Çanlar Yunanistan için çalıyor!
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın iki çocuğunun annesi Peristera Baziana’nın, IMF ve AB’nin isteklerini yerine getiren bir anlaşmaya onay vermesi durumunda, Çipras’ı terk etmekle tehdit ettiği iddiası yer aldı geçtiğimiz günlerde, The Times Gazetesi’nde...
Bu iddianın aslı var mıdır yok mudur, yani Yunanistan Başbakanı’nın eşiyle arasında bu tür bir sıkıntı var mıdır yok mudur bilemem ama Çipras görünen o ki, belki eşi ile değilse de Yunan halkı ve Troyka arasında bir seçim yapma aşamasına gelmek üzere.
Yunanistan ile Troyka (AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF üçlüsü) arasında ipler artık kopma eşiğinde.
***
Yunanistan’ın önünde, ödemesi gereken bir borç taksiti var.
Sıradaki borç taksitinin ödenebilmesi için gereken kaynak ise hükümetin kasasında yok.
Bu parayı kasaya aktarabilecek tek kaynak da bu aşamada malum, Avrupa Birliği.
Ama tabii ki birtakım şartlar karşılığında.
Bu şartlar da kemer sıkma politikalarının artırılarak devamı.
Mesela troykanın en önemli taleplerinden biri, gerek çalışanların gerekse emeklilerin maaşlarının daha da kesintiye uğraması.
Oysa Yunan halkının Syriza’yı hükümete getirişinin ana nedenlerinden biri, partinin bu kesintilere karşı bayrak açmış olması.
İstatistiklere göre Yunanistan’da her 2 evden biri, emekli maaşıyla geçiniyor.
Emekli maaşına bağlı olarak yaşayanların yüzde 45’inin eline geçen para ise, yoksulluk sınırı olarak tespit edilen 665 Euro’nun altında.
Syriza’nın, halihazırda kesintiye uğramış durumda olan bu ödenekleri yukarıya çekme vaadi ortadayken, Troyka şimdi, ‘daha da indirin’ diyor.
Yunan hükümeti ise bunu kesin bir dille reddediyor.
Ne Troyka’nın ne de Syriza hükümetinin geri adım atma niyeti göstermediği şu aşamada kaçınılmaz son, Yunanistan’ın iflasıdır.
Yunanistan’dan her an bir iflas ilanı gelebilir.
Bu aynı zamanda, Euro bölgesinden çıkış demektir.
AB’nin üst düzey yetkililerinin açıklamaları ise, Euro bölgesinden çıkışın, AB’den çıkışı da beraberinde getireceği yönünde.
***
Önümüzdeki günler Yunanistan için gerçek anlamda kader günleri.
Ama şunu şimdiden söyleyebilmek mümkün; Yunanistan iflas aşamasına gelirse, bir riskleri paylaşma projesi olan Euro bölgesi uygulaması da fiilen başarısızlığa uğrayacak demektir.
Büyük bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’ın, başta Almanya olmak üzere AB’nin güçlü ekonomilerince desteklenmesi, Euro birlikteliğinin amaçlarından biriyken, bu ülkeler kendi vergi mükelleflerinin gazabına uğramamak adına yeterli yardımı reddederek, bu başarısızlığın altına imza atacaklar.
Örneğin Almanya, bırakın Yunanistan’a gerekli desteği vermeyi, tüm dünyayı etkileyen 2008 ekonomik krizinin Avrupa ekonomisi üzerindeki etkilerini azaltmak adına dahi kendi ülkesinde herhangi bir ekonomik önlem almadı.
Kim bilir bu önlemler alınmış olsaydı, AB ekonomisindeki durgunluk daha kısa sürebilir, başta Yunanistan olmak üzere bugün krizden beli burkulan diğer Avrupa ülkeleri de şu anda krizle daha baş edebilir durumda olabilirlerdi.
Bütün bunlar, Avrupa Birliği’nin geleceği için hiç de iyi haberler olmasa gerek!