1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Çaresiz değil güçlü kadınlar, korkak değil cesur siyasi irade istiyoruz!”
“Çaresiz değil güçlü kadınlar, korkak değil cesur siyasi irade istiyoruz!”

“Çaresiz değil güçlü kadınlar, korkak değil cesur siyasi irade istiyoruz!”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü dolayısıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi Kadın Örgütü açıklama yaptı.

A+A-

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü dolayısıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi Kadın Örgütü açıklama yaptı.

Açıklamada, ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 2011 yılında onaylandığını fakat ülkemizde devlet, şiddete maruz kalan kadınları polis ve yargı süreçlerinde yalnız ve çaresiz bırakmaya devam edildiği ifade edildi.

“Sosyoekonomik düzeyi, eğitimi, yaşadığı bölge ne olursa olsun ülkenin her hangi bir yerinde şiddete maruz kalan her bir kadın, kız ve erkek çocuk güçlü kurumların hizmetleri ile korunmalı, savunulmalı, desteklenmelidir” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Kadın hakları insan haklarıdır. Kadına yönelik şiddet bir halk sağlığı sorunudur. Çaresiz değil güçlü kadınlar, ne yapacağını bilmez, yetersiz değil donanımlı destek ve hizmet sağlayan kurumlar, korkak değil cesur siyasi irade istiyoruz” denildi.

İşte açıklamanın tam metni:
Kadınlara yönelik şiddete karşı duruşun, dayanışmanın yıldönümü olan 25 Kasım’ı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1999 yılında “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.

İlerici kadın hareketleri sayesinde 25 Kasım ülkemizde cinsel şiddete ve erkek şiddetine karşı farkındalığın arttığı, mücadelenin yükseltildiği bir gün haline gelmiştir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de kadınlar kadın olmalarından ötürü şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul, 2011), bütün dünyada toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır. Sözleşme, KKTC Meclisi’nde 2011 yılında onaylandı. Sözleşmeyi onaylayan ülkeler, bireylerin özellikle kadınlar ve kız çocukların şiddete maruz kalmaksızın yaşam hakkını sağlamak ve korumak için gerekli olan hukuki , hizmet ve destek önlemlerini almak zorundadır. Uluslararası sözleşmeleri onaylamak buna karşın gereklerini yerine getirmemek en hafif tabirle “iki yüzlülüktür”. Bugün ülkemizde devlet, şiddete maruz kalan kadınları polis ve yargı süreçlerinde yalnız ve çaresiz bırakmaktadır. Sosyoekonomik düzeyi, eğitimi, yaşadığı bölge ne olursa olsun ülkenin her hangi bir yerinde şiddete maruz kalan her bir kadın, kız ve erkek çocuk güçlü kurumların hizmetleri ile korunmalı, savunulmalı, desteklenmelidir. Ekonomik ve psikolojik şiddet de dahil şiddetin her türü tanınmalı, tanımlanmalı, cezalandırılmalıdır. Kadın hakları insan haklarıdır. Kadına yönelik şiddet bir halk sağlığı sorunudur. Çaresiz değil güçlü kadınlar, ne yapacağını bilmez, yetersiz değil donanımlı destek ve hizmet sağlayan kurumlar, korkak değil cesur siyasi irade istiyoruz.

Bu haber toplam 1883 defa okunmuştur
Etiketler : ,