1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Caddeye sığmazdık, kilit vurduk”
“Caddeye sığmazdık, kilit vurduk”

“Caddeye sığmazdık, kilit vurduk”

Girne’nin simge mekanlarından, yüzlerce İngiliz’in uğrak yeri The George Cafe kapıya kilit vurdu… Ali George YENİDÜZEN’e konuştu: “Caddeye sığmazdık, kilit vurduk”

A+A-

Devrim DEMİR
Kıbrıs’a olan sevgisi nedeniyle 22 sene önce adaya gelen 58 yaşındaki Emir Ali Ferhatoğluları bilinen ismi (Ali George) salgın nedeniyle senelerdir severek yaptığı işinden uzaklaştı.

Girne’nin simgesi haline gelen ve Ziya Rızkı Caddesi’nde faaliyet gösteren The George Cafe isimli cafe/bar’ın işletmecisi Emir Ali Ferhatoğluları, işletmesinin kapısına kilit vurmak zorunda kalmanın burukluğunu YENİDÜZEN’le paylaştı.

Özellikle yaz aylarında cadde boyunca yüzlerce turisti ağırlayan mekân sessizliğe bürünürken, işletmeci Ferhatoğluları düştükleri boşluğu anlattı.

Bakanlar Kurulu kararınca Mayıs ayında yeniden kapısının kilidini açan ancak umduğunu bulamayan Ali George, cafenin kapısına hem İngilizce, hem de Türkçe bir bilgilendirme asarak süreci takibe aldı.

22 yıldır adada yaşıyor…

Emir Ali Ferhatoğluları bilinen ismi (Ali George), aylar sonra kapalı kilidini YENİDÜZEN için açtı ve çok sevdiği mekânında süreci anlattı. Londra’da doğup büyüyen ve 36 yaşında Kıbrıs’a gelerek yerleştiğini anlatan Ali George, 10 yıl önce hep aklında hayalini kurduğu bar/cafe işletmeciliği yapmak için adım attığını söyledi.

The George cafe/bar’ı açarak Ziya Rızkı Caddesi’ni renklendiren ve uzun yıllar özellikle İngilizleri ağırladığını anlatan Ferhatoğulları, “Londra’da doğup büyüdüm, Kıbrıs hep hayalimdi. Tatile sürekli gidip geldiğimiz için hayallerimde yaşamak istediğim bir yerdi. 36 yaşında Kıbrıs’a 6 ay deneme amaçlı geldim, 22 yıl geçmiş. O kadar çok benimsedim ki bu adayı sanki burada doğup büyüdüm.”

Yıllarca yüzlerce İngiliz’e ev sahipliği yaptı…

Girne’de 10 yıl önce sadece şans eseri cafe/bar olarak çalıştırdığı işletmeyi bulduğunu ifade eden Ali George, “Bu işletmeyi tamamen şans eseri buldum, küçük bir barda, iki veya üç sandalyesi vardı. Yıllar önce böyle bir iş yapmak hayalimde vardı, 10 yıl önce açarak hayalimi gerçekleştirdim. Müşterilerim İngiliz ağırlıklı olduğu için yıllarca yüzlerce İngiliz turist, futbolcu, sanatçı ağırlamaktan zevk aldım. Özellikle yaz aylarında cadde sığmazdı, yoğun bir ilgi vardı İngilizlerden, sanırım kendilerini burada buluyorlardı. Bar/cafe’m Kıbrıs halkına da hitap ediyordu ama ağırlığı İngilizlerden oluşuyordu. Mart ayında tüm dünyayı saran salgın nedeniyle kapatmak zorunda kaldık, zaten turistlerde ülkeden zorunlu ayrıldı. Mayıs ayında yeniden açılıma gidildi, açtım iki ay denedim ama hiç kimse uğramadı. Yeniden kapıya kilidi üzülerek vurdum. Dünya bununla boğuşurken çok büyük bir beklenti içinde olmak yorucu olur.”

“Girne tamamen sessizliğe gömüldü”

Turizmin kalbinin attığı Girne’de, en canlı caddede yıllardır faaliyet gösteren mekânını salgın nedeniyle kapattığını ifade eden Ali George, aylardır cadde de özlenen kalabalığın olmadığını bu durumdan tüm esnafın ciddi şekilde etkilendiğini söyledi.

“Ülkeden turistler özellikle İngilizler ayrıldıktan sonra, Girne tamamen sessizliğe gömüldü. İngiltere, İskoçya’dan müşterilerim arıyor, onlarda çok gelmek istiyor ama şu an bu imkânsız görünüyor. Özellikle Girne’nin en canlı olması gereken aylardan biri olmasına rağmen, hastalık yüzünü çok hissettirdi. 2020 yılı için çok bir beklentim yok, zaten kuzey ve güneyde yeniden vaka sayısı yüzünü gösterdi. Eylül ayı için belki yabancılara uçuş açılır ümidim de artık kalmadı. Yılbaşı için güzel etkinliklerimiz olacaktı her yıl bunları yapıyorduk, sanırım bu yıl bunu gerçekleştirmek mümkün olmayacak” dedi.

ali-gorge-2.jpg

(Foto: Geçen yıl bu zamanlar!)

Haftanın 7 günü hizmet veriyordu…

Özellikle İngilizlerin kültürüne hitap eden The George Cafe-Bar haftanın 7 günü müşterilerine sabah 07.30’dan gece geç saatlere kadar hizmet veriyordu. İngilizlerin maç dönemlerinde cafe/bar’a inanılmaz şekilde akın ettiğini randevulu çalıştıklarını anlatan Ali George, “Bir anda bizde ciddi bir boşluğa düştük. Kıbrıs’tan bu hastalık yüzünden vazgeçmeyi düşünmüyorum, burayı çok seviyorum. Personelimin bir kısmını başka yerlerde işe yerleştirdim, çalışma izni olup yasağa düşme durumu olan üç personelimin her şeyini yatırıyorum onların zorda kalmasını istemiyorum. Dileğim bir an önce sadece Kıbrıs’ın değil dünyanın iyileşerek canlanmasıdır.”

ali-gorge.jpg

Foto: Ali George

 

Bu haber toplam 9854 defa okunmuştur
Etiketler :