Cama vurdu, korktum, öylece kaldım...
Korktum!
Ve bu duyguyu yaşadığım için ürperdim.
Tüm gece etkisinde kaldım.
Şehrin en yoğun yeriydi, en kalabalık marketin önüydü, birisi aracımın camına dokunmuştu ve ürpermiştim…
* * *
İnsanlar ellerinde poşetler telaşla arabalarına doğru yürüyordu...
Yüzümüze üfürüyordu gün batımı…
Sıcak dinmişti…
Ellerindeki ekmeklerden anlıyordum yoksulu, zengini, aç gözlüyü…
Ya da böyle düşünüyordum, bilmeden...
Yanılmış da olabilirdim...
Dört beş somun ekmekli adam…
Bir çanta dolusu biftekli kadına uzaktan bakıyordu...
Çok başka iki sofra kurulacaktı akşama…
Başka başka evlerde, bin bir farklı öykü yaşanacaktı.
* * *
Ümit Yaşar’ın sözleri gibiydim, tam da o saatler…
“Yüreğimde yeryüzünün ağırlığı var.
Başımda bütün rüzgarların uğultusu…”
Loş bir ışık…
Karanlığa koşuyordu gri bir zaman...
Tam hareket edecektim ki, yanımda biri belirdi…
* * *
Siyahi bir genç, orta boylu, çok da çelimsiz değil…
Cama vurdu, pencereyi yarıladım.
Hepsini de açmadım, o an, açamadım..
“Abi lütfen 5 – 10 lira verir misin” dedi.
Türkçe…
- “Ne oldu” dedim.
- “Param yok, kartıma gelmedi, ben çok aç… Lütfen abi...”
- Sen ne yapıyorsun Kıbrıs’ta, dedim.
- “Ben üniversite öğrencisi. Lütfen abi…”
- Sen nasıl bir öğrencisin böyle…
- “Lütfen abi…”
* * *
10 lira uzattım, yarım açılmış pencereden…
Teşekkür ederek aldı, yürüdü, gitti.
Belki bir on dakika öylece, orada kaldım…
Ardından baktım...
* * *
Ah o şiir aklıma takıldı …
“Anlatır sana özlemini gözlerim.
Ne bir dilim ekmek,
ne de bir yudum su…”
Memleket…
Ah bu memleket…
Karşılamalar
Çok tanıdık gelmişti müzik…
Kıbrıs’ın “Karşılamalar”ı bu!
Ama danslar “ritmik hareket” kıvamında!
Nerede o Kıbrıslı tavır, o mimik, adaya özgü o adımlar, nerede?
Oysa çok meşhur bir grup var sahnede, “Anadolu Ateşi…”
…
Anadolu Ateşi’nin şöhretine bir diyeceğim yok...
İzlemeye de doyamam, gerçekten...
Ama merağım şu!
Gaziantep’teki “Kıbrıs Günü”nde fark etmiştim, sahneye çıkmışlardı.
Turizm Bakanlığı’nın organize ettiği bir etkinlikti bu...
Yani Kıbrıs’ın kültürünü tanıtmak için Kıbrıs’ta grup mu kalmadı?
İgor Moiseyev Devlet Akademik Halk Dansları Topluluğu da Rusya’nın en meşhuru… Ama diyelim ki “Türkiye Gecesi” yapılacak, sizce, Türkiye Turizm Bakanlığı sahneye Rus grubu çıkartır mı?
Bir ülkenin artı değeri, öz kültürüdür.
Derler ki, “garsonu dahi kendi ülke insanından çalıştırmalısın”…
Niye?
O an masadaki turiste bir “geleneği” anlatır, bir “tarihi mekanı” önerir, bir “tat”tan örnek verir…
Böyledir!
Turizmde yerellik çok önemlidir.
* * *
Turizm Bakanlığı’na soruyorum.
Kıbrıs’ı tanıtım etkinlikleri için “Anadolu Ateşi” ile özel bir sözleşme yapıldı mı?
Ya da özel bir bütçe ayrıldı mı?
Eğer yoksa, sözüm de yok…
Yok eğer bir de para ödeniyorsa üzerinden…
Kıbrıs kültürü böyle tanıtılmaz!
Bu “adacık”
Bu "adacık" da "bütünlüklü çözüm"e dahil mi?
Sosyal medyanın “delisi” Mahmut Anayasa soruyor bunu...
Fotoğraf, Girne’deki bir otel!
Bilen de biliyor zaten…
Kıbrıs’ın kuzeyinde “yağmalanan” nice sahil şeridi gibi değerinin çok altında, altın tepside sunulmuş.
Kimlere dersiniz...
Söyletmeyiniz ne olur...
Yüksek Mahkeme Başkanı’nın sözleri dahil onca dava sonucuna ve anayasaya rağmen bu ülkenin denizleri, bu ülkenin insanına kapatılıyor.
Güya “devlet”e sahip çıkanlar, kendi onayladıkları anayasayı çiğniyor her an, her gün…
Bu “adacık” da eğer “çözüm”e dahilse, “garantör”ü de var mı acaba?
Bu “adacık” için canım!
Siz boşuna heveslenmeyiniz...
KOLTUK
Şehit Aileleri Derneği Başkanı Ertan Ersan, genel başkanlığı bırakıyormuş.
43 yıl sonra (!)
Waw!
“Bu koltuklar size kalmaz” denir ya, genelde siyasilere…
Bir sendikalara bakınız, bir derneklere…
Sivil toplum, koltuk merağı anlamında, siyasetin dahi önünde...
Nerede olursa olsun tatlı yani!
Koltuk bu!
( Başkan Ersan’a yeni yaşamında şimdiden başarılar dileriz, dünya görüşümüz çoğu zaman farklı olsa da, biz gazetecilere nezaketi, sevgisi ve saygısı hep üst düzeyde oldu… Derneğine önemli katkılar sağladı)
haftanın notcukları
- Bir karikatür ancak böyle 'popüler' olur ve görmeyen, duymayan kalmaz!
'Palalı turist' karikatürüne karşı eylem yapanlar, karikatüre "rekor" izlenme sağladılar!
Ne kadar da zekiler böyle (!)
- Kimisi de karar veremiyor, hem "Kıbrıslı yoktur" diyor, "hepimiz Türk"e geliyor, hem "biz de Kıbrıslıyız" övünüyor! Bu Kıbrıslı var mıdır yok mudur, insan mıdır eşek midir karar verilemedi bir türlü!
“Aldanacaksan sevgilerinde, sâf sevgilerinde
İnsanların yalancı gururlarına..
Kalacaksan parlak sözlerin etkisinde,
Kelimelerinle onlara kapılacaksan,
Yaşama!”
Özdemir Asaf