Ligin sonu yaklaştıkça, heyecanın arttığı da bir gerçek. Takımların saha içi performansı, elde ettikleri, edemedikleri puanlar ve bu hafta buna eklenen ezeli rekabet... Tüm bu unsurlar, maçların başka bir havada geçmesine neden oluyor.

Lefkoşa’nın iki güzide takımı, dün Cihangir Stadı’nda karşı karşıya geldi. Oyun anlamında maça gelen izleyiciler 90 dakika güzel bir karşılaşma izledi. İki takımı sahada gösterdikleri mücadele bakımından tebrik etmek lazım.

İlk yarıda lider rakibine oranla daha istekli taraf Kaymaklı’ydı. Rakibi karşısında net pozisyonlar ürettiler, sonuca gidemediler. 31’de İbrahim Çıdamlı’nın sağ çaprazdan kullandığı çift vuruşa, önce kaleci Ali müdahale etti. Ardından direğe çarpan top yere vurdu. Basın tribününden görüldüğü kadarı ile net birşey söylemek mümkün değildi. Ancak devre arasında kale arkasında görev yapan foto muhabiri arkadaşlar ve yayıncı kuruluş görüntülerinden topun içeri girdiği belirtildi.

Dakikalar 36’yı gösterdiğinde Remzi’nin attığı güzel gol, Kaymaklı’yı öne geçirdi. Ancak ilk devrenin son dakikasında Çetinkaya’nın David ile bulduğu gole savunma müdahale etmekte yetersiz kaldı. Bu kritik dakikada gol atmak veya skor üstünlüğünü korumak önemli. Çünkü soyunma odasına giderken takım üzerindeki psikolojiyi etkileyen bir unsur teşkil edebiliyor.

İkinci yarıya hızlı başlayan Çetinkaya, Sercan ile bulduğu net pozisyonda kaleci Hasan’ı geçemedi. Rakibi üzerinde gitmeye başlayan Kaymaklı, Petrov ile 64’te bir kez daha öne geçti. 68’de Çıdamlı-Adal değişikliği doğru değildi. Çünkü, skor üstünlüğünü ele aldığınızda teknik kapasitesi yüksek, top tutabilen bir oyuncuyu biraz daha oyunda tutmanız gerekirdi. Kaymaklı kupa karşılaşmasını düşünerek Çıdamlı’yı oyundan mı aldı bilemiyorum ancak orta alanın direncini arttırmak planlanıyorsa sarı kartı bulunan Petrov-Adal değişikliği daha uygun olurdu diye düşünüyorum. 77’de Zokou’nun sakatlanarak çıkması sonrası ileride bu görevi bir yapan bir oyuncu daha eksildi. Kaygısız’ın sakatlanması ve gelen gol sonrası savunma kurgusu ile oyun anlayışı değişmek zorunda kaldı. Bundan dolayı oyunun son bölümleri Kaymaklı yarı sahasında oynandı.

Çetinkaya’da ise Tansel’in yokluğunda hücumda Sabri takımın temposuna ayak uyduramadı, yetersiz kaldı.

Skor avantajını yitirdikleri bölümlerde fazla adamla hücuma çıkarken geride verdikleri boşluklarda sıkıntı yaşadılar. Net pozisyon bulmadılar mı? Buldular. Bu tarz maçlarda atacağınız bir gol maçın seyrini değiştirir. Ancak topu filelerle buluşturamadılar. Bu belirttiklerim K.Kaymaklı için de geçerli.

Erhan’a ayrı bir parantez açacak olursak, Çetinkaya’nın bu sezonki önemli kazançlarından. Kulübeden oyuna girerek katkı yapabilecek genç bir yetenek. Önü açık.

Maç sonucuna göre değerlendirme yapacaksak, 1 puanı Kaymaklı aldı, Çetinkaya 2 puan kaybetti. Şansı, diğer rakiplerinden Lefke, Binatlı puan kayıpları yaşadı. Belki de liderliği Cihangir’de bırakacaklardı.

Kazansalar, önemli bir avantajın sahibi olacaklardı.

Geçtiğimiz hafta bu maçın Mağusa Türk Gücü maçından daha zor geçeceğini belirtmiştik. Öyle de oldu. Maç sonu tribünde ve sahada gerginlik vardı. Bunlar istenmeyen olaylar. Umarım kupa yarı final maçlarına yansımaz. Karşılaşmanın hakemlerini değerlendirecek olursak, Osman Özpaşa kararlarında genellikle istikrarlı bir görüntü sergilese de, içeri düştüğü ileri sürülen Kaymaklı vuruşunda yardımcı hakemine uyarak verdiği karar skora etki eden bir hata olarak değerlendirilmeli...