Dila Şimşek 

Bu hafta sizin için seçtiğimiz kelime çevre. Sizin için bu kelimeyi, doğa fotoğrafçılarına ve yaşamını Sivil Toplum Örgütünde çalışmaya adamış bir kişiye sorduk. Çevre kavramını, ‘çevre temizliği ve kirliliği’ niteliğinde değerlendirdiler.

“Çevre; insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır” diye açıklanıyor bu kavram.

Çevreyi sorduğumuz kişiler ise, son zamanlarda bu kelimenin artık ‘negatif’ bir çağrışımı olduğunu söylüyor.

Peki nedir çevre?

Övgü İnce: “Kirletmeden, yok etmeden, bozmadan yaşamalıyız ki gelecek nesillere canlılara yaşama hakkı verebilelim”

Çevremizde olan her bir farklılık (negatif veya pozitif) tüm canlıları etkilemektedir. Bu nedenle çevremize bakış açımız evimiz ile aynı olmalıdır. Çünkü biz insanlar ve canlılar, çevremizin canlılar için uygun koşullarda olmasıyla yaşamımıza devam edebiliriz. Ancak bugün dünyamıza baktığımızda denizlerimiz, tarlalarımız, atmosferimiz, ülkelerimiz, şehirlerimiz ve mahallelerimiz insanların doğaya verdiği zararlarla zarar görmüş ve tüm canlılar ne yazık ki zarar görmeye başlamışlardır. Evimize ne kadar iyi bakarsak o da tüm canlılara uygun koşulları ve hediyelerini verecektir. Tüm dünyada ve ülkemizde umarım en erken zamanda temiz çevre bilinci artar ve evimize verdiğimiz zararı en azından durdurmayı başarabiliriz. Bu bilincin de eğitim ile küçük yaşta olabileceği inancındayım. Bu nedenle çevre temizliği eğitimi evde başlayarak, okullarda ve tüm ortamlarda olmalıdır.  Evimizde çocuklarımızla ekeceğimiz ve sulayacağımız bir ağaç veya bir çiçek fidanıyla tüm dünyamız değişmeye başlayacaktır. Çöplerimizi yere atmayıp biriktirip bir çöp kutusuna attığımız gün her şey çok daha güzel olacaktır. Tüm toplumlar, yöneticiler ve insanlar çevremizi evleri gibi görürlerse eğer en büyük değişim o gün gerçekleşecektir. Bu yüzden dünyadaki tüm ülkelerin birleşmeleri gereken en önemli konuların başında çevre, temiz bir çevre gelmelidir ve bu da hemen şimdi daha da geç olmadan olmalıdır. Kirletmeden, yok etmeden, bozmadan yaşamalıyız ki gelecek nesillere, canlılara yaşama hakkı verebilelim. Umarım çok geç olmadan bilinçlenir ve çevremize hak ettiği değeri veririz.

Kenan Hürdeniz: “Çevreniz eviniz, eviniz çevreniz olsun”

Çevre nedir diye sordunuz, çevre benim için ev ve doğa demektir. Herkes evi olarak görebilse, sanırım kirlilik diye bir konumuz da olmamış olurdu. Birçok insan aynı fikirdedir herhalde, hayattan yorulduğumuzda nefes almak için doğaya kaçarız ama ne yazık ki biz ona nefes aldırmıyoruz. Fotoğraf en büyük hobim ve bu hobimi daha iyi yapabilmek adına hem yurt dışı hem de adamızı çok fazla gezen biriyim. Bu gezilerimdeki gözlemlerimden 1-2 örnek vermek isterim. Norveç'te -15 derecede 3’erli 4’erli 3 grup fotoğraf çekiyordu, grubun biri Norveçli… Diğer yabancı bir gruptan biri sigara izmaritini yere attı diye inanılmaz şekilde aşağıladılar, hiçbir şey diyemeden izmaritini aldı, çekimi bırakıp oradan uzaklaştı. 

Adamızda maalesef çevreye duyarlılık çok az, pikniğe gidiyoruz, çöplerimizi bırakıyoruz, ya da poşetlere doldurup doğada bırakıyoruz sanki çöp arabası gelip toplayacakmış gibi halbuki en ufak bir çöpü bile arabamıza koyup çöpe atmak çok mu zor?

Doğada gezerken kirlilik gördüğümde, toplasam mı diyordum, sonra onlar atacak ben mi toplayacağım diye sığ bir düşünceye yenildim hep… Ta ki gazetede okuduğum bir habere kadar bir arkadaş sahili tertemiz yapmıştı ve işte bu dedim o yapabiliyorsa ben niye yapmayayım ve ardından Kukla sulak alanında orda bulunan 2 genç arkadaşın da yardımıyla çok güzel bir temizlik yaptık…

Dünyada bir sürü basit şeyler için ‘challenge’ (meydan okuma) yapılır ve hemen gündeme ayak uydururuz. Tüm dileğim temizlik challenge oluşsun ve domino etkisi yaratsın. ÇEVRENİZ EVİNİZ, EVİNİZ ÇEVRENİZ OLSUN”

Hasan Bağlar: “Başka bir dünya yok”

“Çevreyi insanların birbirleriyle ve diğer canlılar ile etkileşim içerisinde bulundukları bir ortam olarak düşünebiliriz. Bu ortam daha çok doğayı kapsamaktadır.

Son zamanlarda çevre kelimesi benim için olumsuzluğu ve/veya negatif bir durumu anımsatmaktadır. Sanırım nedeni yaşanan çevre sorunları ve bunların giderek büyümesidir.

Küresel ısınma, zirai ilaçların bilinçsizce kullanımı, çarpık yapılaşma, sulak alanların azalması, taş ocakları, plastik atıklar ve ormanlık alanların talan edilmesi gibi nedenler bizim diğer canlılar ile olan bağımıza ve çevremize zarar vermektedir. Diğer canlıların yaşam alanlarını kısıtlayarak nesilleri ve sayılarını da tehlike altına sokmaktadır.

Çevremiz bir bütündür. Bu ortamda bulunan tüm canlıların önemi çok fazladır ve hepsi sistemi oluşturan zincirin halkalarından biridir. Bu halkalar koptukça çevremiz olumsuz etkilenmektedir.

Doğada her şey birbirini tamamlar. Çiçekler kendi için açmaz, sular kendi için akmaz veya ağaç kendi için meyve vermez. Hep birbirleri için vardırlar, bir dayanışma var ve kusursuz bir şekilde birbirlerini tamamlarlar. Ancak artan insan nüfusuna paralel ihtiyaçların da artması çevreyi olumsuz etkilemektedir. Çevre insan tarafından sürekli zarar verilen ve tüketilen ortam haline gelmiştir.

Geleceğimiz için, gelecek nesiller için çevremize ve diğer canlıların hayatlarına gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Çevremizi değiştirmek yerine değişime kendimizden başlamalıyız. Biz değiştikçe çevremiz de güzelleşecek. Başka bir dünya yok.”