Cadı Kazanı’na ramak kaldı
Yakın gelecekte cadı kazanına dönmesi beklenen ligde, alt sıralardan kurtulmak isteyen iki takımın mücadelesinde Mormenekşe, uzun süredir çektiği saha hasretine dün son verdi ve uzun bir ayrılıktan sonra Cemal Balses Stadı’na ayak bastı. Uzun süredir bakımda olan ve yeni çim ekimi yapılan stadın görüntüsü ve zemin hiç de tatmin edici düzeyde değildi.
Hem hava şartları hem de birbirleriyle mücadele eden denk güçlerin mücadelesinde ev sahibi Mormenekşe, kendi saha ve seyircisi önünde oynamanın verdiği avantajla, maça hızlı başladı. Ancak karşısında hiç de kolay lokma olmayan ve yeni bir savunma kurgusu oluşturan zorlu bir takım buldu. Mormenekşe savunmasının Değirmenlik’in Afrikalı forvetleri Victor Nwani ve Herve Amani karşısında fiziksel olarak zayıf kalmaları, henüz ilk 45 dakikada geri dörtlünün üçünün sarı kartla soyunma odasına gitmelerine neden oldu.
Savunma oyuncularının fiziksel zayıflığı erken sinirlenmelerine ve sürekli rakipleri ile didişmelerine yol açtı.
Özellikle Değirmenlik’in en etkili oyuncusu olan Herve Amani ile sinir harbine girmeleri 3 oyuncunun oyun temposunu yitirmesine, disiplinden uzaklaşmasına ve Mormenekşe savunmasının önemli gedikler vermesine neden oldu. Savunma ve ileri uç arasında köprü vazifesi görmesi geren orta saha oyuncularının sorumluluk almaktan uzak durmaları ve sahada seyirci gibi davranmaları, takımın 70 metre mesafede futbol oynamasına sebep oldu. Bloklar arası mesafenin bu kadar açık olduğu bir durumda futbol oynamak ve sonuca gitmek mucize gibi bir şeydi. Mormenekşe’de forvette yer alan Nijeryalı Ola Ezumezu ve Kamerunlu Stephane Baga’yı pek beğenmedim. İki oyuncu da topu ileride tutup takımı çıkarmaktan ve rakip savunmayı fiziksel olarak zorlamaktan uzaktı. Savruk ve dengesiz olmalarından dolayı çok fazla top kaybı yaşadılar ve bu top kayıpları genelde Mormenekşe’nin takım olarak ileri çıkmaya çalıştığı anlarda yaşandığı için takıma zor anlar yaşattı.
Celal Habeşoğlu ve Reşat Özbilgen’den oluşan yeni savunma kurgusu, Değirmenlik’in savunmada daha dengeli olmasını ve geriden daha bilinçli top çıkmasını sağladı. Mücadele etme konusunda sıkıntısı olmayan ve 90 dakika sahada savaşan oyunculardan oluşan yeşil-beyazlı ekibin bu savunma düzeni ile daha oturaklı bir takım savunması yaptığını gördük. İleri uçta rakip savunmayı yıpratan ve bozan iki önemli silaha sahip olan Değirmenlik, atağa çıktığı zaman rakip ceza alanı çevresinde çoğalamadığı için gol atmakta sorun yaşıyor.
Andreas Parpas ve Haşim Girgen gibi topa hakim iki orta alan oyuncusuna rağmen kanat oyuncularının ataklara yeterli seviyede destek vermemesi ofansif anlamda takımın etkisini azaltıyor. Takım atak yaparken kanat oyuncularının ortaya kapanmak yerine kenarlara açılmaları ve oyuna genişlik kazandırmaları gerekiyor.
Bu şekilde rakip savunmanın boşluklar vermesini sağlayabilirsiniz. Maçın kahramanı ve olay adamı Fildişi Sahili’nden Herve Amani’ydi. Afrikalı oyuncunun ligimizin en yetenekli ve akıllı forvetlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Hemen hemen her maçta rakip savunma ile girdiği stratejik sinir harpleri, savunmanın disiplinden uzaklaşmasına neden olurken, bitiriciliği ile de skora etki etmesini biliyor.
Tansiyonu yüksek ve sert geçen maçta, orta hakem Serkan Şimşek oyunun kontrolünü elinde tutmakta zorlandı. Gösterdiği sarı kartlarda ölçüyü kaçırırken, 57. dakikada verdiği penaltı kararı bana göre yanlıştı. Ani gelişen atakta topa uzak kalan Şimşek’in hatalı kararı Mormenekşe’nin bir gol yemesine ve sahada 10 kişi kalmasına sebep oldu. Verdiği ve vermediği kararla 90 dakika boyunca iki takımın da büyük tepkisini çekti.
Ligde kalma adına kader maçlarına çıkan iki takım da maç boyunca gerçekten çok mücadele ettiler. Maçın hakkı beraberlikti. Ancak Herve Amani gibi kazanma isteği ve hırsı üst düzeyde bir oyuncuya sahip olmak, maçın kaderini değiştirmeye yetiyor bazen. Maç sonrası hakeme karşı gösterilen yoğu tepki, taraftar saldırıları ve taşkınlıklar, her ne olursa olsun sahalarımızda görmek istemediğimiz üzücü olaylardı.