1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Çare, sokak!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Çare, sokak!

A+A-

Gerçekten tek, ama tek bir “iyi şey” varsa, birileri söylesin, yemin ederim asla Ersin Tatar ve mevcut hükümet aleyhine yazı yazmayacağım, eleştirmeyeceğim, “havuz gazetesi yazarı” gibi yapacağım...

Yemin ederim!

Vallahi ve billahi!

-*-*-

Abi, abla, kardeş, teyze, enişte, nene, dede, amca, dayı...

Bu ülkeyi, Mehmet isimli bir kardeş yönetiyor...

Fuat Oktay beye bağlı olduğu söylenen, genç bir arkadaş...

“Tatar ve Üstel’den sorumlu tek yetkili” olarak KKTC işlerine bakıyor...

-*-*-

Her şey sıkıntılı...

Vergi matrahlarını hesaplayamıyorlar, Türkçe açıklama yapamıyorlar, EOKA ile TMT’nin fotoğraflarını bile ayırt edemiyorlar...

Hiç bir şey bilmiyorlar...

Ünal bey fazla konuşmuyor Allah’a şükür...

Tatar ise çok konuşuyor...

Ama söyleyecek hiç bir şeyi yok!

“Sen fotoğraf çek, sosyal medyada paylaş, bize yeter” denmiş olmalı ki, gün 24 saat, hava durumu raporu veriyor...

Hava temiz olduğunda “İşte Toroslar göründü” fotoğrafları da hep gündeminde...

-*-*-

Elektrikte fiyasko ve yönetim zafiyeti zirvede...

Akaryakıtta, ellidir yazıyoruz, hırsızlık yaşanıyor...

Torpilli bir gruptan doğrudan akaryakıt alınıyor...

Bu akaryakıtın kalitesi, fiyatı sorulmuyor...

Kazanlar – türbinler – jeneratörler bozuluyor ve insanlar karanlıkta...

-*-*-

Sağlık Bakanı, bakkal dükkanı işletirmiş gibi, dükkanın ön camına “ilaç bulunur” yazacak noktaya geldi...

-*-*-

İhaleler tam rezalet!

Yasadışı!

Kendi yasalarına uymuyorlar, mesela maliye bakanının birinci dereceden akrabasına – kardeşine ihale veriyorlar...

-*-*-

Bir yığın sahte vaatle herkesi uyutmaya çalışıyorlar, bunu başarıyorlar da...

50 senedir hala patates ve narenciyeyi Türkiye’ye satamayan ama her üç ayda bir bu konuda söz veren insanlar tarafından yönetiliyoruz...

Şimdi bunların arasına yeni büyükelçi de katılmış durumda...

O da virra narenciye satıyor!

-*-*-

Turizmde bilet fiyatı rezaleti ayyukta.

Peki neden?

Anavatan nerede?

Efendim, önce Antalya – Bodrum dolacak, sonra kalırsa Kıbrıs’a da turist göndeririz!

Mantık, felsefe, biyoloji, matematik bu!

-*-*-

Peki KKTC turizmi?

Onlara casino müşterisi yeter!

Bilet paralarını da şimdilik casinolar çatır çatır öder!

N’apsınnnnar!

-*-*-

Utanmaz, arlanmazlar, son zamanlarda kafayı Rum tarafından gelenlere taktı...

Bazı polis müdürleri, “Rumlara bol bol ceza yazacaksınız” diye talimat vermiş...

Bunu polislerden işitiyoruz...

Neden?

Irkçılık, düşmanlık yapmak kahramanlık sayılıyor, terfi şansını artırıyor tabii ki!

-*-*-

Ve gerçek iflas!

Tam çöküş!

BM’nin son raporu, bizimkilerin savunduğunu çöpe atıyor...

Kıbrıs’ta BM Barış Gücü’nün görev süresini uzatan rapor, “federal çözümden kaçamazsınız” diyor...

“Maraş’a da dokunmayın” diye ekliyor...

-*-*-

Bizimkiler mi?

Anavatan gerçekten anavatansa, demokrasiden, hukuktan, insanlıktan, çözümden yanaysa; önce Mehmet bey geri çekilir, akabinde Tatar da hükümet de istifa eder...

Haaa bu olacak gibi görünmüyor!

O zaman “sokağa dökülmekten” başka çare kalıyor mu?


Amerikan ehliyeti!

Amerika Birleşik Devletleri’nden sürüş ehliyeti olan bir kişi KKTC’ye yerleşirse ne yapması lazım?

Peki, Türkiye Cumhuriyeti’nden sürüş ehliyeti olan ne yapmalı?

-*-*-

Avrupa kökenli ama Amerikan vatandaşı bir kişi KKTC’yi “yaşam yeri” olarak seçti...

Adamın parası da var...

İki yıldır ülkede yaşıyor ve araba da satın aldı, hem de iki tane...

O arabalara yani otomobillere sigortasını da çıkarıyor...

-*-*-

Adam aynı zamanda çok daireli iki büyük apartman bir de büyük villa satın aldı...

Yani ayıptır söylemesi, en az 3 milyon Sterlinlik bir yatırım yaptı...

E güneş güzel, hava güzel, deniz bazı yerlerde çok güzel, daha ne ister ki bir insan!

-*-*-

Adama dediler ki, “Amerikan sürüş ehliyetini KKTC sürüş ehliyetine çevirmen gerekiyor”.

Peki nasıl çevirecek?

Bir KKTC vatandaşı dostuna sordu, O da açtı telefonu, ilgili resmi daireye sordu.

İlgili resmi daire dedi ki, “... Üçüncü ülke vatandaşları, yani TC vatandaşları dışında kalanlar, önce gidip bir şoför okuluna 400 Euro ödeyecek. “L” alacak; akabinde Amerikan ehliyetini ve 400 Euro ödeme yaptığına dair makbuzu bize gösterip, kendisine kaç yıllık isterse KKTC ehliyeti verilecek...”

-*-*-

TC vatandaşları da “sağdan sürüyor”, Amerikan vatandaşları da!

Trafik her iki ülkede sağdan!

TC ehliyetine 400 Euro uygulaması var mı?

Hayır!

TC’liye beleş!

“Arabada beş, TC’liye beleş” gibi!

Ayrımcılık mı yapıyorum?

Hayır!

Ama soruyorum, “Peki neden?”

Kardeş ülke indirimi ya da “anne baskısı” mı?

Ne isterseniz deyin!

-*-*-

Bu uygulamada hem ırkçılık var, hem ayrımcılık var, hem mantıksızlık var...

-*-*-

Şimdi ben de bir ayrımcılık yapacağım!

İzninizle!

Kimse kusura bakmasın ama milyonlarca sterlinlik yatırım yapan bir Amerikan vatandaşının Amerikan ehliyetine 400 Euro’luk “avanta” ödetiyorsunuz ama cebinde beş TL bile olmadan bu ülkeye “bakalım ne yapabiliriz” diyerek gelen TC vatandaşından “kuruş” istemiyorsunuz!

-*-*-

Bu nedir bilir misiniz?

Bu, şoför okullarımıza kıyak ve seçim okşamasıdır.

Bu, gerçek bir utanmazlıktır, yönetim beceriksizliğidir, laşkalıktır, rezalettir, fiyaskodur ve en basit ifadeyle ayıptır, ayıp!

“Yabancıyı soyalım, bir daha gelmesinler” zihniyetinin bir modelidir.

Akılsızlıktır!

-*-*-

Haaa bir şoför okulu sahibine sordum, “nedir bu iş?”...

Aynen şunu söyledi: “... hükümetin bize kıyağıdır gardaş... 400 Euro’yu alıyoruz, adama veya kadına belirli mesafedeki bir plaka numarasını okuyup okuyamadığını soruyoruz, L’yi verip gönderiyoruz”...

L!

Learner!

Learning!

Öğreniyor öğreniyor!


328309916-952895068973429-1727535849922561378-n.jpg

Sapıkları “inanç özgürlüğü” diyerek korumaya çalışanlara yuh yuh yuh!

Bu yazı toplam 3157 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar