Çağdaş Öğüç: Her yazılan metne şüphe ile yaklaşılmalı
İçimizdekiler/ Ülviye Akın Uysal
(Gazeteci)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… İnsan.
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Gastronomi okumak isterdim.
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Şu sıralar, Basın Emekçileri Sendikası, sendikal yaşam ve basın emekçilerinin sorunları gündemimi oldukça meşgul ediyor. Şikâyet ettiğim düşünülmesin sakın.
Kayıtsız kalamadığım şey… İşçinin emeği üzerinden sınırsız gelir elde edip lüks tüketim yapabilen patronların, sıra işçinin haklarına gelince parasının olmadığını iddia etmesi.
En büyük pişmanlığım… Herhangi bir şeyden pişmanlık duyduğum yok. Yapılan her hatanın bir deneyim ve tekrarlanmaması gereken bir deneyim olduğunu düşünenlerdenim.
En büyük sevincim… Eşim, kedim, köpeğim, ailem, dostlarım, kahve!
Hayatımın dönüm noktası… Üniversitede grafik tasarım eğitimi alırken, gazetecilik mesleğine başlamış olmak.
Beni en çok etkileyen yazar… Herhangi birine körü körüne bağlılık ve hayranlık duymayı doğru bulmuyorum. Her yazılan metne şüphe ile yaklaşılması gerektiğini düşünürüm. Karl Marx, Friedrich Engels, Michel Foucault, David Lyon ve Gilles Deleuze’i sıklıkla okuyorum.
Başucumdaki kitap… David Lyon’un “Gözetlenen Toplum” kitabı hazır MOBESE’ler de gündemdeyken, şu sıralar sıklıkla danıştığım bir kitap.
En keyif aldığım müzik… Arabeskten klasik müziğe kadar her türlü nitelikli müzikten keyif alınması gerektiğini düşünmekle birlikte, Blues müzik hayatımda ayrı bir yere sahip.
En son izlediğim film… Geçtiğimiz gün 2017 yapımı “Rememory” isimli bir filme denk geldim televizyonda. İlginç bir konusu vardı.
Kendim için son aldığım şey… Uzun zamandır, kendime ihtiyaçtan ötürü sadece kitap alıyorum. Zaten ekonomik çöküşle birlikte alınabilecek pek de fazla bir şey kalmadı.
Dolabımdaki en gereksiz şey… Bir adet kravat var dolapta! Hiç kullanmıyorum.
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Beni meyhaneye götür. Yedir, içir. Parasını da ben veririm dert değil. Daha da hediye istemem.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Erken sinirlenip bir anda parlamasam daha güzel olurdu hani.
Kendimde beğendiğim özellik… Dakik olmaktan, söz verdiğim saatte bir işi tamamlamaktan veya söz verilen yere gitmekten keyif alan birisiyim. Sanırım bu özelliğimi de seviyorum.
Olmasa da olur… Açlık, sömürü, işgal, nefret.
Olmazsa olmaz… İfade özgürlüğü, barış, demokrasi, özgürlük.
En iyi yaptığım yemek… İyi yemek yapıp yapmadığım bir başkasının görüşü olur ancak kişisel olarak en çok biftek pişirip, yemekten keyif alıyorum.
Hayalimdeki dünya… Özgür, bağımsız, bağlantısız.
Aşk benim için… Aşk hepimiz için.
Onunla çok tanışmayı isterdim… Bertolt Brecht.
Görmek istediğim yer… Blues müziğinin doğduğu toprakları ve Route 66 otobanını görmeyi çok istiyorum
Mutlaka yapmak istediğim… Led Zeppelin konserine gitmek isterim. Bu sene yazda tekrar bir araya gelme ihtimalleri varmış. Neden olmasın?
Son olarak söylemek istediklerim… Hepimize yalan söylüyorlar! Ezberini boz, resmi tarihi sorgula.