Geçen hafta liderlik koltuğuna oturan Yenicami zorlu Mormenekşe deplasmanına çıkarken önemli üç oyuncusundan da yoksundu. Ancak lig maratonunda kadrosu geniş olan takımlar eksik oyuncularının yokluğunu fazla hissetmezler. Fakat önemli olan ilk onbirde yer alan oyuncuların, arkadaşlarının boşluğunu kapatıp kapatmamalarıdır. Dünkü maçta Yenicami, Peter'i çok aradı. Serhan ve Peter cezalı olduğu için Erbay da Turan hocanın takdiri ile kadroda yoktu. Serhan ve Peter'in oynamamasını anlıyorum da Erbay üç değişiklik yapılmasına rağmen neden oyuna alınmadı bunu anlamıyorum. Üstelik de tel tel dökülen bir savunma kurgusu var iken.

Maçın atmosferi, yeni tribün yapımının açılışı nedeni ile ve siyasilerin de maça ilgi göstermesinden dolayı çok güzeldi. Tribünlerin üzeri kapatıldı, ancak bu gibi maçlarda tribün kapasitesinin yetersiz olduğu da ortaya çıktı. Maç baştan sona tempolu ve heyecanı yüksek bir şekilde oynandı. Atılan goller heyecanın ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor zaten.
Rüzgarı arkasına alarak oyuna başlayan Yenicami uzun toplarla bir an önce gole gitmek istedi ve yedinci dakika dolarken Tansel’le golü buldu. Erken gol bulmasına buldu da, temposunu aynı şiddette sürdüremedi.
Toparlanan ve rakibinin üzerine gitmeye başlayan Mormenekşe erken yediği golün şokunu erken atlatıp, önce oyunda dengeyi kurdu, arkasından da goller bularak rakibi ile dişe diş mücadele edip hak ettiği üç puanın sahibi oldu.
Mormenekşe takımı, mücadeleci, dirençli, koşan ve hırslı bir takım. Ama en önemlisi takım ruhu çok yüksek. Seyirci desteğini ile birlikte, oyunun genelinde iyi mücadele ettiler. İkinci devreye çok hızlı başlayan Mormenekşe galibiyet golünü de buldu. Ancak ilerleyen dakikalarda fizik kondisyonu yetersiz oldukları için, üstünlüklerini koruyamadılar ve gözle görülür bir biçimde oyundan düştüler. İkinci devrede her pozisyonda yerde yatan futbolcu sayısı maçın sonlarına doğru artarak devam etti. Bu taktik işe yaradı ve maçın uzatma dakikalarında galibiyet golünü bularak Yenicami’nin yenilmezlik unvanını silerek üç puanın sahibi oldular.
Bu sezon ilk kez takımdaki yerini alan Halil Turan, orta alanda yalnız kalmasına rağmen özellikle ikinci devrede çok gayretli idi. Adil oyuna girince Yenicami’ye biraz canlılık geldi. Neval ve Tansel takım arkadaşlarına oranla daha iyi mücadele ettiler, zaten goller de bu ikilinin paslaşmasından geldi.
Yenicami dünkü maçta futbol adına ortaya hiç bir şey koyamadı.  Ne bir oyun düzeni, ne de organize atağını gördük. Gelişi güzel bir futbol oynadı.  Atılan golleri saymazsak oyun olarak hiçbir varlık gösteremediler. Kenneth' in bu formuyla bu takımda yer alması diğer arkadaşlarına ihanet sayılır. Her pozisyonda bencillik yapıp tamamen kendine oynayan bir futbolcunun böyle oynaması halinde takımda yer almaması gerekir. Yabancı futbolcular ülkemiz futbolcularından daha iyi performans göstermelidirler. Yoksa ne diye para verip, üstelik de bir gencimizin önünü keserek oynatılsınlar.
Gerçi dünkü maçta Yenicami takım olarak çok kötü bir görüntü çizdiler. Serkan, Erdoğ, Uğur, Behiç, İbo, Ünal inanılmaz kötü ve tanınmaz bir haldeydiler. Bir takımda en önemli şey ruhtur. İnanacaksın, mücadele edeceksin ve kazanacaksın. Tıpkı Mormenekşe takımının yaptığı gibi. İnandılar, mücadele ettiler ve başardılar. Tüm takımı ve Eralp hocayı kutluyorum.
Mormenekşe takımına baktığımız zaman, aralarında yıldız futbolcu yok, her biri ayrı bir cengaver gibi mücadele ediyor, belki de Yenicami takımının birkaç futbolcusunun değerinde bir takım. Ancak, çocuklardaki bölge aşkı ve kulüp ruhu maç içindeki motivasyonlarının artmasına neden oluyor. Gelip gelmelerindeki en büyük unsur buydu.
Maçın hakemi vasatın altında bir maç yönetti. Birçok pozisyonda olayları süzemedi.