ÇALIŞ, ÇABALA, ÜRET VE BAT!
İsteyen istediği kadar itiraz etsin.
Bu ülkede uygulanan ekonomik model arabesktir.
Hatta o bile değil.
Biraz ondan, biraz bundan…
Beste ile güfte uyuşmuyor.
İktisat teorileri Kıbrıs’ın kuzeyinde işe yaramaz.
Belki o yüzden ekonomistler ‘durum tespiti’ yaparken sıklıkla yanılıyorlar.
Siyaset krizlere alternatif üretemiyorsa, bunun sebebi ülkeyi yönetenlerin beceriksizliği, vizyonsuzluğu falan değil.
Sorun yapısaldır.
Sorun öğretilmiş çaresizlik ve sürekli derinleşen bağımlılıktır.
Makro açıdan böyle…
Mikro açıdan ise bu sistemin kazananı toplumun taş çatlasa yüzde 5’idir. Bilemediniz yüzde 10’u…
Geri kalan kesimler sürekli kaybediyor.
Özellikle de emekçiler ve üreticiler…
* * *
Kıbrıs Türk ekonomisinin 1974 sonrasında yaşadığı birkaç kırılma noktası oldu.
İlki 1970’li yılların sonunda bir gece yarısı kararıyla bankalardaki Kıbrıs Lirası mevduatlarının 36 TL’ye eşitlenmesi oldu.
Peşi sıra Türk Lirası ‘resmi para birimi’ ilan edildi.
İkincisi, ABAD (Avrupa Birliği Adalet Divanı) kararıydı. 1990’lara kadar Kıbrıslı Türkler ürettiği her şeyi istediği ülkeye satabiliyorken, ihracat belgelerine ‘KKTC mührü’ vurma kararı alındı ve üretim bitti. Cypfruvex ve Asil Nadir’in narenciye ihracatının sonunu da bu karar getirdi, hafif sanayinin de, konfeksiyon sektörünün de… O gün bugündür KKTC ekonomisi hayır yüzü görmedi. ABAD’ın getirdiği izolasyonlara Türkiye’ye sokul(a)mayan ürünler de eklenince, Kıbrıslı Türkler ürettiğini yemek, yiyemediğini çöpe atmak durumunda kaldı. Kepenkler indi, bahçelerdeki ağaçlar kurumaya terk edildi ya da arsa açılıp konut inşa edildi.
2000’lerin başındaki TL devalüasyonu ve Türkiye kaynaklı banka krizi elde avuçtakini de alıp götürdü. Kıbrıslı Türkler bir kez daha bankadaki kendi parasıyla rezil rüsva edildi. İnsanlar adeta perişanları oynadı.
* * *
Ve 2018’de şimdi bir başka ‘kırılma’ noktası yaşanıyor.
Son iki yıldır ‘kırmızı alarm’ veren TL, tarihinin en değersiz noktasına geriledi.
Her şeyiyle dövize endeksli Kıbrıs’ın kuzeyi Türkiye’deki ekonomik felaketi katmerli yaşıyor. Henüz Akdeniz kıyılarına hafif dalgalar vuruyor. Tsunami ise yolda, geliyor!
Büyük dalga geldiğinde makro ve mikro anlamda KKTC ekonomisi çok büyük hasarlar alacak. Kıbrıs Liralarının 36 TL’ye endekslenmesinin, ABAD kararının ve 2000’deki döviz ve banka krizinin daha da büyüğü yaşanacak.
Okullarda çocuklara ‘Türk öğün, çalış, güven’ şiarı öğretilir hep…
Oysa aslı şudur: ‘Öğün, çalış, çabala ve bat!’