1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. "Büyük şirketlere sefa, halka cefa"
"Büyük şirketlere  sefa, halka cefa"

"Büyük şirketlere sefa, halka cefa"

İskele halkı, İmar Planı’yla “Mağusa ve Girne’ye benzemekten” endişeli

A+A-

YENİDÜZEN'e konuşan İskeleliler, İmar Planı’na bağlı daha fazla betonlaşma ile “kentin sonunun Mağusa ve Girne gibi” olmasından korktuklarını söylüyor... “İş insanlarının önünü açmak için yapılaşmaya izin verildiğine” inanan İskele bölgesi vatandaşları, düzenli, kontrollü ve planlı bir gelişme istiyor.

Dila ŞİMŞEK

İskele bölgesi sakinleri, İmar Planı hakkındaki düşüncelerini ortaya koydu, ilçenin “yapılaşma adı altında Girne ve Mağusa’ya benzetilmemesi” gerektiğini kaydetti.

Mağusa- İskele- Yeniboğaziçi İmar Planı'nın, “büyük şirketlerin önünü açmak için” ortaya çıktığına inanan İskeleliler, daha fazla yapılaşma ve betonlaşmanın, bölge halkına zarar vereceğine inandıklarını ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan İskele vatandaşları, bölgenin kalkınmasını istiyor, fakat diyerek ekliyor: “Kalkınma adı altında, denizin dibinde yirmi katlı yapılar istemiyoruz. Bölgeye sağlık ve eğitim hizmetleri istiyoruz”

“Doğal yapımız korunmalı”

Kimi İskeleliler, planlı ve denetimin süreceği bir çalışma isterken, kimisi ise ilçe çevresindeki yapılaşma ile planlamaya geç kalınmış olduğunu düşünüyor.

Bölge halkı, işsizlik ve küçük esnafların geçinememesi gibi sorunlarla boğuştuklarını da kaydetti.

“İskele’ye ilçe desek de, hala küçük bir kasaba gibi…” diyen yurttaşlar, bölgenin canlandırılmasını istediklerini, ancak doğal yapının ve kültürün korunması gerektiğini vurguluyor.

Bölgeliler, çok yüksek katlara ve sahillerin ‘işgal edilmesine’ karşı olduklarını dile getirdi.

 

İskeleliler ne dedi?

i2-018.jpg

Erol Akyüz: “Denizlerimiz işgal edilmesin”

“Ben inşaatçıyım. İnşaat sektörünün gelişmesi, benim işime yaramasına rağmen betonlaşmaya karşıyım. İskele’nin doğal yapısının korunmasını, planlı bir şekilde gelişmesini istiyorum. Denizlerimiz işgal edilmesin, kapasiteye uygun gelişmeler yaşansın… Plansız yapılaşma istemiyorum. Ancak gerçekten gelişmek için, bölgeye yararı dokunacak, doğal yapı ile uyumlu, doğayı işgal etmeyen yapılarımız tabii ki olmalıdır”

Kadriye Demirci: “Hizmet alanında gelişmeliyiz”

“İskele’nin gelişmesini, artan nüfus ile uyumlu hizmetlerin olmasını istiyorum. Ancak artan üniversiteler ve otellerin, bölge halkına yararından çok zararı dokunabilir. Çevre düzenlemesi ve planlı bir şehirleşmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Sağlık hizmetimiz çok kısıtlı mesela. Eğer yapılaşma olacaksa, halkın hizmet alabileceği alanlar olmalı”

Seymen Yılmaz: “Biz Mağusa’ya benzemek istemiyoruz”

“İskeleli esnaflardan biriyim… Esnaf olarak, nüfusun ve şartların az olmasından çok çektik. Çünkü talebimiz çok azdı. Bu sebeple yıllarca gelişmek istedik. Ancak Mağusa’nın geldiği durumu gördüğümüzde, bunu sorgulamaya başladım. Çünkü yapılaşma, esnafa biraz katkı sağlayacaksa, uzun vadede toplumu sıkıntıya sokabiliyor. Biz Mağusa’ya benzemek istemiyoruz. Çünkü Mağusa’da altyapıya uygun bir gelişme yaşanmadı. Bu sebeple, kapasitenin üstüne çıkılmasını istemiyoruz.”

Hüseyin Özdemir: “Beş sene sonra denize giremeyeceğiz gibi görülüyor”

“Büyük iş insanları, apartmanları diktiler, ne kanalizasyonu ne de altyapısı buna uygun… Bu sebeple, izin veren mercide hata aramak gerekir. Atık sular derelere akıtılıyor, hiçbir yetkilinin ceza verdiği, inşaatları durdurduğu yok. Planlama ve düzenleme olduğuna inanmıyorum. İş insanlarının on senelik planları hazır ve bunu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Yetkililerde siyasi amaçlarla izin veriyor. İskele Kıbrıs’ın en güzel bölgelerinden biri ancak beş sene sonra denize giremeyeceğiz gibi görülüyor”

Mustafa Özdınak: “Çarpık yapılaşma olmadan gelişmek istiyoruz”

“İskele’de otuz senelik esnafım. Son on senede çarpık yapılaşmanın arttığını, denize girilmez hale geldiğimizi görüyorum. Düzgün bir yapılaşma olsa, altyapı sorunları ortadan kalksa, ilçemiz gelişsin isteriz. Ancak gerekli önlemler alınmalıdır. Çarpık yapılaşma olmadan gelişmek istiyoruz”

Fergün Nereli: “Yapılaşma, sadece büyük şirketlerin önünü açmak için bir bahane”

“Yapılaşma, sadece büyük şirketlerin önünü açmak için bir bahane. Halka hiçbir katkısı olduğuna inanmıyorum. Kalkınma adı altında, plansız, şirketlere izin verilen, torpilli betonlaşmalar göreceğiz diye düşünüyorum. Planlı, topluma hizmet verecek ve huzuru bozmayacak şekilde gelişmek istiyoruz”

i1-017.jpgAli Rıza Usluer: “İmar Planının daha çok iş insanlarının yararına olduğunu düşünüyorum”

“İmar Planının kötü ve iyi yanları var. Nüfusumuz arttığı için, planlı yapılaşmaya ihtiyacımız var. Ancak Girne’nin durumuna baktığımızda endişeleniyoruz. Nüfusumuzun kat ve kat üstüne çıkmak istemiyoruz. İmar Planının daha çok iş insanlarının yararına olduğunu düşünüyorum”

Çağıl Çırakoğlu: “Lağım sularının denize aktığı, nüfusun yerel halkın beş katına çıktığı ve çarpık yapılaşmanın olduğu bir İskele istemiyorum”

“Yanlış yapılaşmaya tamamen karşıyım. Ancak İskele, diğer ilçelere göre geride kaldı. Bu yüzden, sınırlı ve planlı yapılaşma olması gerektiğine inanıyorum. Örneğin İskele’nin alt tarafında, boş arazi kısmında yapılaşma olabilir. Ancak sahiller, dağlar, ovalar korunmalı. İskele’nin, Girne gibi olmasını istemiyorum açıkçası. Halkın ihtiyacını karşılayacak kadar gelişmemiz gerekiyor. Lağım sularının denize aktığı, nüfusun yerel halkın beş katına çıktığı ve çarpık yapılaşmanın olduğu bir İskele istemiyorum”

Binal Sanlı Sanlıer: “Betonlaşmaya halkın karşı çıkması gerekiyor”

“İmar Planının doğru olmadığını düşünüyorum. Daha fazla yapılaşmaya ve betonlaşmaya karşıyım. Girne gibi olmamızı istemiyorum ve halka faydası olacağını düşünmüyorum. Yapılaşma ile tam aksine küçük esnafın daha zor durumda kalacağını düşünüyorum. İskele ve Karpaz bölgesi korunmalı ve betonlaşmaya halkın karşı çıkması gerekiyor”

Mustafa Köksal: “Yapılacak binaların çevre uyumunun denetlenmediği ve hesaplanmadığı bir yapılaşmayı desteklemiyorum”

“Halkımız ve bölgemiz tabii ki olumlu yönde gelişmelidir. Baktığımız zaman, İskele diğer ilçelere kıyasla birçok hizmet alanında daha geri plandadır. Ancak daha fazla yapılaşma ile dokumuzun da bozulmaması gerekiyor. Planlı, düzenli, ileri görüşlü bir şehir planını destekliyorum. Ancak her isteyene izin verildiği, yapılacak binaların çevre uyumunun denetlenmediği ve hesaplanmadığı bir yapılaşmayı desteklemiyorum”

Cemal Muhtaronbaşı: “Çarpık yapılaşma zaten aldı başını gitti”

“İskele’nin sadece ismi ilçe, kendisi hala kasaba… Bir önceki hükümette, üniversite kampüsünün yerine karar verilmişti. Çarpık yapılaşma zaten aldı başını gitti. Bana göre planlama için geç bile kalındı. İlçe merkezimiz, yapılaşma ile dışa taşınmış oldu. Bu da, iç bölgedeki esnafın kazanmamasına neden oluyor”

Namık Seven: “Devlet denetleyici olmak zorunda”

“Alt ve üstyapının devlet tarafından denetlenmesi gerekir. Büyük otel ve işletmelere izin verilirken, altyapısına, çevre düzenine, uyumuna ve birçok şeye dikkat edilmelidir. Yeşil alanımız korunmalıdır. Büyük şirketlere ciddi alanlar izin veriliyor ancak karşılığında, o alanın temizliğinden yeşiline her şeyi denetlenmeli… Bisiklet yolu, çocuk parkı gibi birçok sosyal kamusal alanlar hesaba katılmak zorunda. Biz bir çevre düzeni istiyoruz. Sahillerimiz çok kötü durumda, bu ne bölge halkı için, ne de turistler için iyi bir şey değil”.

 

yeniduzen-satin-aliniz-20191113105056.jpg

Bu haber toplam 2894 defa okunmuştur