'Çalışma barışı bozulacak'
Sendikal Platform Meclis önünde açıklama yapıyor.
Sendikal Platform, Ulusal Birlik Partisi (UBP) - Halkın Partisi (HP) Hükümeti’ni, Türkiye ile imzalanan iktisadi ve mali işbirliği anlaşmasıyla “Kıbrıs Türk toplumunu yok oluşa sürüklemekle” suçladı.
Sendikal Platform, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun yaz tatilinin ardından bugün yapılan ilk toplantısı vesilesiyle, Cumhuriyet Meclisi önünde pankartlı eylem düzenledi. Eylemde “Yok Oluşa Hayır” yazan pankart açıldı.
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Arslan Bıçaklı, eylemde yaptığı konuşmada, “Meclis’ten çalışan ve halk için hayırlı bir yasa çıkarıldığını uzun zamandır görmediklerini” söyledi.
Türkiye ile imzalanan iktisadi ve mali işbirliği anlaşmasına atıfta bulunarak “son elimizde kalan değerler de artık bir bir toplumun elinden alınmak istendiğini” söyleyen Bıçaklı, “Para gelsin diye yapmayacakları şey kalmayacak” dedi.
Bıçaklı: "Yeni paketle toplu iş sözleşmesi düzeni ortadan kalkacak. Toplu İş Sözleşmesi yasasıyla ilgili çalışmalar başladı. Sendikaları bununla terbiye etmek istiyorlar.Bu ülkenin değerlerini daha fazla satmak kimsenin yetkisinde değildir ama bir ülke düşünün ki kimse nüfusunu bilmez. Nüfusu bilmeden neyin tedbirini alacaksınız.Biz bu yasaların takipçisiyiz. Kim ki bu ülkenin insanına kötülük yapmaya kalkarsa, el uzatırsa biz burada olacağız. Bu ülke kimseye babasından miras kalmadı. Bu ülke hepimizindir. Bu kafayla giderseniz çalışma barışı çok yakında bozulacak."
“TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ DÜZENİNİ KALDIRACAKLAR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının özel sektörde sendikalaşmayı teşvik edici tedbir alınmayacağı yönde açıklaması bulunduğunu, bunun kabul edilemez bir açıklama olduğunu kaydeden Bıçaklı, “toplu iş sözleşmesi düzenini ortadan kaldıracaklar” diye konuştu.
Kıbrıs Türk toplumunun değerlerine sahip çıkmaya devam edeceklerini kaydeden ve eylem uyarısında bulunan Bıçaklı, “Tüm anayasal ve yasal hakları kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Çalışma barışı çok yakında bozulacak” dedi.
Sendikal Platform Basın Açıklaması
UBP-HP Hükümeti tam bir işbirlikçi anlayışla, Kıbrıs Türk toplumunu yok oluşa sürükleyerek, toplumsal varlıklarımızı AKP sermayesine peşkeş çekecek dayatma protokole onay vererek, koltuğunu koruma peşindedir.
Bilindiği üzere Türkiye hükümetleri tarafından bugüne kadar dayatılarak yürürlüğe konan hiçbir paket, toplumsal fayda sağlamadığı gibi, Kıbrıslı Türkleri üretimden koparmış ve bağımlılığı artmıştır. İşbirlikçi UBP-HP Hükümeti de 750 milyon TL alma hevesi ile bu protokole imza atarak, toplumu ve ülkeyi satma anlayışını sürdürmektedir. Para uğruna ülkemizi, toplumumuzu satmak için işbirlikçilik yapanların bu paketle ülkeye ve insanımıza verecekleri zarar özetle şöyledir;
1- Toplu İş Sözleşmeleri Maliye Bakanlığı’nın onayına bağlandığı için toplu sözleşme hakkı gasp ediliyor.
2- Özel sektörde sendikalaşma için hiçbir çalışma yapılmazken, Toplu Sözleşme Grev ve Referandum Yasası’nda değişiklik yapılarak toplu sözleşme düzeni ortadan kaldırılıp çalışanların hakları gasp ediliyor.
3- İstihdam politikalarına kısıtlama getirilerek, kamunun ihtiyacı olan personel sayısı, emekli sayısı ile engellenip, gençlerimiz göçe zorlanıyor.
4- Maaşlar hariç %10 kesinti yapılarak, emekliler, çalışanlar ve tüm üretici kesimler fakirleştiriliyor.
5- Hayat Pahalılığı ödeneğinden %2 kesintinin yanında 2020 yılı için hayat pahalılığı ödeneğinin kaldırılmasına zemin yaratılıyor.
6- Belediyeler birleştirilip, halkımızın alacağı hizmetler ve belediye çalışanlarının geleceği belirsizliğe sürükleniyor.
7- Artan nüfusla birlikte öğretmen ihtiyacı ortada dururken ve yüzlerce işsiz öğretmen varken yanlış bilgilerle öğretmenler itibarsızlaştırılıp, çocuklarımıza verilen eğitimin niteliği düşürülüyor.
8- Toplumun malı olan kooperatifler ya kapatılıyor veya özel bankaya dönüştürülüyor.
9- Kooperatife ait işletmeler elden çıkarılıyor ve özelleştirme adı altında yandaşlara peşkeş çekiliyor.
10- Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu parçalara ayrılıp, özelleştirme adı altında yandaş sermayeye peşkeş çekiliyor.
11- Limanlar özelleştirme adı altında peşkeş çekiliyor. Liman İşçileri Şirketi kapatılıyor.
12- Telefon Dairesi yandaş sermayeye peşkeş çekiliyor.
13- Eğitimin temel ihtiyaçları ortada dururken İlahiyat okulunun geliştirilmesine öncelik verilerek, anayasa ve yasalara aykırı olarak, bilimsel, demokratik, laik eğitim kaldırılıp gerici eğitim dayatılıyor.
14- “Göç Yasası”nı ortadan kaldırmak yerine, uygulamaya devam edilerek çalışanlar daha da fakirleştiriliyor.
15- Dini faaliyetlere 3,5 milyon TL, TC’nin Kıbrıs’ta kurdurduğu derneklere, sendikalara 5,5 milyon TL verilirken, eğitim, sağlık ve kültür faaliyetlerine TC Elçiliği’nin onayı koşulu ile komik rakamlar veriliyor.
16- Demografik yapı değiştirilerek toplumsal mülklere, kurumlara el koyarak Kıbrıslı Türkler azınlık durumuna düşürülüp çaresizliğe mahkum edilerek, siyasi iradeleri Türkiye’den atanan memurlarla gasp ediliyor.
Biz ülkemizi ve insanlarımızı seviyoruz. Para uğruna toplumsal varlıklarımızın AKP’ye peşkeş çekilmesine, Kıbrıs Türk toplumunun yok edilmesine, ülkemizin koloni yapılmasına asla izin vermeyeceğiz.