1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Cemal Tunceri; “Karikatür, muhalif bir sanat dalıdır”
Cemal Tunceri; “Karikatür, muhalif bir sanat dalıdır”

Cemal Tunceri; “Karikatür, muhalif bir sanat dalıdır”

“Karikatür, muhalif bir sanat dalıdır. Mevcut düzenin yanında yürüyen karikatürcü bulamazsınız. Karikatür, eleştiren mizahtır.

A+A-

Simge Çerkezoğlu

Yaşanan her olay için resmedecek bir figür bulan, karikatürcülük denince evrensel bir isme sahip olan, yedi yıldan bu yana Yenidüzen Gazetesi ve dergimiz için çizimler yapan bir isim Cemal Tunceri… Mağusa’da, güzel bir günde, hem karikatür sanatının gücünü konuştuk, hem de 1982 yılından bu yana durmaksızın devam eden çizim aşkını…

“BİR KİTAP DOLUSU YAZIYI, BİR KARİKATÜRLE ÖZETLEYEBİLİYORUM”

Hayatının otuz beş yılını karikatür çizerek geçiren ve hala her gün bir karikatür çizmeden günü bitirmeyen Tunceri ile yıllar öncesine gidiyoruz.

“Çocukluğumdan beri resim çizmeye meraklıydım fakat çizgi romanlara ayrıca bir merakım vardı. Resimden çok çizgilerin daha etkileyici olduğuna inanır, çokça çizgi roman okurdum. Henüz 16 yaşımdayken bir çizgi roman çizdim, ikinci kez, 1983 yılında, hazırladığım çizgi romansa İsmet Kotak tarafından yayımlanan Kıbrıs Postası Gazetesi’nde renkli ve seri olarak renkli basıldı. Hiç unutmuyorum konusu biraz askerle ilgili olduğu için öncelikle çizgi roman Asal Şube’ye götürüldü, askerin onayı alındı ve böylece gazetede yayınlandı. Eğitim için Türkiye’ye gittiğimde Turan Selçuk, Selçuk Demirel ve Semih Balcıoğlu gibi karikatüristlerden çok etkilendim. Böylece çizgi romana heves olarak başladığım çizim sevgim yerini karikatür çizmeye bıraktı. İlk karikatürlerimi üniversitede çizdim. Mezun olup Kıbrıs’a gelişimin ardından şahitlik ettiğim savaş sonrası ganimet dönemi ve yönetimlerin yanlışlıkları bende çok büyük rahatsızlıklar yarattı. Her aydın gibi ben de bunları nasıl eleştirebilirim diye düşünürken profesyonel olarak dergilerde karikatürler çizmeye başladım. Fark ettim ki bir kitap dolusu yazıyı, bir karikatürle özetleyebiliyorum. Zaman içinde Musa Kayra ve Hüseyin Çakmak’la Karikatürcüler Derneği’ni kurduk. Ben mühendis kökenli olduğum için çizim, teknik resim ve perspektifte zorlanmadım. Basit çizimlerle başladığım karikatürlerimi zaman içinde geliştirdim. Dernekle de pek çok çalışmalar yaptık. Ben kitaplarımı yayımlayıp, sergiler açtım. Zaman içinde de uluslararası boyut kazandım.”  

“MEVCUT DÜZENİN YANINDA YÜRÜYEN KARİKATÜRCÜ BULAMAZSINIZ”

Kendisinin daha çok siyasi olaylara ilişkin karikatürler çizdiğini söyleyince  bunu hiç itiraz etmeden kabul eden sanatçı, dünyanın her yerinde geçmişten günümüze dek bir tehdit olarak algılanan bu sanatın detaylarını peş peşe sıralıyor.    

“Karikatür, muhalif bir sanat dalıdır. Mevcut düzenin yanında yürüyen karikatürcü bulamazsınız. Karikatür, eleştiren mizahtır. Toplumun çelişkilerini, umutsuzluk ve sorunlarını, toplum adına kaleme alır. Ben evrensel karikatür çiziyorum. Evrensel karikatür çok yazı yazmadan, hatta hiç yazı yazmadan çizgiyle mesaj vermektir. Böylece her dilden insana hitap eder. Siyasi ve barışa yönelik karikatürlerim çoğunluktadır diye biliriz. Bunun yanında çevre, doğa ve toplumsal içerikli karikatürler de çiziyorum.”

Bir karikatürist olarak Kıbrıs’ta onu en çok rahatsız eden olayın bir türlü gelmeyen barış olduğunu düşünüyorum. Tunceri’nin bana cevabı “kuşkusuz” oluyor. 

“Kuşkusuz beni en çok rahatsız eden Ada’ya barışın gelmeyişi. Şu an içinde bulunduğum ortamda çizmek istediğim her şeyi rahatça çizip, paylaşamıyorum. Özellikle Türkiye ile ilgili çizdiğim çoğu karikatürü paylaşamıyorum. Kıbrıs’ta özellikle sanal ortamda bir nebze özgür olsak da önümüzde barışın gelmeyişinden kaynaklanan görünmez engeller var. Özellikle Türkiye’de son zamanlarda karikatürler yanlış anlaşılıyor.”

Bilgisayarın hayatımıza girişi ile birlikte karikatür sanatının ne gibi değişimlerden geçerek, dönüştüğünü de anlatan sanatçı, çizimlerini çoğunlukla bilgisayarda yaptığını da açıklıyor.

“Ben çoğu karikatürümü bilgisayarda çiziyorum. Elbette elde çizdiklerim de var. özel bir aletle elde yaptığım çizimleri bilgisayarda renklendiriyorum, değiştiriyorum. Tüm karikatürcüler de çoğunlukla dijital olarak karikatür çiziyor. Bu durum daha fazla çizim yapmamıza da olanak sağlıyor. Karikatür benim yaşamımın zaten bir parçası. Hayata karikatür gözüyle bakıyorum. Gördüğüm bir olayı mizah yönü ile görüyor ve hemen çizebiliyorum. Elbette tüm bunlar kolay değil ama bu güne kadar ülkemizde iz bırakan siyasi ve halktan yaklaşık üç yüz kişinin karikatürünü çizdim.”

“KIBRIS’TA ULUSLARARASI FEDERASYONUNA ÜYE OLAN İLK DERNEĞİZ”

Karikatür, müzik gibi çok evrensel bir sanat dalı, bir karikatürist çizimleriyle dünyaya ulaşabiliyor. Cemal Tunceri ismi de uluslararası tanınmışlığa sahip…

“Uluslararası alanda tanınan bir organizasyon olan FECO’ya  (Federation of Cartonists Organization) Avrupa Karikatürcüler Federasyonu’na Kıbrıs’ta üye olan ilk dernek, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’dir. Biz bunu 1986 yılında başardık. Bunun nedeni de söylediğiniz gibi bu sanatın evrenselliği. Fransa, İtalya gibi Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden bile çok daha önce üye olmayı başardık. Böylece Kıbrıslı Rumlar da buraya üye oldu ve biz karikatür konusunda pek çok Avrupa ülkesinden çok daha ilerdeyiz. Toplum göç etti ve çok acılar çekti. Huzuru biraz bulsak da barışı bulamadık. Bunun yanında yanlış siyaset de bizleri bu sanat alanına yönlendirdi. Karikatürde gelişmemize neden oldu. Elbette derneğimizin de bu yönde çok çabası oldu.”

“HİÇBİR ZAMAN KONU SIKINTISI ÇEKMİYORUM”

Bu güne kadar pek çok karikatür çizen Tunceri, yaşadığımız ülke sayesinde hiç konu sıkıntısı çekmediğini söylüyor. Bu duruma hem gülüyor, hem de hayıflanıyoruz…

“Ben hiçbir zaman konu sıkıntısı çekmiyorum. Ülkede eleştirilecek o kadar çok konu var ki… Günde bazen iki çizim bile yapıyorum. Yurt dışından da pek çok takipçim var. Ülkeye dair yaşananları insanlar karikatürle izliyor. Ben kimseden taraf olmuyorum. Kim hata yaparsa, onu eleştiriyor, bir aydın duruşuyla toplumun rahatsız olduğu konuları gün yüzüne çıkarıyorum. Karikatürcü özünde bir gözlemcidir. Ben de halkın şikâyetlerini görüyor, anında kâğıda dökerek bir mesaj veriyorum.”

Avrupa Karikatürcüler Federasyonu üyesi olan Tunceri ayrıca, 2015 yılında Polonya kökenli, dünyadan 3000 hiciv sanatçısının üye olduğu,  International Good Humor Party isimli bir organizasyon tarafından “Kıbrıs kültür elçisi” unvanına da layık görüldü.

“Kıbrıs’ın, tabii mizah alanındaki kültür elçisi olarak seçildim. Tüm Kıbrıs adına oradayım. Kuzey Kıbrıs olarak da adımız orada geçiyor. Ancak bu konudan kimsenin haberi yok. Kültür Dairemiz maalesef bunlara ilgi göstermiyor. Kıbrıs’ta bu şekilde iki sanat elçisi var. Diğeri de Avusturya kültür elçisi Turgay Hilmi’dir.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

      

 

                      

Bu haber toplam 4668 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 303 Sayısı

Adres Kıbrıs 303 Sayısı