1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. Cesaret herkese lazım sayın Eide...
Ünal Fındık

Ünal Fındık

Cesaret herkese lazım sayın Eide...

A+A-

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide liderlerle yaptığı görüşmeden sonra sorunun “çözümü yönünde cesaretlendiğini” söyledi.

Bu cesaret herkese gerekir. Tabii en başta da liderlerin kendilerine gerekir.
2004 sürecinde Kıbrıs Türk halkı yeterince cesurdu. Cesareti sayesinde hem ö dönemki liderliğe, hem Türkiye’deki yeni yönetime, hem de güneydeki ortaklarına rağmen ülkeyi referanduma götürdü.
Elbette bunda Aralık 2003 seçimlerinden sonra iktidarın büyük ortağı olan CTP-BG’nin ve o dönemdeki lideri Mehmet Ali Talat’ın önemli rolü olmuştu.

O dönemde Rum tarafında aynı cesareti gösteren tek siyasi parti lideri Anastasiadis olmuştu. Onun partisi de sırf bu nedenle bölünmüş, yeni bir siyasi parti doğurmuştu. 
Öteki Rum siyasi parti ve liderleri kitle kuyrukçuluğu yaparak red kararı almışlar ve Rum tarafından “çözüme hayır” çıkarmışlardı. Hem de %76’lık bir çoğunlukla.

Aradan tam 11 yıl geçti. Bu sürede Talat 5 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptı. Talat’ta çözüm yönünde hem irade, hem istek, hem de cesaret vardı. Ama cumhurbaşkanlığının ilk 3 yılında Rum tarafında hayırcı, red cehpesinin lideri Papadopulos muhatabıydı. Bu nedenle neredeyse hiç görüşme olmadı.

Ardından Akel lideri Hristofyas Cumhurbaşkanı seçildi. Görüşmeler süratle başladı. İki lider de ortaya irade ve istek koydular. Kısa sürede önemli oranda ilerleme de sağladılar. Ama  sürede önemli oranda ilerleme de sağladılar. Ama ilerleyen dönemde Hristofyas yeterince cesur davranamadığı için sonuca gidilemedi.
Nisan 2010’da Talat seçimi kaybetti. Çözümsüzlük şampiyonu Eroğlu seçildi. Süreç de önce durağanlaştı.

Giderek durma noktasına geldi. Bir süre uzatmalar oynandı. Mayıs 2012’de kesildi.
Ardından Şubat 2013’de Anastasiadis başkan seçildi. Anastasiadis önce ekonomik gerekçelerle görüşmelere başlamak için zaman istedi. Sonra ortak açıklama şart dedi. Şubat 2014’de Özdil Nami sayesinde kotarılan ortak açıklama dönemin TC Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından Eroğlu’na imzalatıldı.

Ortak açıklama imzalandı ama görüşmeler yine ilerleyemedi. Geçtiğimiz günlerde KKTC’de yapılan seçimleri bu kez çözüm yanlısı bir başka lider Mustafa Akıncı kazandı. Hem de referandumdaki %65 Evet oyuna yakın bir oy oranıyla Akıncı seçildi.

Kıbrıs Türk halkı bir kez daha insiyatif aldı. “Bu çözüme ihtiyacım var ve bu çözümü gerçekleştirmek için ne gerekirse yapmaya hazırım” dedi.
Akıncı da daha ilk açıklamalarıyla çözüm yönünde istek ve irade ortaya koyacağına işaret etti.
Eide seçimin ardından hemen Kıbrıs’a geldi. Bildiğim kadarıyla hala da ayrılmadı. Konu ile ilgili hemen herkesle görüşüyor. Liderlerle yaptığı görüşmeden sonra da cesaretlendiğini söyledi.

Bu cesaret Eide’den önce Anastasiadis ve Akıncı’ya gerekir. Akıncı’yla ilgili ilk izlenimler bu cesareti sergileyeceği yönündedir. Ama Anastasiadis için aynı iddiada bulunamam. Çünkü Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Disi başkanı olduğu dönemde ortaya koyduğu kararlı tutumu sergileyemedi. Dahası Hristofyas gibi o da ortakları Diko ve Edek’in esiri olmaktan kurtulamadı.

--------

Yeni bir süreç başlıyor. Önümüzdeki günlerde görüşmeler kaldığı yerden resmen başlayacak. Ciddi ve hızlı bir süreç yaşanacak gibi görünüyor. O nedenle en başta iki lidere ve ekiplerine de cesaret gerekir. Bunu da sağlayacak olan halkların kendileridir.

Kuzeyde çözüm güçleri şimdiden hazırlıklara başlamalı. Güneyde çözüm güçleri cesur ve karalı olmak için güçlerini birleştirmeli. Bu yönde ciddi ihtiyaç var. Kuzeydeki çözüm güçleri güneydekileri de cesaretlendirecek girişimleri başlatmalıdır.

Son olarak bu defa referandumu tehlikeye atmamak için her iki toplumdaki bütün siyasi partiler sorumlu davranmalıdır. Bu sorumluluğu birlikte üstlenmelidir.
Özellikle geçmişte de denenen ama bir türlü yaşama geçirilemeyen 4 büyük partinin, Akel, Disi, CTP ve UBP’nin, işbirliği çok ama çok önemlidir. Bu yönde yeniden girişim yapılabilir. En azından denenebilir.

Sanırım yeni CTP yönetimi bunu düşünecektir.
Biraz cesaret. Cesaret yoksa çözüm de olmaz. Unutmayın barış yapmak cesur liderlerin işidir.

Bu yazı toplam 2152 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar