Cumhurbaşkanımızın sayesinde Kıbrıs sorunu ‘gaz pazarlığı’na dönüştü.
O pazarlıkta ise Kıbrıslı Türklerin adı bile yok!
Pazarlığı Ankara ile Lefkoşa’nın Güneyi yürütüyor.
Hoş, hala ‘ne idüğü belirsiz’ bir hidrokarbon hikayesinin peşinde koşturup duruyor herkes…
Hala bölgedeki hidrokarbon potansiyeli belirsiz…
Gaz çıktığında piyasasının olup olmayacağı, ekonomik değerinin ne olacağı kestirilemiyor.
Ancak ‘egemenlik’ oyununun bir perdesi de Doğu Akdeniz’de oynanıyor.
Daha büyük, süper oyuncuların bölgesel ve küresel stratejileri çerçevesinde ‘Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi’nde sular kah ısınıyor, kah soğuyor.

**

Bu sıralar sular soğuyacak gibi görünüyor.
Rusya’nın sürpriz girişimi ve Türkiye üzerinden Batı’ya gaz taşıma inisiyatifi dengeleri oldukça değiştireceğe benziyor.
Henüz netleşmese de en üst düzeyde irade beyan edilen Ankara-Moskova işbirliğinin ikinci halkasında Atina da oyuna dahil olacak gibi duruyor.
Nitekim geçen hafta Türkiye ile Yunanistan yeni bir ‘bahar havası’na girmiş gibi görünüyor.
Rus gazının Türkiye’den Batı’ya gidecek rotasında Yunanistan da yer alıyor. Hal böyle olunca ‘düşman’ algısı aniden ‘dost’a dönüşüveriyor.
Son 20 yıldır Ankara ve Atina zaten ‘düşmanlık’ duygularını büyük ölçüde geride bırakmış bir vaziyet sergiliyor.

**

Tam da bu atmosferde, yani Atina’nın Ankara’ya yakınlaşma ihtiyacının doğduğu süreçte Türk Dışişleri Kıbrıs’a dönük yeni açılımlar peşinde koşuyor.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Selanik’te görüştüğü Yunan meslektaşına “Beraber Kıbrıs’a gidelim” önerisi yapıyor.
Dahası, ameliyatlı Anastasiadis’e de beraberce ‘geçmiş olsun’ ziyareti yapmaktan söz ediyor.
Bu arada Çavuşoğlu’nun Anastasiadis’le telefonda görüştüğü ve ‘geçmiş olsun’ mesajı ilettiği de satır arasında kamuya açıklanıyor.
Kıbrıs’a gelme önerisi üzerine Güney’de siyaset bir kez daha ‘Ankara kompleksi’ni debreştiriyor. Siyasiler demeç üstüne demeç verip “Larnaka’dan gelirse amenna” anlamında mesajlar veriyor.
Sanki Yunan hükümeti Rum Yönetimi’ne soracakmış gibi, “Yunanlı Bakan bu oyuna gelmez” yollu yayınlar yapılıyor.

**

Kıbrıslılar kendi ülkelerinin kaderiyle oynamak isteyenleri bir seyirci gibi izlemeye devam ediyor.
Çavuşoğlu adaya Larnaka’dan gelecekse bir gün, Ankara’nın çıkarı onu gerektiriyordur ve gelecektir!
AB’nin ‘normalleştirme’ talebi gereği Türkiye gün gele limanlarını da Kıbrıs Cumhuriyeti uçak ve gemilerine açacaksa, çıkarı onu gerektiriyordur ve yapacaktır.
Aynısı Yunanistan için de geçerli…
Biz izlemeye devam ettiğimiz, ‘özne’ olmayı zorlamadığımız sürece Kıbrıs’taki oyunu başkaları oynamaya devam edecek.
Çavuşoğlu Larnaka’ya inecek uçaktan el sallayacak bize geçerken üstümüzden!..
Masayı terk eden ve bundan mutluluk duyan Cumhurbaşkanımızın topluma armağanıdır bunlar!..