·        “Yönetim, mülkiyet, toprak ve vatandaşlıkta kaydedilen ilerleme yok denilecek kadar az”

·         “İki tarafı ayıran büyük anlaşmazlıklar olduğundan çözüme yakın değiliz”

·        “Hakemlik ve dar takvimler uygulanması söz konusu değil. Genel Sekreter açıklamasında bir sona ulaşmamız dilek ve niyetini ortaya koymuştur ki bu; bir çözüme ulaşmamız veya çıkmaza varmamız konusundaki son bir gayret olarak yorumlanıyor”

·        “Bizim taraf zorluklara rağmen bugüne kadar yaptığı gibi, uçurumun üzerine köprü kurulması, BM’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarına ve iki toplum lideri arasında 1977-1979’da varılan Doruk Anlaşmaları’na uygun, yaşayabilir ve işleyebilir bir uzlaşı çözümüne varmak için iyi niyetle çalışmaya devam edecek”

·        “Türkiye’nin gambot politikasını, saldırganlığını ve tehditlerini bırakıp Federal Kıbrıs Cumhuriyeti ile barış içerisinde birlikte var olma ve işbirliğine geçmesi gerekir. Bunun olması için uluslararası unsurun Türkiye üzerinde nüfuz ve baskısını kullanması gerekir”

Kıbırslı Rum Lider Dimitris Hristofyas, New York-Long Island’da gerçekleşen zirvede ele alınan Kıbrıs sorununun büyük başlıkları Yönetim, Mülkiyet, Toprak ve Vatandaşlıkta yok sayılacak kadar sınırlı bir ilerleme kaydedildiğini açıkladı, “iki tarafı ayıran büyük anlaşmazlıklar olduğundan maalesef çözüme yakın değiliz” dedi.
Politis “Başkan: Çözüm İçin Son Gayret, Yoksa Çıkmaza Sürükleneceğiz... Ne Hakemlik Ne de Takvimler” başlıklı haberinde Hristofyas’ın, 1974’te ölen veya kaybolan Rumlar için Lefkoşa kazasına bağlı Tseri’de dikilen anıtın dünkü açılışına, gastroenterit sorunu nedeniyle katılamadığını, New York zirvesiyle ilgili değerlendirmesini de içeren konuşmasını Sözcü Stefanos Stefanu’nun okuduğunu yazdı.
Habere göre Hristofyas, New York zirvesine değinirken müzakere masasında karşılaştıkları zorluklara işaret ettiği Stefanu tarafından okunan konuşmasında, “BM Genel Sekreteri’nin, açıklamasında New York’ta kayda değer ilerleme olduğunu söylediği büyük konularda, yani Yönetim, Mülkiyet, Toprak ve Vatandaşlıkta ilerleme, yok denilecek kadar kısıtlıydı” dedi.

“DAR TAKVİM SÖZ KONUSU DEĞİL”

İlerlemenin New York’ta değil Ada’da müzakere edilen ekonomi, iç güvenlik ve AB başlıklarında kaydedildiğini vurgulayan Kıbırslı Rum Lider Hristofyas, “BM Genel Sekreteri açıklamasında bir kez daha, uluslararası konferansın Kıbrıs sorununun dış yönlerinin çözümü için toplanacağını açık bir şekilde belirtmiştir” dedi şunları ekledi:
“Hakemlik ve dar takvimler uygulanması söz konusu değil. Genel Sekreter açıklamasında bir sona ulaşmamız dilek ve niyetini ortaya koymuştur ki bu; bir çözüme ulaşmamız veya çıkmaza varmamız konusundaki son bir gayret olarak yorumlanıyor.
Saptamamız odur ki, maalesef iki tarafı ayıran büyük anlaşmazlıklardan dolayı çözüme yakın olmadığımızdır. Ancak bizim taraf zorluklara rağmen bugüne kadar yaptığı gibi, uçurumun üzerine köprü kurulması, BM’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarına ve iki toplum lideri arasında 1977-1979’da varılan Doruk Anlaşmaları’na uygun, yaşayabilir ve işleyebilir bir uzlaşı çözümüne varmak için iyi niyetle çalışmaya devam edecek.

“HEDEF KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN FEDERASYONA DÖNÜŞMESİDİR”

Hristofyas konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim tarafın hedefi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki bölgeli iki toplumlu federasyona, tek egemenliği tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti olan bir federasyon devlete dönüştürmektir. Bunun başarılabilmesi için Türk tarafının, çıkmaza sürükleyen dogmatik tezlerini değiştirip propagandasını pratiğe dökmesi gerekir.
Türkiye’nin gambot politikasını, saldırganlığını ve tehditlerini bırakıp Federal Kıbrıs Cumhuriyeti ile barış içerisinde birlikte var olma ve işbirliğine geçmesi gerekir. Bunun olması için uluslararası unsurun Türkiye üzerinde nüfuz ve baskısını kullanması gerekir. Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki politikasının; sorunun çözümünü ile işgale ve kolonizasyona son verme, ülkenin ve halkın yeniden birleşmesi amacıyla Kıbrıs sorunundaki politikasının değişmesi için BM Genel Sekreteri’nden ve Güvenlik Konseyi’nden talebimiz budur.”

Rum iç cephesine de seslenerek birliğin şart olduğuna vurgu yapan Hristofyas “Mücadelemiz engeller ve zorluklarla doludur, Türk uzlaşmazlığının ve Türk tahriklerinin göğüslenebilmesi için iç cephemizde mümkün olan en büyük birliğe ihtiyacımız vardır” dedi.
Gazete Rum siyasilerin New York zirvesi konusunda Hristofyas’ı eleştiren görüşlerine de yer verdi.

OMİRU: “MİLLİ STRATEJİ ŞART”

Rum Meclisi ve EDEK Başkanı Yannakis Omiru, “Kıbrıs sorununda var olan ve gözle görülen tehlikelerin göğüslenmesi için milli davanın top yükün yönetilmesi milli stratejisi şekillendirilmesi gerektiği” görüşünü ortaya koydu.
Omiru Kıbrıs sorunu merkezli temaslarda bulunmak üzere dün Brüksel’e hareketi öncesinde Larnaka Havaalanı’nda yaptığı açıklamada Ban Ki Moon’un “oyunun sonu” ifadesini yorumlarken özetle şunları söyledi:
“Biz EDEK olarak müzakerecileri en baştan; bu müzakerelerin başlaması için gerekli ön şartların var olmadığı konusunda uyarmıştık. Kıbrıs sorununun ana başlıklarındaki derin görüş ayrılıklarının üzerine köprü kurulmamıştır. Maalesef süreç içerisinde malum tavizler de verilmiştir. Bizim tarafın, karşılığını bekleyerek verdiği ancak karşılığı gelmeyen tavizler... Türk tarafının mülkiyet ve 50 bin yerleşiğin kalması, dönüşümlü başkanlık ve çapraz oy tavizlerimizi kilitlemesi tehlikesi artık belirgindir.
Şimdi Genel Sekreter bu prosedürün sona erme zamanının geldiği uyarısında bulunuyor ve bunu bir sonraki New York üçlü görüşmesine bağlıyor. Bu ne demektir? Takvim değil mi? Takvimleri kabul etmediğimizi nasıl söyleriz? Genel Sekreter ve BM uzmanlarının köprü kurucu öneriler sunmalarını kabul etmemiz dolaylı hakemlik değil mi? Sonuç olarak tehlike gözle görünür haldedir ve bizim tezimiz Ulusal Konsey’in Eylül 2009 ortak kararı temelinde Kıbrıs sorununu top yükün yönetme milli stratejisi oluşturulması şarttır.”
Gazete Omiru’nun Kıbrıs sorunundaki gelişmeler odaklı Brüksel ziyaretinde Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Parlamentosu’ndaki bütün siyasi grup liderleriyle temas edeceğini kaydetti.


EURO.KO: “İSTİFA ETMESİ ÜLKENİN VE HALKIN YARARINA OLUR”

EURO.KO tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Hristofyas ve AKEL’in Rum Yönetimi Başkanı’nın birlik kutbu olamayacağını, siyasi güçleri ve halkı etrafında toplayamayacağını görüp anlaması gerektiği vurgusunu yaptı. Rum halkının birliğinin bozulmasından Hristofyas’ı sorumlu tutan EURO.KO, ülkenin ve halkın çıkarının Hristofyas’ın istifa etmesinin ülkenin ve halkın yararına olduğu görüşünü ortaya koydu.
Alithia “Müzakereler Ümitsiz” başlığını attığı haberinde Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın New York zirvesinde kaydedilen ilerlemeden hayal kırıklığı içerisinde olduğunu, DİSİ Başkanı Anastasiadis ve EDEK ve Meclis Başkanı Yannakis Omiru’nun Hristofyas’ı yeniden topa tuttuğunu yazdı.
Simerini haberi “Kıbrıs Sorununun Çözümü Uzak... Muhalefet Rota Değişikliğinden Söz Ederken İktidar Rotanın Doğruluğunu Savunuyor” başlığıyla yansıttı. Gazete Rum iktidar ve muhalefet kanatlarının, strateji değişikliği konusunda birbirine taban tabana zıt görüşlerinin iç cephede sürtüşmelere neden olduğunu, muhalefetin Hristofyas’ı “bölücü unsur” olarak nitelediğini yazdı.
Haravgi AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, “uzlaşmazlıkla” suçladığı Türk tarafının çözüm iyimserliğine hiçbir olanak bırakmadığını iddia edip Hristofyas’ın ilke tezlerini savunduğu görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.
Habere göre yeniden birleşme hedefi ve Hristofyas’ın çabalarını desteklemenin Rum tarafının elindeki silah olduğunu söyleyen Kiprianu uluslararası camiayı Türkiye’ye yönelmeye de çağırdı.