Zeki Çeler: “Siyaseten yarattığımız yapı bizi yedi bitirdi. Bunun da değişimi başka sistemlere dönmek değildir. Bunun tek değişimi vardır.  O da sandığa girerken ki mentaliteyi değişmeden, katiyen hiçbirimiz bu memlekette hayır görmeyeceğiz. Halen daha herkes bencilce kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Halen daha bir kesim diğer kesimi başka şeylerle şuçlar…”

Toplumcu Demokrasi Partisi Milletvekili Zeki Çeler  BRT’de 14. Saat programına katılarak, ülke gündemi ile ilgili soruları yanıtladı. 

İşte Çeler’in Meclis önünde turizm sektörünün düzenlediği eylemden, Genel Kurul’da yaşanan tartışma ile ilgili söylediklerinden öne çıkan başlıklar…

“Yarınki duruma bağlı nisaba destek verip vermeme”

“Meclis’te bugün tansiyon sağlam yükseldi. Sonra da direk düştü. Hükümetin nisabı yoktu ama sadece Koral Çağman’ın rahatsızlığından dolayı değil. Bugün Meclis’in ilk açılışında ben yardımcı oldum. Koral Çağman’ın yerine çünkü bir sağlık durumudur. Daha sonra Meclis’ten hükümet kanadından ayrılan vekiller oldu. Onlar gelmeyeince bu defa biz de muhalefet olarak ikinci bir nisap desteğini vermeme kararı aldık. O yüzden nisabınız olsun öyle açın Meclis’i dedik. Yarınki duruma bağlı nisaba destek verip vermeyeceğimiz”…

“Muhalefetin sabrı taştı... Bir kıvılcım yaktı”

“Artık muhalefetin sabrı gerçekten taştı. Çünkü hükümete bir yıl öncesinden neler yapılabileceği ile ilgili çok ciddi anlamda öneriler sunarık. Sakin davranırık. Olumlu eleştiriler yaparık. Olaylara pozitif yaklaşırık. Sorun olsa bile nasıl çözebileceği ile ilgili öneriler sunarık. Ama hiçbiri bizi dinlemez. Dinlemeyinceler de otomatik olarak da artık yavaş yavaş memleketin bu geldiği halden sonra da biz de sesimizi yükseltmeye başladık. Bugün tansiyonun yükselmesine bir kıvılcım yaktı bu LAÜ’ye atama meselesi. Ben kişisel olarak şahıs adından hiçbirşey söylemek istemiyorum. Sokakta insanlar aç, insanlar işsiz, işverenler işlerini kaybediyor. Turizm batmıştır. Özel sektörde ciddi anlamda sıkıntı var. Kamuda da  yarın öbür gün ödemelerde sıkıntılar yaşanacak. 3 ay hayat pahalılığını kesme ile bu iş bitmez. Yani sıkıntı yavaş yavaş daha da büyüyor. Hükümet bütün sıkıntıları bir kenara bıraktı. Hepsi birden atamalara yöneldi. Görüyoruz tüm bakanlıklarda gabal bir atama yapılıyor”.

 “Türkiye’deki gibi uçan tekmelerle gireceğiz birbirimize”

“Meclis’te çıkan tartışmalar esnasında sarf edilen sözlerden çok rahatsız olurum. Bazen ister istemez böyle bir gerilin ki çıkar yani ağzından. Çıkmaması lazım. Ben de bir kaç defa bu mağduriyeti yaratan taraflardan oldum. Ama çok dikkat etmek lazım. Biz dünyaya örnek olmaya çalışan demokratik yapıda uğraşırken orada savunacağınız şeye çok dikkat etmeniz lazımdır. Savunurken muhalefetin söyleyecekleri pek tabiyi ki önemlidir. Ama dönüp muhalefete vereceğiniz cevaplarda da dikkat etmeniz lazımdır.Gerginliğe yol açmak bilmem ne kadar doğru olur. Ama anladığım kadar ile de toplumun bir kısm I gerginlikten hoşlanır. Çünkü kavga etmezsek Meclis’te muhalefet etmiyoruz algısı yaratılır. Bu mu muhalefet etmek? Böyle Türkiye’deki gibi uçan tekmelerle gireceğiz birbirimize. Biz böyle bir ülke değiliz. O yüzden bugünkü durumda sarf edilen kelimelerden, maskülen ataerkil bir yapı ile kavgaya girişmek için yürüme noktası da. Tabi devamı gelir miydi? Sanmam”.    

“Siyaseten yarattığımız yapı bizi yedi bitirdi”

“Kişisel değil, toplum olarak değerlendirip, kimin ne yapıp yapamayacağı ile ilgili sandıkta karar verip, konuşmamız lazımdır. Şimdi bunu söylerik sandığa gelince ben UBP’den başkasına oy vermem. Eee ne yapayım o zaman? Beklen ben değiştireyim. Benim muhalefette yapabileceğim çıkıp konuşmak, eleştirmektir. Siyaseten yarattığımız yapı bizi yedi bitirdi. Bunun da değişimi başka sistemelere dönmek değildir. Bunun tek değişimi vardır.  O da sandığa girerken ki mentaliteyi değişmeden, katiyen hiçbirimiz bu memlekette hayır görmeyeceğiz. Halen daha herkes bencilce kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Halen daha bir kesim diğer kesimi başka şeylerle şuçlar…”.

 “Ağlamaya gelince muhalefete ağlayacaksınız.. Ee yok”

 “Bugünkü Meclis önündeki eyleme Otelciler v.s herkes geldi. Emekçilere birşey demiyorum. Onlar emir kulu gibi. Ama şimdi bütün patronlara sormak isterim. Bir kaç tanesini tenzih edeceğiz ama çoğuna sormak lazım. Seçim zamanları kimi desteklersiniz? Gene bunları. Desteklersiniz, desteklersiniz  iyi gününüzde sizi idare edebilirler. Ama kötü gününüzde bu ülkeyi yönetemeyecekleri ortadadır. Bilmedikleri, anlamadıkları gibi dinlemezler de. Budur sıkıntımız. Yarın seçim olsun belki de yine bunları destekleyecekler yine belki de iktidar olacak UBP. Ama ağlamaya gelince muhalefete ağlayacağız. Eee yok. Artık herkes aklını başına getirsin. Görsün neler yaşanır. Kim ne söyler? Ne yapmayı planlardı da yapamadı, yapamıyor. Kimler neyi planlamaz bile.         

Zeki Çeler konuşması içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yükünün ne kadar ağır  olduğuna da dikkati çekti ve Bakan Çağman’ın kimsenin hakkının yenmesini istemeyen bir karaktere sahip olduğunu söyledi.      

 “Koral abi kimsenin hakkının yenmesini istemez”

“Hükümet kurulurken yükün ağır olacağını söylemiştim. Koral abi duygusal bir insandır. Kimsenin hakkının yenmesini istemeyen karaktere sahiptir. Siyasetten de farklı partiler de olsak da insaniyet namına hepimizin yaşadığı, gördüğü şeyler vardır. Bazı doğruları da söylemek lazımdır. Beğeniriz, beğenmeyiz, doğrudur yanlıştır başka bir şey ama bu bakanlık çok duygusal bir bakanlıktır. Ağır yük taşıyan bir bakanlıktır. Deli cesareti ister. Yürek ister. Belki artık kalpte isteyecek. Bundan sonra bu bakanlığa talip olan arkadaşlar da nasıl sıkıntılar çekeceğini bilerek, şimdiden hazır olsunlar. Koral abiye tekrardan bende geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Çünkü sokağa dökülen herkes onun sorumluluğundadır”….