gerekliliğine işaret etti.
Erhürman’ın ifadeleri şöyle:
“Bütçe görüşmeleri başladığı zaman TC ile imzalanmış antlaşmadaki 97 milyon henüz gelmemişti. 653 milyon 500 bin gelmişti. 521 milyon da kullandırılmıştı. Rakamlar buydu. Son ziyaretten sonra yeni rakamları mecliste duymadık. Bu işi birlikte yapacağız diyorsunuz. Biz varız. Ama “birlikte yapacağız” diyorsak şunu öğrenmeye ihtiyacımız var: 97 milyonluk gelmeyen rakam geldi mi? Alt yapıda gelen 94 milyondan 9 milyon 400 bin dışında herhangi bir rakam kullandırıldı mı? Reel sektör için gelen 47 milyon 500 bin kullandırıldı mı? Bunları bilmek durumundayız eğer bu işi birlikte yapacaksak ki biz birlikte yapalım diyenlerdeniz. Bu rakamları bilmezsek Sayın Başbakanın basına verdiği beyanatlardan anladığımız kadarıyla Ocak ayı itibarıyla imzalanması planlanan yeni protokoldeki öngörüleri de değerlendirmemiz mümkün olmayacak. Bu bütçe 1 milyar 400 milyon TL’nin 2020 içerisinde aktarılacağı varsayılarak hazırlanmış bir bütçedir. 3,5 ay önce protokolde 750 milyon aktarılacağı öngörüsü vardı. 97’si hiç aktarılmadı. 130 milyon civarında da aktarılıp kullandırılmayan kısım var.”
“2020 Protokolü hakkında en ufak bir bilgimiz yok”
“15 Ocak dediğimiz 25 gün sonrasıdır. Arada da yılbaşı tatili var. O zaman karşımızda 15 günlük bir süre var demektir. Bu sürede çalışmaları tamamlanacak ve imzaya hazır hale gelecek bir protokol varsa ve bu işi birlikte yapacaksak nasıl olur da hala en ufak bir bilgimiz yok. Başbakanın bu konuda meclisi bilgilendirmesi gerekir. Başbakan ortada yok. İmzalanacak olan protokol bir mi üç yıllık mı, öngörüleri nelerdir, taahhüt altına gireceğimiz şeyler nedir? Kamu reformu bu protokolde olacak mı? ‘Ortağımızla aramızda görüş ayrılığı var bu yüzden kamu reformu ele alınmadı’ dediniz. Ocak 15’te imzalanacağını söylediğiniz protokolde kamu reformu olacak mı? Kamu reformunda yapılacaklar ve yapılmayacaklar konusundaki somut öngörüler nelerdir?”
“Protokoller somut ifadeler içermeli”
“Somut olarak neleri taahhüt ettiğinizi görmemiz gerekiyor. Önümüzü görebileceğimiz hiçbir şey yok. Aslında tarihler, rakamlar da havada uçuşuyor. Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak önemlidir ama yeterli değildir. Bu ilişkilerin doğru zeminde olması gerekir ve şu anki bu zemin doğru değildir. Biz meclis olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Bu meclis sizlerin hep söylediği gibi yüce ise bütün bunlardan haberdar olması gerekir, katkı koyacak duruma getirilmesi gerekir. Böyle bir yaklaşımla bizim bu ekonomik sıkıntılı dönemde önümüzü görmemiz mümkün değil. Bu protokoller meselesi doğru zeminde ele alınmalı artık. Altına imza attığımız anda neyi taahhüt ettiğimizi bilmemiz gerekir. Ben hükümetteyken öyle yaptım. Protokol somut ifadeler içermek zorundadır dedim. Artık bu sıkıntıyı aşmamız gerekiyor. Meclis onay makamı değildir.”
İmar Planı…
Yeniboğaziçi, Mağusa, İskele İmar Planı’na ilişkin de konuşan Tufan Erhürman, Başbakan’ın bu konuda açıklama yapmamasını eleştirdi.
Erhürman’ın ifadeleri devamla şöyle:
“İmar Planı için son tarih Aralık sonu dendi. Bugün ayın 20’si... Hala bu konuda ne olacağına dair Başbakanın ağzından bir kelime duymadık. Ya imar planı kamu yararı çerçevesinde eleştirildiği bu haliyle yürürlüğe girecek ya da girmeyecek ve emirnamenin süresi uzatılacak araya da seçim girecek ve imar planı kaynayıp gidecek. Başbakanın bu konuda iki kelam etmesi gerekmiyor mu artık? Meclisin bilgisinde hiçbir şey yok. İmar planı ile ilgili en çok tarım arazileri konuşuluyor ama ilgili Bakanın açıklamalarından da bir şey anlamıyoruz. Meclis çatısı altında bile hiçbir şekilde doğru bilgiye ulaşmak mümkün değil. Bunu vermekle yükümlü olan bir numaralı arkadaşımız, Sayın Başbakan, yanıt verirken, ana muhalefetteyken sergilediği soru sorma performansının yüzde biri kadar bile performans sergilemiyor.”
Geçitkale İHA-SİHA meselesi…
“Bu konu hakkında kimse bir şey söylemeyecek mi?”
Bütçe görüşmeleri sırasında, tüm milletvekilleri Meclis’teyken Bakanlar Kurulu’nun toplanıp
Geçitkale Havaalanı’na ilişkin karar ürettiğine işaret eden Erhürman, hiçbir şekilde muhalefete haber verilmemesine de tepki gösterdi.
Erhürman’ın ifadeleri şöyle:
“Bütçe görüşmeleri sırasında hepimiz bu meclisteyken bakanlar kurulu toplantı yapıyor, karar üretiyor ve hiçbir şekilde bize haber verilmiyor. Basından ertesi gün öğreniyoruz. Bu kadar gün geçti üstünden hala hükümetten tek bir yetkili ana muhalefet partisine tek bir toplantıda tek bir bilgi aktarmış değil. Bizden ne bekleniyor? Basını takip edip öğrenmemiz mi? Hem adamız hem bölgemiz açısından son derece önemli olan bu konu hakkında kimse bir şey söylemeyecek mi? Üstelik turizm ve yükseköğretim açısından da çok önemli bir konu. Hiç olmazsa birileri çıksın bizi muhatap alma lütfunu göstersin. Kıbrıslı Türkler özne olmalı derken siz ana muhalefeti dahi bilgilendirmiyorsunuz, istişare süreçlerine bizleri katmıyorsanız bu işler nasıl birlikte yapılacak?”
Kapalı Maraş…
“Dediklerinizin artık ciddiye alınmadığını görmüyor musunuz?”
“Maraş konusunda da yine haberimiz yoktu basından öğrendik, bize bilgi aktarın dedik. Bu bir envanter çalışması dediler. Ondan sonra Başbakan neler neler söyledi. KKTC yönetimi altında açmak mı dersiniz, Türkiyeli iş insanlarını buraya davet etmeler mi istersiniz, BM muhatabım değildir açıklaması mı istersiniz, BM kararları bizi bağlamaz açıklamaları mı istersiniz? Bugüne kadar bize verilen tek bilgi ise envanter çalışması yapılmasıdır. Bu memleketi bu şekilde mi yönetiyorsunuz. Dediklerinizin artık ciddiye alınmadığını görmüyor musunuz?”
KIB-TEK…
“Plansızlık, öngörüsüzlük diz boyu”
Hükümet’ye plansızlık ve öngörüsüzlüğün ‘diz boyu’ olduğunu söyleyen Erhürman, KIBTEK’te ne olup bittiğinin anlaşılmadığını, belirsizliğin sürdüğü gibi, hedefin de belli olmadığını kaydetti.
Erhürman’ın ifadeleri şöyle:
“7 aylık bir hükümet ama plansızlık, öngörüsüzlük diz boyu. Kıb-Tek’te ne olduğunu, ne bittiğini de anlamış değiliz. Jeneratör alınacak mı, alınmayacak mı? Onun yerine başka şeyler mi öngörülüyor? Kablo ile elektrik problemi aşıldı mı? Sadece birtakım süslü kavramlarla onu çözeceğiz, bunu çözeceğiz diyorsunuz ama belirsizlik sürüyor. Hedef ne anlayan yok.”
“Zam yapılmayacak” konusu
“10 gün önce şu soruyu sormuştum: Nasıl olur da Maliye Bakanı dışındaki bakanlar ‘Mart ayına kadar zam olmayacak’ şeklinde bu kadar rahat açıklama yaparlar, döviz ve akaryakıt fiyatlarını nasıl öngörebilirsiniz? Başbakan ‘inşallah olmayacak’ demişti. On günde dövizde de akaryakıtta da yükseliş var. Tabii ki devam etmemesini umarım. Ama siz bütün bunları görmeden nasıl geleceği bağlayan açıklamalar yaparsınız. Zam yapmanızı tabii ki istemeyiz. Ama o zaman gelir beklentileriniz şaşacak. Bu durumda bu bütçedeki öngörüler şaşacak. Bu nasıl bir öngörü anlayışıdır. Geleceği öngörme, tedbirli olma halinden çok çok uzaksınız.”
“Bütçe ve açıklanan hedefler birbirini tutmuyor”
“Turizmde patlama öngöreceksiniz, sağlıkta yeni hastane yapacağız diyeceksiniz, dış kaynağı 1 milyar 400 milyon olarak belirleyeceksiniz ama mevcut rakamlar başka söyleyecek. İç borcu az da olsa kapatma öngörünüz olacak, yerel kaynaklardan yatırım öngörünüz olacak ama gelirlerinizle ilgili konulardaki belirsizlik yaratan açıklamaları sürdüreceksiniz. Bu işler böyle gitmez arkadaşlar!”
Casino izinleri ve telefon ücretleri…
“Telefonlarda sabit ücreti 8 kuruştan 1 kuruşa indirdiniz, ne oldu sürümden kazandınız mı?”
“Casino izinleri konusunda aylarca konuştuk. Bakanlar kurulunun takdir yetkisinde olmasın, kaça kadar çıkılacak planlama yapın dedik. Kriterler getirin dedik. Başbakan, ‘bakanlar kurulunun yetkisidir istersek vermeyiz olur biter’ diyor. Komitede konuşuruz dediniz iki ay geçti tek bir öneri ortaya konmadı. Telefonlarda sabit ücreti 8 kuruştan 1 kuruşa indirdiniz, sürümden kazanacağız dediniz, deneme yaptık dediniz. Kasım ayının sonunda göreceğiz dediniz. Aralık ayının sonuna geldik hiçbir bilgi paylaşmadınız. Ne oldu sürümden kazandınız mı, açığı kapattınız mı?
TC’den TİKA adaya geldi açılış yapıldı. Kalkınma hamlelerinde bize destek olması açısından önemlidir ama şimdiden söylemek istiyorum ki bize gelen davetiye TC Kültür Bakanı imzalı. KKTC makamlarının devre dışı olması kabul edilebilir değildir. Halkın özgüveni meselesini bir kez daha hatırlatmak isterim. Kendi turizm bakanlığımızın bu konu içinde yer alması gerekir.”
“Enerji Dairesi kurulacak mı?”
Enerji ile ilgili politikaları belirleyecek uzman bir devlet kuruluşuna ihtiyaç olduğunu belirten CTP Genel Başkanı Erhürman, bahsedilen Enerji Üst Kurulu’nun ‘uygulayıcı bir makam’ olmayacağına işaret etti.
Erhürman’ın ifadeleri şöyle:
“Bizim hükümet programımızda Enerji Dairesi’nin kurulması vardı. Enerji ile ilgili politikaları belirleyecek uzman bir devlet kuruluşuna ihtiyaç vardı ve bunu protokole de koymuştuk. Sizin bahsettiğiniz Enerji Üst Kurulu ise bambaşka bir şeydir. Piyasada aktörlerin sayısı artar, devlet aktörlerden biri olur, üst kurul oluşturuşunuz ve bu kurul düzenleyici-denetleyici olur. Politika üretmez. Üst Kurullar uygulayıcı makamlar değildir. Kavramlar birbirine karışıyor. O yüzden merak ediyorum acaba TC ile 15 Ocak’ta imzalanacaksa protokol orada bu konuda taahhüt varsa, bu Enerji Dairesi mi Enerji Üst Kurulu mu? İkisi aynı şey değildir, bambaşka şeylerdir arkadaşlar. Saldım çayıra Mevlam kayıra hali devam ediyor. Öngörülemezliğe, belirsizliğe sürüklenmeye devam ediyoruz. 2020 tam bir belirsizlik dönemi olarak karşımıza çıkıyor.”
“Umarım Meclise bilgi vermeme tutumu değişir”
Belirsizlik ortamına katkı koyan bir bütçe ile karşı karşıya olunduğuna işaret eden Erhürman, Bütçede yazılanlar, yaşananlar ve söylenenlerin birleştirildiğinde ortada büyük bir belirsizlik olduğunu görüldüğünü kaydetti.
“Bütçe hazırlanmasında emek verenlere saygımdan teşekkür ediyorum ancak belirsizlik ortamına katkı koyan bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bütçede yazılanları yaşananlarla ve söylenenlerle birleştirdiğimizde ortada büyük bir belirsizlik olduğunu görüyoruz. Kıbrıs Türk halkının kendi ayakları üzerinde durması hedefi açısından hiçbir biçimde umut verici bir bütçe değil bu. Umarım az önce anlattığım meclisi görmezden gelme, meclise bilgi dahi vermeme tutumu değişir. Biz bundan sonra da sorumlu ve yapıcı anlayışıyla kendi ayakları üzerinde duran ekonomi için çalışmaya devam edeceğiz. Ancak bu kadar belirsizlik ve öngörülmezlik içeren bir bütçeye olumlu oy vermemiz mümkün değil. Oyumuz olumsuz olacak.”