“Çenenizi kapatınız”
Güneyde yayınlanan önemli gazetelerden Politis, önceki akşam 26’ncı yaşını kutladı.
Politis ile iki toplumun yakınlaşması, güveni, çoğulcu bir medya ve ortak bir dil yaratılması için yıllarca işbirliği yaptık.
Barış konserleri, film gösterileri ve paneller düzenledik, yazar değişimine gittik, ortak bir yurt hayali kurduk.
İyi deneyimlerdi.
O nedenle de kuruluş resepsiyonuna katılmaktan mutlu oldum.
***
Güneyde yanılmıyorsam günlük yayınlanan dört gazete var.
Üç de haftalık gazete…
Öyle her alanda “bolluk” kuzeye özgüdür.
Çokluk içinde yokluk da diyebiliriz.
Ya da kalabalıklar arasında yalnızlık…
Örneğin basın örgütü de güneyde tektir.
***
Politis gazetesi el değiştirdi!
Yine kuzeyden farklı bir durum…
Çünkü burada Türkiye’den gelen büyük sermayeler satın alıyor medyayı…
Çoğu da farklı sektörlerden ve tek hedefleri var, statükonun betonuna harç katmak…
Politis’in yeni sahibi bilgi teknolojileri danışmanı ve yazılım geliştirme uzmanı…
Yine bir Kıbrıslı…
26’ncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte vizyonunu açıklayan yeni yayıncı Hristos (Kris) Panagiotou, hedefinin gazeteyi bağımsız tutmak ve onu yeni döneme taşımak olduğunu söyledi.
Resepsiyon, "Bu gazete her şeyi anlatacak" sözünü tutan gazetenin kurucu sahibi Yannis Papadopoulos için de bir veda partisiydi.
İlginç bir konuşma yaptı.
Kıbrıslı Rum eski lider Nikos Anastasiadis’e göndermesi dikkat çekti.
“Gazeteler kapanacak” demişler eski lidere…
O da “cehenneme kadar yolları var, çeneleri kapanır ve belki rahatlarız” yanıtını vermiş.
“Yeni gelen de iyi çocuk, tatlı sözler söyledi, teselli edici vaatlerde bulundu ama hiçbirini yerine getirmedi” dedi Yannis Papadopoulos ardından …
Böylece Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis'e yönelik güvensizlik ve hayal kırıklığını da anlamış olduk.
Gazetelerin misyonu anlatılırken, “yolsuzluğa ve kötü yönetime karşı mücadele” özellikle vurgulandı.
Düşünsenize…
Adanın kuzeyinde el değiştiren medyanın görevi, tam aksine, yolsuzlukların üzerini örtmek, bu düzenden nemalanmak, kötü yönetimi köpürtmek oluyor.
İnsan zihnini bastırmaya ya da bilmezden gelmeye yönelten, adalının özne olma kapasitesini azaltan, yeni bir medya yapılanması var kuzeyde...
Uyandıran değil uyutan…
***
"Bir gazete, eğer görevini yerine getirmek istiyorsa, her şeyden önce rahatsız edici olmalıdır" dedi genel yayın yönetmeni, dost Dionysis...
"Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının ortadan kalkması sürecinde miyiz?" sorusunu gündeme taşıyarak bir de durum değerlendirmesi yaptı.
"Şimdiki dönemde gazetecilerin yapacağı değerlendirme ve yorumlama çok daha önem kazanmıştır" sözlerinin altını çizdim.
"Doğru ya da saptırılmış bilginin süratle aktığı bir ortamda, önemli bir bileşen gözden kaçıyor.
Editoryal değerlendirme...
Bu değerlendirmeyi birçok meslekte olduğu gibi herkes yapamaz.
Hasta doktor olamaz, ev sahibi mimar olamaz, araba sahibi mühendis olamaz.
O durumda okuyucu da haber editörü yerine geçemez.
Ciddiyet, mücadele ruhu, cesaret ve aynı zamanda mizahla ilerlemeye ihtiyaç var."
Medyanın “rahatsızlık vermesinden” huzursuz olanlara karşı önemli mesajlardı bunlar…
Tam da şimdi “çenemizi kapatmamamız” gereken günlerden geçiyoruz.
Daha çok konuşmalıyız, inatla...
Çok daha güçlü, kararlı, cesur olmalıyız.