Cesaret sadece dışta değil içte de olmalı
Futbol sezonunun sonuna geldik. Yaz geliyor, uzun bir süre futboldan uzak kalacağız. Sporseverler kendini, denize veya tatil köylerine bırakacak. Kısacası uzun bir süre hayatımızdan futbolu çıkartmak zorunda kalacağız.
Üç yıllık dönem içerisinde sayın Sertoğlu, ülke futbolunu ileriye taşımak için, özellikle FIFA ve UEFA konularında oldukça önemli ve cesur kararlar üretti. Bu noktada kendisine tüm gücümle destek oldum ve olmaya da devam edeceğim.
Belli ki bu süreç zor ve uzun bir zaman alacak. Kolay değil, hem politik açıdan dikkatli davranması gerekir, hem de ülke futbolunun ileriye taşıyabilmesi için uluslararası kurallara uyum sağlama zorunluluğu vardır.
O nedenle, bu süreç, hassas olduğu için dikkatli olunması gerektiğinin farkındadır. Ne kadar cesur, kararlı ve özgüveni yüksek hareket ederse, o kadar sonuç alıcı kararları ülke yararına alınacağının farkındadır. O yüzden kendini bu konudaki tavır ve davranışlarından dolayı kutluyorum.
Lakin aynı kararlılığı ve cesur yaklaşımları maalesef ülke futbolunu organize ederken göremiyorum. Gerek hakem tayinlari konusundaki büyük hatalarda ve gerekse futbol organizasyonlarında, prensipli ve kararlı olamıyor.
Bir kere şunu ortaya koyalım. Herkesi memnun etmeye kalkarsanız kimseyi memnun edemezsiniz. Prensip, karar ve kurallardan asla şaşmamanız gerekir. Güvenilir ve kararlı olduğunuzu kabul ettirmek istiyorsanız, aldığınız kararların arkasında duracaksınız.
Kulüpler, kendi menfaatlerini düşünüyor. O günkü şartlar ve koşullar kendileri için neyi gerektiriyorsa onu savunuyor ve talep ediyorlar. Halbuki federasyon, hiçbir kulübün avantaj, dezavantaj veya menfaatlerini gözetmeden, aldığı kararların, ülke futbolunun geleceği ile ilgili karalar olmasına dikkat etmelidir. İleride kötü emsal teşkil edecek kararlardan uzak durmalıdır.
Hatırlanacağı gibi, Pepsi Kupası yarı final kuraları çekilirken, yarı final ve final maçlarının Atatürk’te oynanacağını söylemişti. Sertoğlu, federasyon başkanı olduktan sonra, kupa finallerinin hepsi, Atatürk’te ve gece oynanmıştı. Bunun böyle olması, sadece gelenek değil, bir gereklilik olmalıdır.
Bu devlet dünya kadar paralar harcayarak Atatürk Stadı’nı ışıklandırmıştır. Neden mi? En azından böyle final maçlarının bu sahada oynatılabilmesi ve bir çok seyircinin maça gelmesini sağlamaktı.
Sırf Mormenekşe itiraz etti diye, bu maçı gündüz vaktine alıp, Cihangir Sahası’nda oynatmanın ne alemi vardır. Bu karar bence tamamen otorite boşluğundan kaynaklanıyor. Sırf Yenicami-Mormenekşe maçında, hakemin kararlarına haklı olarak isyan eden Mormenekşe taraftarına şirin görünmek için alınan bir karardır. Bu tür davranışlar ülke futbolunu yaralar, federasyona güveni azaltır.
Böyle bir organizasyonun olacağı sezon başından bellidir. İleride herhangi bir itiraza sebebiyet vermemek için finalin nerede oynanacağını genelgeye açık ve net bir şekilde koyarsınız olur biter. Finale kalan takımlar bunu bilirlerse itiraz edemez.
Mormenekşe’nin itiraz etmesi gayet doğaldır. Siz sezon başında bir genelge ile bunu duyurmazsanız, onların da talep etme hakkı doğar. Doğa boşluk tanımaz. O yüzden her konu net ve anlaşılır bir biçimde üye kulüplere bildirilmelidir.
Bundan önceki yıllarda Lefke’nin ne günahı vardı ki, Çetinkaya ve Yenicami ile final maçlarını da Atatürk’te oynadı.
İşte prensip, karlılık ve otorite bu noktada başlar. Bunlardan taviz vermeye başlarsanız, ipin ucunu kaçırdınız demektir. Diyelim ki, önümüzdeki sezon, finale Yalova ile Çetinkaya kaldı, sahayı kulüplerin tercihine göre mi belirleyeceksiniz? Bu yıl aldığınız kararı emsal gösterip saha konusunda itiraz etmeyecekler mi? O yüzden bütün bunları düşünerek hareket etmelisiniz.
Pazar gün oynanacak Pepsi Kıbrıs Kupası Cihangir Sahası’nda oynatılacak. Şimdi soruyorum size, gündüz vakti belki de 30 derece sıcağın altında, o küçücük tribünlere portatif tribün ilave ederek, maçı izlemeye gelenlere izdiham yaşatmış olmayacakmısınız ?
Ayrıca, Ahmet Sami Topcan kupasını saat 14.00’te aynı yerde oynatmak ne kadar doğrudur? O sahanın tribünleri, hem gençlerin ailelerini, hem kupa finalini izlemeye gelecek sporseverleri sığabilecek mi? Bir başka sakıncalı durum da, basın tribününün yetersiz oluşu. Kısacası Pazar gün bir izdiham yaşanabilir.
Bu ayrıntıları düşünmeden alınan bu kararın, yanlış ve cesaretsiz alınmış bir karar olduğunu söylemek isterim. Sayın Sertoğlu’ndan, KOP konusunda gösterdiği cesaretli duruşu, bu konuda da göstermesini beklerdim.