1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Çekip’ gitmek
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Çekip’ gitmek

A+A-

 

Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan demiş ki, “Eğer istenmiyorsak, askerimizi de alır, gideriz...”
Başaran Düzgün’ün Havadis’teki köşesinde okuduk...
Yalanlanmadı...
Eğer demişse, ne ‘inandırıcı’ bir söylem, ne de ‘sorumluluk’ sahibi...
Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığı, sanırım bir Başbakan’ın ‘iki dudağı arasında’ değil...
Eğer, Avrupa dergilerine de kapak olduğu gibi Türkiye’de artık ‘demokrasi’den ‘tek adam’ yönetimine geçilmemişse tabii...
Eğer bu ‘medya üzerinden psikolojik bir mesaj’ ise elbette başka...
Ne kadar ‘etkili’ olur, bilemiyorum...
Hükümetin uygulamalarından çok daha iyi anlayacağız bunu!..
Ama şunu söylemek gerekiyor, ‘istenmekten’ kastınız, toplumsal ‘irade’ye müdahaleyse...
Kimin hükümet olacağına!..
Kimin bakan olacağına!..
Kimin müdür olacağına!..
Kimin ‘vatandaş’ olacağına!..
Tümüne ‘uzaktan kumanda’ karar verilecekse eğer..

Evet, bu İSTENMİYOR...

***

Bir de Şener Levent’in Afirka’nın Başyazısı’ndaki görüşleri var tabii...
Türkiye’nin Kıbrıs’tan sorumlu Bakanı Beşir Atalay, ‘koalisyon’ kararı öncesinde CTP’yi arayarak aslında ‘psikolojik bir baskı’ uyguladı.
Sonraki adımda, ‘hükümet’in, “Türkiye’ye bağlılığını ispat etmesi” adına “psikolojik bir taktik”ti bu!..

‘Olabilir’ diyor insan...

***

Bu toplum, çok açık ve anlaşılır bir şekilde, ‘Vesayet değil haysiyet’ diyen bir partiye, hem de tüm ilçelerde, en yüksek oyla ‘onay’ verdi...
Demek ki, ‘vesayet’e karşı bir ‘direniş’i var toplumun...
Dahası...
Başını öne eğerek maaşının hesabını veren, Türkiye’yle imzalanan anlaşmayı ‘kayıtsız şartsız’ uygulayacağını söyleyen, hatta daha da ileri giderek ‘biz Türk Mukavemet Teşkilatı’nın devamıyız’ diye buyuran eski bir BAŞBAKAN’ı da Meclis dışında bıraktı, yine bu seçmen...
Üstelik de, “Türkiye”ye “toz” kondurmayan bir seçmen!..

***

Böylesi bir ‘gerginlik’ siyaseti ve ‘kukla yönetim’ talebi ya da böylesi ‘psikolojik’ yöntemler ne Türkiye’ye yakışır, ne de Kıbrıslı Türklere...
Mesele ‘çekip gitmek’ değildir...
Sevgi...Ve saygıdır...
Eğer bir anlamı varsa, hâlâ...

Bu yazı toplam 2283 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar