Üzerinden üç beş gün geçince 5+1 zirvesinde olup bitenlerle ilgili bazı ayrıntılar daha net anlaşılmaya başlandı.

Lafı uzatmadan söylemek gerekirse Cenevre’de tam bir tiyatro oynanmış!

Sadece bize, yani zirveyi uzaktan izleyenlere de değil… Bizzat orada bulunanlara da…

Gazetecilere…

Siyasi parti temsilcilerine…

Hatta müzakere heyetinin ta kendisine bile!..

Senarist ve yönetmen belli: Mevlüt Çavuşoğlu…

Oynayanlar: Başrolde Mevlüt Çavuşoğlu, ikinci rolde Ersin Tatar.

Geriye kalanların tamamı seyirci…

Neden mi?

Çünkü Çavuşoğlu replikleri son anda Tatar’a vermiş, o da içeride okuyuvermiş.

Yani ‘figüran’ bile olamamış ötekiler…

Belli, bu yüzden de şaşırıp kalmışlar!

***

‘6 maddelik plan’ diye allanıp pullanıp ortaya konulan metin işte bu şekilde, tarihte görülmemiş bir yöntemle, Kıbrıslı Türklerin hiçbir duhulü olmaksızın, tamamen Ankara tarafından yazılmış.

Bakmayın siz kendisini zaman zaman Dışişleri Bakanı, bazen Cumhurbaşkanı gibi gördüğü anlaşılan TC İletişim Başkanı’nın “Tatar hazırladı, biz destekledik” demesine…

Onun da bir sebebi vardır mutlaka… Yakında Ankara Kıbrıs’taki haklarını kaybedecek noktaya gelirse eğer, adını öyle koyacaklar herhalde… “Bizim değil, KKTC’nin planı bu” diyerek…

Ama işin aslı öyle değil.

1950 modeli ‘taksim’ siyasetinin cilalanmış şekline ‘yeni siyaset’ diyerek herkesin aklıyla dalga geçiyorlar.

Üstüne Fuat Oktay da çıkıp “Rumlar 60 senedir söylediklerinin aynısını söyledi” diyebiliyor.

“E sizinki kaç senelik Fuat bey?” diye sorarlar tabii adama…

***

Türkiye’nin stratejisi açık ve nettir: Kıbrıs elindeki en önemli kozdur. Bu kozu tepe tepe kullanmak istemektedir. Dış politika beklentileri için adadaki ‘garantörlük’ statüsünün çok ötesine geçerek hareket etmektedir.

Zaten Rusya ‘garantörlük sistemine el atılmalı’ diyerek Ankara’ya mesajını verdi. ‘Taksim’ siyasetiyle üçlü garantilerin de berhava olabileceği anlamında okunmalı Moskova’nın mesajı…

Maceracı siyaset keskin sirke gibidir. Kabına da zarar verir.

Ama bizim meselemiz bu değil.

Mesele Kıbrıslı Türklerin bugünü ve yarınının en olacağı…

‘Ankara’daki iktidarın taktiği, stratejisi, siyaseti Kıbrıs Türk Toplumu’nu ve de Kıbrıs adasını nereye götürüyor’ sorusudur asıl bizim cevap aradığımız…

Tatar istediği kadar “Kimseye biat etmem” desin. Cenevre’de oynanan tiyatrodaki rolüyle bu topluma ve bu adaya çok büyük bir zarar vermiştir.

Kıbrıs sorunu bakımından da, demokrasi ve çoğulculuk bakımından da…