CTP-BG Parti Meclis Üyesi Avukat Mehmet Ekin Vaiz, dün Lefkoşa Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu’nun, “Belediyede 100. Gün” konulu basın toplantısı sırasında, TDP Belediye Meclis üyelerinin şahsına yönelik suçlamalar ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Vaiz’in açıklamasının tam metni şöyle:

Boysan Boyra ile Ersin Tatar ortak mı?
Ben ve Remon LTD ortak mıyız?
Eşref Vaiz’in gayrı meşru çocuğu kim?

Bir gün Joker Reklam Ajansı direktörü olarak, Kanal T’ye reklam vermek için Sayın Ersin Tatar’ın değerli eşi,  Sayın Sibel Tatar’ı ziyarete gittim. O zamanlar Ersin Bey maliye bakanı olduğu için Kanal T’de çoğu şey Sibel Hanım’a bağlıydı. Laf lafı açtı, konu Hellimli Demokrasi ve ülkedeki reyting sistemine geldi, Sibel Hanım ülkede en çok hangi TV programlarının izlediğine dair KADEM şirketine bir anket yaptırdıklarını söyledi. Ancak ankette teknik bir hata olduğunu düşündüklerini bu yüzden Kanal T olarak KADEM ile davalık olduklarını söyledi. Benim aynı zamanda avukat olduğumu da bildiği için bilgi verme gereği duydu herhalde, “Avukatımız Boysan Boyra’dır... Memnunuz...” dedi. Ben de Boysan Bey’in iyi bir avukat olduğunu ve Kanal T’de yayınlanan GAK TV programından da Boysan Bey’i takip ettiğimizi söyledim. Yani bu muhabbetten de anlayacağınız üzere Sayın Boysan Boyra, Kanal T’nin hem kurum olarak avukatı hem de bir TV programcısı  olarak Kanal T ile iş ilişkisi olan bir isim. Peki tüm bunlar Sayın Boysan Boyra’nın Kanal T’nin ortağı olduğu sonucunu doğurur mu? Ya da Boysan Bey Kanal T’nin hem avukatı hem de programcısıdır diye, Kanal T’nin TV reklamları konusunda TDP’ye kıyak geçtiğini düşünebilir miyiz? Bence her iki iddia da saçma ve komik. Ama Boysan Bey ısrarla Kanal T’nin ortağı olduğunu iddia ediyor! Nasıl mı? Şöyle ki:

Genelde insanlar “Hangi Mehmet?” diye sorduklarına “Hellimli Demokrasi” diye cevaplanır. Ben bununla gurur duyarım. Çünkü Hellimli Demokrasi kendi emeğimle ortaya çıkan bir markadır. Ancak o kadar güçlü bir markadır ki mesleğim olan avukatlık ve hararetle çalıştığım reklam şirketim Joker’s Pespective LTD (Joker Ajans) biraz gölgede kalmıştır. Tabi bu vesile ile de onların da reklamı olmuş oluyor, bu yüzden aslında konuyu gündeme getiren arkadaşlara minettarım. Joker Ajans olarak yaptığımız aslında bir çok iş var, Hellimli Demokrasi ile başlayan bu serüven, bir çok reklam kampanyası ile devam ediyor. Son zamanlarda en çok kendinden söz ettiren kampanyamız ise, gençleri sigara alışkanlığından uzaklaştırmak adına yaptığımız “Hem Bağımlı Hem Özgür Olunmaz” kampanyası idi. TV Reklamlarında da erkek kardeşim Derviş Doğa Vaiz’in futbol sahalarında boy gösterdiği kampanya gayet iyi bir etki yarattı. Nitekim Sayın Boysan Boyra’nın ortağı olduğumu iddia ettiği Remon LTD. ile bu vesileyle iş yaptık. Remon LTD’yi ziyarete gittiğimde, haklarında çıkan haberleri duymuştum. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin batırıldığı dönemde, LTB ile açık hava reklamcılığı konusunda sözleşme imzalayan şirket, o zaman da son derece meşhurdu. Kendilerine Joker Ajans olarak sigaraya karşı bir kampanya yapacağımızı ve bu kampanyanın billboard ayağının da olmasını istediğimi söyledim. Oturduk billboardları seçtik, kampanyanın gireceği tarihi belirledik. Böylece Remon LTD ile Joker LTD arasındaki Reklam Mecrası - Reklam Ajansı iş ilişkisi kurulmuş oldu. ( Tıpkı Kanal T- Boysan Boyra arasındaki Televizyon - Programcı ilişkisi gibi)  İşte tam da bu noktada sevgili anneannemin sürekli bana verdiği öğüt aklıma geldi: “Avukat olduğunu söylemen gittiğin yerlerde nenem, insanlar bilmez... Mesleğini da yap nenem... Avgatlık senin elinde altın bilezik...” Ve bunun üzerine Remon LTD yetkililerine, “Reklam Ajansım var ama aynı zamanda avukatım...” dedim. Bu macera da böyle başladı. Bizim sigara kampanyasından aylar sonra Remon LTD direktörü Sayın Kasım Avcı telefonla aradı ve “Mehmet Bey, son görüştüğümüzde aynı zamanda avukat olduğunuzu söylemiştiniz, Lefkoşa Türk Belediyesi ile ilgili olan sözleşmemiz konusunda bazı hukuki sorunlar var, bu konuda sizden yardım alabilir miyiz?” dedi. Ben de kendisine ilgili hukuki metinleri okuyup inceledikten sonra yardımcı olabileceğimi söyledim. (Tıpkı Boysan Bey’in Kanal T ile KADEM arasındaki uyuşmazlıkla ilgilenmeyi kabul etmesi gibi.)
Yani Remon LTD’nin billboardlarına Turkcell, Telsim ve bir çok reklam ajansı gibi reklam verdim ve aynı zamanda da  avukatları oldum... Peki bu durumda ortakları mıyım? Boysan Beye göre evet! O zaman devam...

Peki Lefkoşa Türk Belediyesi- Remon LTD arasındaki hukuki görüşmelerde neler oldu? Remon LTD ile LTB arasındaki sözleşmenin en çok eleştirilen tarafı söz konusu billboardlar için ödenen yıllık 30,000 TL’lik kira bedeliydi. Remon LTD Yöneticileri, bu sözleşmenin kira bedelinin düşük olmasını, yatırım bedelinin yüksek olmasına bağlıyordu. Remon LTD, söz konusu duraklar, billboardlar ve raketler için toplam 2.8 Milyon TL’lik bir yatırım olduğunu ve bunların tamamen 6 yıl sonra belediyeye devredileceğini söylüyordu. Bu uyuşmazlığın çözümü konusunda yetkilendirildiğim günden itibaren Remon LTD yetkililerine bu kira bedelinin her iki tarafın mutabakatıyla ve sözleşmenin hukuki sınırları içinde kalınarak artırılması gerektiğini söyledim. Nitekim Remon LTD tarafı aslında hiçbir hukuki mecburiyeti olmamasına rağmen, LTB’nin içine düştüğü ekonomik çıkmazı da göz önüne alarak kiranın artırılmasını kabul etti ve bu konuda Lefkoşa Belediye Başkanı’na ve Meclis üyelerine öneri sundu. Hatta 13.05.2013 tarihli Belediye Meclisi toplantısına bizzat katıldım, ve Remon LTD’nin söz konusu kiranın artırılmasına ilişkin önerilerini bizzat orada da sundum. Belediye meclisi toplantıları halka açık yapılıyor ve kayıtları da YouTube’da mevcuttur. Dileyenler şu linkten izleyebilir: http://www.youtube.com/watch?v=9a-1aW0Ykgk  - Youtube’daki toplam 4 saatlik toplantı kaydının 2:18:18 dakikasından itibaren yaptığım konuşmada, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin Remon LTD ile yaptığı ve Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan sözleşmeyi, haksız olarak feshetmesi durumunda Remon LTD’nin yapmış olduğu yatırım miktarı olan yaklaşık 2.8 Milyon TL’yi tazminat olarak alma hakkı doğacağından söz ettim. Zaten batık olan belediyenin böyle bir zarara sokulmaması gerektiğini, aksine kira bedeli artırılarak belediye gelirlerine katkı yapılabileceğini ifade ettim. İşte ne olduysa tam da o günden sonra oldu. Artık Remon LTD’nin bu işi yapmasından dolayı zarar eden kim varsa, Mehmet Ekin Vaiz’in ayak içinde dolaşmasından son derece rahatsız oldu. Benim da huyum kurusun çok pis çomak sokarım.

Bugün Remon LTD ile LTB arasındaki uyuşmazlık, hala bu aşamada. Remon LTD kira bedelinin artırılması ile ilgili önerisini yaptı ve Belediyenin bu öneriye olumlu veya olumsuz cevap vermesini bekliyor. Bu işin hukuki tarafıydı. Şimdi gelelim siyasi tarafına.

Remon LTD’nin bu ihaleyi almasından en çok rahatsız olan şirket, açık hava reklamcılığı konusunda en büyük pazar payına sahip bir başka yerel şirket oldu.  O kadar ki, söz konusu şirketin yetkilileri, 2013 Belediye seçiminde tüm partileri tek tek arayıp, REMON’un billboardlarına ilan verilmemesi ve sadece kendilerine reklam verilmesi durumunda yarı yarıya indirim yapmayı bile teklif ettiler. Ancak siyasi partiler, billboard konumları ve yaygınlığı gereği hem REMON LTD’ye hem de diğer şirkete reklam vermeyi tercih ettiler. Her iki seçimde Remon LTD billboardlarına, reklam vermeyen  tek parti TDP oldu. Tüm partilere teklif edilen cazip reklam tarifesinden yararlandılar mı bilemiyorum. Ancak belli ki özellikle CTP’nin REMON LTD’ye reklam veriyor olması, pazar kavgası içerisinde benden bilindi. Bu yüzden ben de Remon’la birlikte hedef tahtasına kondum, ama zaten 13.05.2013 tarihinde belediye meclisinde yaptığım sorun çözücü sunum fitili ateşlemişti. Birileri bu sorunun çözülmesini istemiyordu. Ha tüm bunlar olurken, malum şirketin sahibi, Remon LTD’nin sahibi Kasım Bey’i  aradı ve Lefkoşa’daki La Rezerva Restaurant’ta görüşme yapıp “nasıl işbirliği yapabiliriz”i konuşmakta bir mahsur görmedi. Kulaklarımla duymasam inanmazdım ama duydum. Malum beyefendinin dolduruşuna gelip de REMON LTD’ye ve Lefkoşa Türk Belediyesi’ne yüklenenlere de duyrulur... Gülben Ergen’in bir şarkısı vardı: “Dolayısıyla bilemiyorum... Arka sokaklarda neler oluyor...”

Ve gelelim komedinin son aşamasına, kibristime.com haber sitesi konuyla ilgili yaptığı haberde aynen şu ifadelere yer verdi : “Daha sonra TDP’li meclis üyeleri tarafından yapılan araştırmada Ramon şirketinin KKTC temsilcisinin Jokey Ltd. olduğu bu şirketin hissedarlarının ise, eski CTP sağlık bakanı Eşref Vaiz’in oğlu Mehmet Ekin Vaiz ve kız kardeşi olduğu ortaya çıkmıştı. Vaiz aynı zamanda Ramon şirketinin avukatı olarak LefkoşaBelediye meclisinde hazır bulunmuş ve konuşma yapmıştı.” Bunu okuyunca gerçekten sesli güldüm. Tamam kabul ettik bir kişiye iftira atılacaksa insan biraz heyecan yapabilir ama yok da bu kadar! Yahu bana iftira atanların iftiralarında yaptığı hataları ben mi düzelteceğim?! Olacak iş mi bu...Her şeyden evvel benim reklam şirketimin adı “Joker” , “Jokey” değil... Atları severim ama pek binmem... Yıpratmaya çalıştığınız şirketin adı “Remon”, “Ramon” değil... Biraz özen gösterelim lütfen bu iftira işlerine... Ve gelelim asıl bombaya, “bu şirketin hissedarlarının ise, eski CTP sağlık bakanı Eşref Vaiz’in oğlu Mehmet Ekin Vaiz ve kız kardeşi olduğu ortaya çıkmıştı.” Bak hala gülüyorum... Eşref Vaiz’in hiç bilmediğimiz gayrı meşru bir kızı yoksa, benim bildiğim sadece iki oğlu var... Tabi haberin dayandırıldığı kaynağa bakıyoruz hemen: “Daha sonra TDP’li meclis üyeleri tarafından yapılan araştırmada...” diyor... O TDP’li Belediye Meclis Üyelerinden meslektaşım Sayın Boysan Boyra’ya sorarım: Avukatlar ne zamandan beri müvekkilleri üzerinden siyasete meze edilmeye başlandı? Diğer bir TDP’li meclis üyesi Sayın Özmen Birinci’ye de derin araştırmalarında başarılar dilerim...  TDP’nin baraj sorunu yaşamasına şaşmamalı... İyi ki varsınız...