"Büyük ve kalabalık toplantılar engellenmeli"
Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, Sağlık Bakanlığı’nın acil olarak büyük ve kalabalık toplantıları engelleyecek kararlar alması gerektiğini kaydetti.
Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, Sağlık Bakanlığı’nın acil olarak büyük ve kalabalık toplantıları engelleyecek kararlar alması gerektiğini kaydetti.
Rogers, düğün, disko, toplu ibadet, siyasi propaganda gibi büyük kitle toplantılarının hepsinin yasaklanması gerektiğini, çünkü hiçbir şeyin halk sağlığından daha önemli olmadığını vurgulayarak, “Bu önlemlerin hemen şimdi alınmaması, ilerleyen zamanlarda daha kapsamlı kapanmaları gündeme getirebilir ve ekonomiye de geriye dönüşü olmayan zararlar verebilir” dedi.
Halkın Partisi Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, yaptığı yazılı açıklamada, ülkeyi ilgilendiren önemli kararlara imza atan Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun yasal olarak tüm paydaşları toplantıya çağırma yetkisi olduğunu ve özellikle bu kritik günlerde bu yetkiyi kullanmaları gerektiğini kaydetti.
Milletvekili olarak kendisinin bir denetleme rolü ve sorumluluğu olduğunu belirten Rogers, şöyle devam etti:
“10 gün önce karantinayı başlatmamızın elzem olduğunu söylediğimizde, o gün bunu karara dönüştürmek önemliydi. Çünkü yerel vakalar görülmeye başlanmıştı. Yerel vaka sayısı, test edilip teşhis konulan vaka sayısıdır. Bir başka deyişle buzdağının görünen kısmıdır. Yani teşhis edilen vakalara ek olarak bir o kadar da bilinmeyen, teşhis konulmamış vakalar etrafta dolaşıyor. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın yereldeki bulaşı kontrol altına alabilmesi için o gün elinin rahatlatılması gerekiyordu. Karantina koşulunu getirerek ülkeye daha fazla vaka ithal etmeyi durdurmak ya da yavaşlatmak önemliydi. Aynı zamanda, Sağlık Bakanlığı’nın taramalara odaklanarak yereldeki vakaların yayılmasını yavaşlatabilmesi de gerekliydi. Üzerinden 10 gün geçti. Biraz geç oldu ama sonunda karantina kararı hafta başında alındı. Şimdi bile bu çok önemlidir.”
Çocukların okula gitmeye, yaşıtlarıyla kaynaşmaya, okul disiplinini almaya, sosyalleşmeye ihtiyacı olduğunu belirten Rogers, bu nedenle karantina kararlarının alınmasının okulların güvenle açılabilmesi için önemli olduğunu ve nihai hedefin okulları açmak olması gerektiğini belirtti.
Rogers, şu görüşlerini ortaya koydu:
“Bunu en iyi şekilde nasıl yapabileceğimizin konuşulması gerek bence. Özellikle 12 yaşın altındaki çocukların taşıyıcı olabilecekleri, çok kolay bulaştırmadıkları yönünde bazı veriler var ama ülkemizde pozitif çocuk vakalar görülmüş durumda. Bu çocukları risk grubunda olan neneler dedeler ile birlikte vakit geçirmeleri yerine, anne-baba işte iken onları okula gönderip, risk grubunda olan yaşlılardan ayırmak ideal olandır. Bunların dikkatle değerlendirilmesi gerekiyor. Daha büyük yaştaki çocuklar online eğitimle daha kolay öğrenebilir ama küçük yaştaki çocuklar için bunun çok daha zor olacağını düşünüyorum. Vaka artışı kontrol altına alınana kadar kısa bir süre okulların açılışı ertelenebilir ama nihai hedef çocukların okula gitmesi olmalıdır.”
Önümüzdeki günlerde vaka sayısının çok artması durumunda durumun yeniden değerlendirilebileceğini ifade eden Rogers, ülke ekonomisine büyük katkısı olan yüksek öğrenimin de başlamak üzere olduğunu hatırlattı ve şunları kaydetti:
“Sektörün korunması, devamı tabii ki çok önemli. Öğrencilerin sağlıklı bir ortamda buraya gelmesi gerekiyor. Devlet olarak bundan sorumluyuz. Bazı açıklamalarda karantinanın yükseköğrenime olumsuz etkisi olabileceği söyleniyor. Ancak ben tam tersi bir durumun da olabileceği düşüncesindeyim. Bizler eğer yükseköğrenim için ülkemize gelecek öğrencilere daha güvenli ve vaka sayısı az bir ülke sunabilirsek birçok öğrenci KKTC’ye gelmeyi seçecektir. Bu bir avantajdır. Bu avantajı değerlendirerek, üniversite öğrencilerini kademeli ve organize bir şekilde ülkeye getirmenin yolları üzerinde çalışmalıyız. Gerekirse öğrenciler için charter uçuşlar düzenlenmesi de değerlendirilmeli, öğrencilerin fakültelerine veya üniversitedeki eğitim yılına göre ayırarak ülkeye kontrollü ve kademeli bir şekilde getirecek bir plan ivedilikle yapılmalıdır. ”
Vaka ithal etmemenin ve bununla beraber yereldeki vaka artışını durdurmanın önemli olduğunu ifade eden HP Genel Sekreteri Rogers, birinci dalgada Kıbrıs'ın kuzeyinde görülmeyen ancak tüm dünya ülkelerinde görülen vaka artış grafiğinin yerel vakaların artışı ve açılım süreciyle birlikte burada da görülmeye başlanabileceğini aktardı.
Rogers, şöyle devam etti:
“Yerel vaka sayısının hızla artması bu grafiğe çok kısa sürede ulaşabilmemiz demektir. Birinci dalgada bunu yaşamamamızın nedeni; doğru ve zamanında alınan önlemlerdi. Her geçen gün açıklanan vaka sayısı artacaktır. Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın yereldeki vakaların hızla ilerlemesini engellemek için, mümkün olduğunca yerel vaka öbeklerini tespit edip onları hızlıca kontrol altına alması gerekir. Şimdiye kadar çıkan yerel vakalar ya temaslı olduğu için ya semptom gösterdiği için tespit edilen vakalar. Etrafta dolaşan ve semptom da göstermediği için teşhis koyulmamış vakalar var. Bu kişilerin tespiti için toplum taramaları ve rastgele testler çok önemli. Sağlık Bakanlığı gerekli taramaları yaparken, bu kişilerin daha fazla kişiye bulaştırmasını engellemek açısından toplumda her bir bireye de görev düşüyor. Sosyal mesafeyi korumamız, hijyen ve maske kuralına uymamız önemli olacak. Sağlık Bakanlığı’nın acil olarak büyük ve kalabalık toplantıları engelleyecek kararlar alması gerekiyor. Düğün, disko, toplu ibadet, siyasi propaganda gibi büyük kitle toplantılarının hepsinin yasaklanması gerekiyor. Çünkü hiçbir şey halk sağlığından daha önemli değildir. Bu önlemlerin hemen şimdi alınmaması, ilerleyen zamanlarda daha kapsamlı kapanmaları gündeme getirebilir ve ekonomiye de geriye dönüşü olmayan zararlar verebilir.”