“Cenevre Görüşmeleri Çıkmaza Girdi”-1964
1974 sonrası değil 1974 öncesinden de “Kıbrıs Sorunu”, sorunsal döngü içerisinde hayatımızda yer almıştır.
Hani bir deyiş var halk arasında; Kıbrıs Sorununun içerisine doğduk büyüdük öldük...
Gerçekten de öyle.
1930’lardan başlayan (belki daha da öncesine dayanan) Adadaki Kıbrıslı Rumların “İlhak” çağrılarıyla artan bölünme, bağlanma ve ilhak olma hayalleriyle birlikte Kıbrıslı Türklerin durumu o günlerde “gündem” bile değildi ne yazık ki. Sadece Kıbrıslı Türkler tarafından “ilhak” çağrılarına yapılabilen, karşı çıkış, elindeki gazetelerde, toplumun ilerigelenlerince eleştirmekten öteye gidilemiyordu. Çünkü bahsi geçen ‘30’lu, ‘40’lı yıllarda zaten Türkiye’nin Kıbrıs diye bir sorunu olmamıştı. Ta ki Adnan Menderes hükümetine kadar.
“Cenevre” dendi mi işte her daim “Kıbrıs Görüşmeleri” akla gelmiş, neredeyse içimize işlemiş bir kent, ve başarısızlıkla sonuçlanan görüşmeler olmuştur.
Gazete arşivimi tararken bu kez 16 Temmuz 1964 tarihli Halkın Sesi gazetemizin “Cenevre Görüşmeleri Çıkmaza Girdi” başlığına rastladım. Ne ki daha bundan birkaç hafta önce Cenevre’de yaşanılandan bir farkı yoktu bu manşetin anlattığı.
Aralık 1963 olaylarının ardından kan gölüne dönen adanın 7 ay sonra gelişen bu görüşmelerin haberine göz atmaya başlayalım dilerseniz.
Bir “Cenevre Klasiği” niyetine...
“Halkın Sesi 16 Temmuz 1964-syf:1
Cenevre Görüşmeleri Çıkmaza Girdi
Erim ile Sunalp Bugün Türkiye’ye Dönüyor
Cenevre 15 (BY) : B.M. Genel Sekreteri U’Thant, Kıbrıs mes’elesinde yeni bir gelişme olmadığını belirtmekle birlikte, Arabulucu Sakari Tuomioja’nın daveti üzerine Cenevre’ye gelen Türk ve Yunan temsilcileriyle görüşmeler yapacağını açıklamıştır.
Gözden Geçirdi
Dün gece New York’tan Cenevre’ye gelen BM Genel Sekretri, bugün öğle yemeğini Arabulucu Sakari Tuomioja ve BM’in özel Kıbrıs temsilcisi Galo Plazza Lasso ile birlikte yemiştir. Yemekte U’Thant, iki mesai arkadaşı ile Ada’daki durumu ve Cenevre’de 12 günden beri Tuomioja’nın Yunan ve Türk Hükümetlerinin tezlerini uzlaştırma amacı ile girişilen müzakerelerin gelişmesini gözden geçirmiştir.
U’Thant’ın Temasları
Öğleden sonra BM Genel Sekreteri, BM’nin Avrupa Dairesi personelinden teşekkül eden komite ile bir toplantı düzenlemiştir. U’Thant daha sonra gazeteciler şerefine verilecek bir yemekte bulunacaktır. BM Sarayından bildirildiğine göre, bugün TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Prof. Nihat Erim’le ikinci bir görüşme yapmıştır. Tuomioja, bu sabah İngiltere Dışişleri Bakanı Yardımcısı Lord Hood’la bir görüşme yapmıştır.
U’Thant’ın Beyanatı
U’Thant, Cenevre’de varışında Kıbrıs probleminde yeni herhangi bir gelişme kaydedilmediğini ancak orada bulunduğu sırada Kıbrıs görüşmelerindeki Türk ve Yunan temsilcileriyle müzakerelerde bulunacağını söylemiştir.”
Haber devamında, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adına Dışişleri Bakanı Spiros Kiprianu’nun Cenevre’ye gitmesiyle ilgili sürüyor. Kiprianu’nun, adadaki sorunun Yunanistan ve Türkiye arasındaki görüşmelerle çözülmesi taraftarı olmadıklarını anlıyoruz haberden. Doğal olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti” tanınmış bir devlet olarak varlığını sürdürmektedir, ne kadar Kıbrıslı Türkler devletten, hükümetten dışlanmış olsalar da. Ama dünya nezdinde bir Kıbrıs Cumhuriyeti, bir Cumhurbaşkanı ve doğal olarak da bir Dışişleri Bakanı varlığını sürdürmekteydi. Bu da o yıllarda Kıbrıslı Rumların Türkler karşısında daha bir güçlü olduklarının göstergesiydi... habere kaldığımız yerden devam edelim...
“Kibrianu’nun Çabaları
Öte yandan Makarios’un Dışişleri Bakanı Spiros Kibrianu bugün Cenevre’ye gidecektir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bugün Kahire’ye hareket edeceğine göre, Kibrianu’nun U’Thant’la görüşmesi beklenmemektedir.
Yetkili Rum kaynaklarından öğrenildiğine göre, Kibrianu, Arabulucu ile yapacağı görüşme sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında Kıbrıs konusunda ikili görüşmeler yapılmasına Makarios Hükümetinin muhalif olduğunu bildirecek ve böyle bir görüşme yapılması imkânlarını ortadan kaldırmaya çalışacaktır.
Erim-U’Thant Görüşmesi
Daha sonra Cenevre’den alınan bir habere göre, U’Thant, Cenevre’deki Türk temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Profesör Nihat Erim’le bir görüşme yapmıştır.
.....”
Bugün bir şey değişti mi?
Hayır.
Kıbrıs Cumhuriyeti yine legal ve tanınmış bir Cumhuriyet olarak varlığını sürdürürken Kıbrıslı Türkler, Otonom’dan, Federe Devlete ve ardından BM tarafından tanınmamış bir KKTC olarak yaşamını sürdürmektedir.