1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. Cenevre görüşmeleri sonucunda kimse mutsuz olmamıştır görünüyor
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

Cenevre görüşmeleri sonucunda kimse mutsuz olmamıştır görünüyor

A+A-

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in ev sahipliğinde İsviçre’nin Cenevre kentinde Pazartesi günü başlayan Kıbrıs konulu 5+1 gayri resmi toplantıları Salı günü tamamlandı.

BM Genel Sekreteri, Konferansta, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafı ile garantör ülkeler olan  Türkiye, İngiltere, Yunanistan heyet başkanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi.  Daha sonra Gayriresmi Konferansa başkanlık etti.

Toplantıya gelirken, Kıbrıs Rum tarafı, görüntüde olsa bile, BM parametreleri çerçevesinde  kapsamlı bir çözüm bağlamında, bir sürecin olması yönünde bir tutumla hareket etmişti. Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye ise ortak bir zemin olmadığını vurgulayarak, iki taraf arasında iş birliği yapılması fikrini savunuyordu .

Toplantı sonrasında basına bir açıklama yapan BM Genel Sekreteri António Guterres, Temmuz ayının sonunda yeniden görüşme için anlaştıklarını ve diyalogun devam edeceğini söyledi.

Genel Sekreter Guterres, Kıbrıs'ta güven artırıcı önlemlerle birlikte, Temmuz ayında yapılacak toplantılarla daha güçlü adımlar atılacağını açıkladı. Guterres, yapıcı bir ortamda geçen tartışmaların her iki tarafta da ilerlemeye yönelik bir bağlılık sergilendiğini belirtti.

Guterres, 4 yeni geçiş noktasının açılması, mayınlı alanların temizlenmesi, gençlik ile ilgili teknik komitenin oluşturulması, çevre ve iklim değişikliği, Ara Bölgede solar enerji parkının kurulması, mezarlıkların restorasyonu gibi konularda ortak politikaların belirlenmesi ile Güven Yaratıcı Önlemler'in oluşturulacağını ifade etti.

Temmuz sonunda yapılacak diğer toplantılarla birlikte kişisel bir temsilci atanmasının da iki tarafın mutabık kalması durumunda mümkün olabileceğini belirtti.

Guterres,2017yılındaki  Crans-Montana toplantısından, bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini vurgularken, bu toplantı ile anlamlı bir ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Ayrıca, Yeni güven artırıcı önlemlerle güvenin sağlanacağına ve Temmuz’daki toplantı ile kişisel temsilcinin desteğiyle birlikte daha güçlü adımlar atılacağına dikkat çekti.

Açıklanan Güven Artırıcı Önlemler aslında bu konferansta ortaya çıkmış, yeni şeyler değildir. Daha önce düşünülmüş ve 2 toplum arasında görüşülmüş konulardır.2 toplumlu komiteler zaten bu tür konular için kurulmuştur. Dolayısıyla, bunları tarafların kabul etmemesi mümkün değildi.

Cenevre Konferansında, Kıbrıs Türk tarafının talebi olan 3 D (doğrudan ticaret, doğrudan uçuş, doğrudan temas) konusunun ve BM parametleri dışında olan görüşlerin gündeme gelip, gelmediğini ve nasıl karşılandığını açıklama yapılırsa öğrenmiş olacağız.

Öte yandan, görüşmelerin olumlu bir havada ilerlemesini sağlayan faktörlerden biri de garantör ülkeler olan Türkiye ve Yunanistan arasındaki ılımlı ve olumlu ilişkilerin devam etmesidir.

Söylemekte her zaman yarar vardır. Güven  Artırıcı Önlemler, hiç bir zaman Kıbrıs sorununun çözümünün yerini tutmaz. Ama, çözüme gidecek süreçleri destekleyecek adımlardır. Bu bağlamda, elbette ki büyük önemi ve faydası vardır.

Eğer taraflar arasında, şimdi olduğu gibi çözüm için ortak konsensus yoksa, Birleşmiş Milletler, Güven Yaratıcı Önlemlere destek verecektir. Elbette ki uzun zamandır taraflar arasında çözüm için resmi görüşme olmamasından dolayı, BM'nin böylesine bir insiyatif alması, diyalog ve çözüm vizyonu açısından da değerlidir. Tabii ki, GYÖ ile ilgili gelişmeler BM’nin Kıbrıs parametreleri çerçevesinde olacaktır.

Atanacak BM özel temsilcisinden beklenen, kapsamlı çözüm müzakerelerine gitmek için siyasi ortamı daha elverişli bir hale getirmeyi amaçlayan bir yol haritası hazırlamasıdır. Yol haritasını oluşturmak için taraflar arasındaki diyaloğu devam ettirmesi gerekiyor. Ayrıca, iş birliği noktalarıyla ilgili taraflara yardımcı olmak ve bir sonraki toplantının hazırlığını da yapmalıdır.

Cenevre Zirvesi sonunda, görüşmelerin yeniden başlaması yönünde olumlu bir adım atıldığını ve 2017 Crans Montana’dan sonra ilk defa geleceğe yönelik gelişmelerin yaşandığını söyleyebiliriz.

Öte yandan, Cenevre Konferansında, Kıbrıslı Rumları  çözüme zorlayacak, baskı altına alacak bir karar çıkmadı. Rumlar, bundan dolayı toplantının sonuçlarını olumlu karşıladılar. Zira, onların tuzu kuru .Avrupa Birliği üyesi bir ülke.

Annan planında ve Crans Montana da çözüm fırsatını heba etmelerine rağmen hiçbir yaptırımla, ambargo ile  karşılaşmadılar. Biz ise, maalesef uluslararası hukuk dışında kalmış, tanınmamış bir ülkeyiz. Ambargo ve izolasyonlar altındayız. Bizim, çözüm için, BM parametreleri çerçevesinde, Rumlara göre mutlaka daha istekli olmamız gerekiyor.

Kıbrıslı Türkler, ne zamanki  uluslararası hukukla uyumlu politikalar izlerse, kazanımlar elde etmişlerdir. Bunların başlıcaları şunlardır; Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulması, ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bunun bir iç hukuk yolu olarak kabul edilmesiyle, Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin AİHM ‘ deki davalarda rahatlamasına yol açmıştır. 

Yeşil hat tüzüğünün kabul edilmesi, iş insanlarımıza ve üreticilerimize önemli ihracat fırsatları ve gelir imkanları sunmuştur. Ayrıca, Mali yardım tüzüğü çerçevesinde her yıl AB, yetersiz olsa da, Kıbrıs Türk toplumuna katkı yapmaktadır.

KKTC, Annan planındaki, ‘’Kıbrıs Türk Devleti’’ ismi ile, birçok uluslararası örgütte gözlemci ülke olarak kabul edilmiştir.

Müzakerelerde, BM parametrelerine uygun olmayan şartlar öne sürmek, Kıbrıs Türk tarafının uluslararası arenada uzlaşmaz taraf olarak görülmesine neden olmaktadır. Çözümden kaçan taraf olmasına rağmen, son dönemlerde haksız bir şekilde Kıbrıslı Rumlara sempati kazandırmaktadır. Buna fırsat verilmemelidir. Temmuz da yapılması planlanan görüşmelere bu bakış açısıyla hazırlanılmalıdır.

Sonuç olarak, Cenevre görüşmelerinden Birleşmiş Milletler dahil, hiçbir taraf mutsuz ayrılmadı. Zira, Kıbrıs sorununda bir hareket, diyalog  başlamıştır. Bütün tarafları, kendi kamuoylarında zor duruma düşürecek bir sonuç çıkmamıştır.

Bu yazı toplam 771 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar