1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Cevap hakkı
Cevap hakkı

Cevap hakkı

Birkaç gün önceki yayınınızda sayın Mehmet Ekin Vaiz'in açıklamasında, isim vermemesine rağmen kastettiği şirket Işıl Reklam Ltd'dir.

A+A-

Yenidüzen Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğine,

Birkaç gün önceki yayınınızda sayın Mehmet Ekin Vaiz'in açıklamasında, isim vermemesine rağmen kastettiği şirket Işıl Reklam Ltd'dir. Şirket direktörleri olarak;  sayın Vaiz'in eğitimiyle örtüşmeyen tek taraflı ve yanlış bilgiye dayalı itham ve açıklamalarını cevap vermeye değer bulmamamıza rağmen kamuoyunu aydınlatmak kaçınılmaz olmuştur.
- Konuya herhangi bir yerinden değil ta başından bakmak gerekir.
- Remon şirketinin 23 Nisan 2010 tarihli ihale ilanının hemen ertesi günlerinde örneklerini LTB Sanayi Parkında kuruyor olması ihalenin nasıl bir düzen ile gerçekleştiğini kanıtlar.
- İhale şartnamesinin dahi ülke dışından geldiği ve böylesi teknik tanımların, halen bile LTB teknik kadrosu tarafından bilinmediği de ayrı bir gerçekliktir.
- Daha ihale ilanından itibaren, ihale şartlarında, özellikle elektrikle ilgili projenin bulunmaması, olmadığı için maliyet hesabı yapılamayacağı ve zaten 5 günü tatil olan 15 günlük süreçte örnek üretimi için gerekli malzemeleri tedarik bile edemeyeceğimizi ve bunca fazla durak ve reklam panosunun (389 +/- %20 nokta = 650 görsel yüzeyi) Lefkoşa için çok çok olduğu REK-BİR (Reklamcılar Birliği)'nce yazılı olarak izah edilmiş ve ihalenin iptali istenmiş ve ihale yerli reklamcılar tarafından protesto edilmişti. Zaten Remon şirketinin panolarına hala elektrik alamaması da bunu kanıtlar. Çünkü önemli bir yatırımdı ve bir tek bu madde bile taahhütlerini yerine getiremediği için mukavelesinin iptaline yeter. Halbuki 103 gün önceki LTB meclis toplantısında Remon Şti. adına sayın Vaiz, LTB meclisinin sözleşmeyi tek taraflı iptali halinde LTB’yi tazminatla zarara uğratma ile tehdit edebilmiştir.
- 2010 Yerel seçim arifesindeki bu ihale eski LTB meclisi tarafından onaylanmadığı ve ihalenin yeni dönemde yürürlüğe sokulduğu da ayrıca bilinen bir gerçektir.
- Herşeye rağmen bu şaibeli durum yürürlüğe sokulmuş ve halen de yürürlükte olup, gerek yerel reklam şirketlerinin, gerek piyasamızın ve gerekse de LTB ile ülkenin uğradığı zararlar hala devam etmektedir.
- Üstüne üstlük Remon Şti.'nin sahibi ve avukatı LTB'ye daha çok gelir sağlamak için 100 gün önce oluşan yeni LTB meclisine gelerek; yerel reklam şirketlerine ait reklam yerlerinin de kendilerine verilmesi isteminde bulunmak gibi bir arsızlık da sergilemiştir (bak belediye kayıtları).
- Işıl Reklam Ltd. olarak biz, her zaman Reklamcılar Birliği ile birlikte hareket ederek bu uygulamaya yani TEKEL'ciliğe karşı durduk. Ülke kaynaklarının ancak ve ancak bu ülkede birşeyler üreterek bu ülkeye katkı sağlayanların hakkı olduğunu savunduk.  Birtakım oyunlarla, bazı insanların ve makamların iyi niyetlerini veya zaafiyetlerini istismar ederek o ülkenin zaten kısıtlı olan kaynaklarını sömürmeye çalışanların her zaman karşısında olmak gerektiğine inandık, öyle davrandık, öyle de devam edeceğiz.
- Şu anda kullanılan duraklarda tüketilen elektrik enerjisinin bile Remon şirketinin LTB'ye ödediği yıllık kiradan fazla olduğunu bile bile hala kendini haklı görmek ve saldırgan olmak anlaşılır gibi değildir. Remon Şti.'nin PARA ÖDEMEDEN tükettiği elektriği de Lefkoşa halkı aydınlatma vergisi adı altında her ay ödemekte olduğu halde hala birşeyler yapılmıyor olması da anlaşılır gibi değil.
- Hal böyle iken müşteri-avukat ilişkisi (ticari ilişki) uğruna ilkeleri ve etik değerleri çiğneyerek çamur atmaya soyunmak da anlaşılır gibi değildir.
- Evet, nezaket kuralları çerçevesinde Remon Şti. direktörü ve çalışanı ile biz 3 direktör görüştük. Ama görüşmeyi isteyen biz değil, onlardı. Yine onlar üç kez aynı randevu, tarih ve saatini değiştikten sonra ofislerine gitmemizi istedikleri için biz de dışarıda bir yer önerip yine onların belirlediği Mambocino Cafe'de buluştuk. Demek ki sayın Vaiz 2 gün önceki yazılı açıklamasında dediği gibi kulakları ile duymamış dolduruşa getirilmiş ve Gülben Ergen’in şarkısını da boşuna hatırlamış.
- Bu ilk görüşmede bizim açık hava mecralarımızı satmamızı istediler. Biz de ''siz satın'' dedik. İşbirliği istediler, bu arada diğer reklamcıların da açık hava mecralarını satmak istediklerini söylediler. Bir süre sonraki ikinci görüşme taleplerinde Remon çalışanı ofisimize gelerek, 1 milyon TL karşılığında bize %20 hisse satmayı teklif ettiler (LTB ara seçimlerinden hemen sonra). Bilahare bazı panolarımızı satın almayı ya da kiralamayı, pazarlamada da karşılıklı %25 ajans komisyonu önerdiler.
- Bizse her seferinde konunun kişisel değil ilkesel olduğunu belirterek bu TEKEL yıkılıncaya kadar mücadelemizin süreceğini, sonuçlanıncaya kadar iyi ilişkilerin olabileceğini söyledik. Tüm bunlardan da Rek-Bir yönetim kurulu üyeleri hep haberdar edilmişlerdir.
- LTB erken yerel seçimlerinde REK-BİR ile birlikte hareket ettik. Kendi özel panolarımız dışında REK-BİR adına ürettiğimiz seyyar panoları, siyasi Partilerimiz, LTB, BEL-SEN ve İLÇE SEÇİM KURULU'nun onayları ve işbirlikleri ile partilerimize kullandırttık.
- Başta tüm partilerimizin kampanya yürütücüleri Remon'un panolarını kullanmak istemediklerini söylemeleri üzerine biz de tüm olanaklarımızı en iyi fiyatlarımızla, hatta bazılarını maliyetine kullanımlarına sunduk. Bizim için önemli olan ülke parasının ülkede kalmasıdır. Ama Remon'a verilen para ülkedeki üreticilere dağılmak yerine yurt dışına çıkar, ülke insanına yaramaz. Hatta uluslar arası zincirin küçük bir halkası olan Remon için yurt dışında pazarlanan işlerin belki de faturası bile bu ülkede çıkmaz. Yani bu günkü durum sadece kira kaybı ile değil kaynaklarımızın bedavaya kullanılması şeklinde de ülkeye zarar vermektedir (piyasanın küçülmesi, vergi kaybı, istihdam kaybı vb). Yine de bu panoları LTB ara seçiminde kullanmayan sadece TDP değil mukavelesini onaylayan parti de olmuştur.
- İçinde olduğumuz Erken Genel Seçim sürecinde de REK-BİR olarak hareket etmekteyiz ve yine Siyasi Partilerimiz, Belediyelerimiz, İlçe Seçim Kurullarımız ve diğer resmi kurumların izinleri ile yürümekteyiz. Paylaşımcılık anlayışıyla…
- Bundan sonrası için de REK-BİR’in planlamaya çalıştığı BEL-REK (Belediye + Reklamcılar) projesini de desteklemekteyiz. Bu projenin temel amacı tüm işyeri tabela uygulamaları ile Billboard, Raket vb seri-toplu reklamasyonda, belediyelerimizi hiçbir yatırıma sokmadan REK-BİR'in; üye olan ve olabilecek olan tüm reklamcılarımızın katılabileceği BEL-REK oluşumu adı altında belediyelerimizle ortak çalışma ve ortak kazanımdır. Bunun, ülke genelinde tabela tertip ve düzenini de sağlayacağını düşünmekteyiz.
- Çünkü inanıyoruz ki kişisel çıkarlar toplumsal çıkarlara dayandırılmalıdır. Toplum olabilmenin, hele Halk olabilmenin en temel öğesi budur. Önce ÜLKE ve TOPLUM! - Kişisel çıkarları ülke ve toplum çıkarlarının önünde tutmak hepimize kaybettirir. Ve biz bu ülkeye kazandıracak herkesle işbirliği yapabiliriz ancak ülke kaynaklarını sömürmek isteyen kapütilasyoncu zihniyetle işbirliği yapmak bizim anlayışımıza uymaz. Ve eğer biz istemiş olsaydık şimdi değil ta baştan işbirliği yapar, bugünkü konu belki de sorun bile olmazdı.
Sayın Vaiz'in eksik bilgi ve yanlış yönlendirilmeye dayalı heyecan ve hezeyanını gençliğine veriyor ve onun için üzülüyoruz. Çünkü böyle bir zamanda eksik ve yanlış bilgiye dayalı böyle bir çıkış, kendinden çok başka şeylere zarar verir.

Işıl Reklam Ltd.
Direktörler Kurulu

Bu haber toplam 2183 defa okunmuştur