1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Cenaze töreninde tek bir devlet yetkilisi yoktu…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Cenaze töreninde tek bir devlet yetkilisi yoktu…

A+A-

1963’te Lefkoşa Genel Hastanesi’nde öldürülen “kayıp” Yusuf Ahmet ile oğlu Ahmet Yusuf ve 1966’da trafik kazasında yaşamını kaybeden Müesser Kemal için Tekke Bahçesi’nde askeri tören düzenlendi: Tekke Bahçesi’nde bulundular, yeniden Tekke Bahçesi’ne defnedildiler…

 

1963’te Lefkoşa Genel Hastanesi’nde öldürülen “kayıp” Yusuf Ahmet ile oğlu Ahmet Yusuf ve 1966’da trafik kazasında yaşamını kaybeden Müesser Kemal için dün Tekke Bahçesi’nde askeri cenaze töreni düzenlenirken, törene tek bir devlet yetkilisinin dahi katılmayışı, ailelerin üzülmesine neden oldu.

Saat 10.00’da Lefkoşa’da Selimiye Camisi’nde önce Yusuf Ahmet, Ahmet Yusuf ve Müesser Kemal için cenaze namazı kılındı, ardından Tekke Bahçesi Şehitliği’nde askeri tören düzenlendi.

Askeri cenaze töreninde saygı duruşu ve saygı atışı yapılırken, tabutların üzerine örtülmüş KKTC bayrakları da Yusuf Ahmet’in kızı Ayten Hüseyin’e, Ahmet Yusuf’un kızkardeşi Şerif Mehmet Ali Birşen’e ve Müesser Kemal’in kızı Suna Dağer’e verildi.

Kayıplar Komitesi’nin meçhul mezarlarda yürüttüğü kazılarda bulunan Yusuf Ahmet, Ahmet Yusuf ve Müesser Kemal için düzenlenen cenaze törenine hiçbir devlet yetkilisi veya herhangi bir milletvekili katılmazken, devletin haber ajansı TAK ve devlet televizyonu BRT de gelmedi.

cen1-003.jpg

Bu tür “kayıp” cenazeleri için normalde kaymakamlıklar basına haber geçmenin yanısıra, devlet yetkililerini törene davet ederken, Tekke Bahçesi’ndeki üç cenaze için bunlar yapılmadı.

Törene “kayıp” Yusuf Ahmet ve Ahmet Yusuf’un kızkardeşleri, akrabaları, sevdikleri ve dostları, Müesser Kemal’in biricik kızı Suna Dağer ve yakınları ile sevdikleri ve dostları katıldı.

Törende Kayıplar Komitesi yetkililerinin yanısıra Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği’nden yetkililer, Mağusa eski Belediye Başkanı, CTP Mağusa İlçesi Başkanı Oktay Kayalp da katıldı.

Kaynatası Yusuf Ahmet ve kaynı Ahmet Yusuf Lefkoşa Genel Hastanesi’nde 1963’te bazı Kıbrıslırumlar tarafından öldürülen, kendi babası da 1963’te Celya’da bazı Kıbrıslırumlar tarafından öldürülmüş olan Mehmet Ali Birşen, bu konuda büyük bir düşkırıklığı içinde olduklarını belirterek, “Asker törende hazır bulundu, gelip tek tek bize başsağlığı dilediler. Ama tek bir devlet yetkilisi yoktu… Köylerde yapılan cenazelere dahi katılan devlet yetkilileri, Tekke Bahçesi’ne neden gelmediler? Demek ki asker de gelmemiş olsaydı, biz bize kendi yakınlarımızı yalnız başımıza defnedecektik. Böyle bir rezaleti bize yaşatanlar utansınlar… Bir de madalya dağıtacakmışlar… Madalyayı ne yapalım? Geçmişte da bize madalya verdilerdi… Bizim istediğimiz madalya değil, saygıdır… Ölülerimize çok büyük saygısızlık edilmiştir. Devletin televizyonu neredeydi? Ajansı neredeydi? Bu kadar ağır ihmalkarlık ve umursamazlık karşısında ne söyleyebiliriz? Çok ayıp ettiler… Yazıklar olsun…” diye konuştu.

Cenaze törenine katılan Hüseyin Kayalp ise cenaze töreni ardından sosyal medya sayfasında  “Ve bugün SAHTE MİLLİYETÇİLERE bir kez daha tanık olduk bu törende.  Elli bin TMT'liye madalya dağıtacağız lafazanlığını yapan bu sahtekarların hiç biri 54 yıldır her vesile ile hikayelerini anlattıkları şehitlerimizin cenazelerine katılma tenezzüllünde bulunmadılar. Bir tek hükümet temsilcisi bile... Utanmazlar. Sahte milliyetçiler… Teşekkürler Sevgül” diye yazdı.

Yusuf Ahmet’in torunu ve Ahmet Yusuf’un kızkardeşi Şerif Hanım’ın kızı Emete Birşen Pamit de sosyal medya sayfasında “Dedem ve dayımın cenaze töreninde emeği geçen herkese teşekkürler, bundan sonra mezarları yok deyip özel günlerde onları ziyaret edemediğiniz için içimiz buruk olmayacak çünkü yattıkları yer uzun bir çabadan sonra allaha şükürler olsun ki bellidir, ziyaret edecek kabirleri oldu, emeği geçen herkese teşekkürler” diye yazdı.

cen2-001.jpg

Biz de cenaze törenlerine katılarak “kayıp” yakınlarının acılarını paylaştık…

Yusuf Ahmet, Ahmet Yusuf ve Müesser Kemal’e “Nurlar içinde yatınız” diyoruz ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz…

 

 

 

 

Bu yazı toplam 3435 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar