"Çevre sorunları insan sağlığını tehdit ediyor"
KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, ülkede yaşanan çevre sorunlarına değinilerek, sürdürülebilir bir çevre politikası belirlenmesi gerektiğini belirtti.
KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, ülkede yaşanan çevre sorunlarına değinilerek, sürdürülebilir bir çevre politikası belirlenmesi gerektiğini belirtti.
Çevre yönetiminin bir bütün olduğuna vurgu yapılan mesajda, gerçek bir çevre yönetiminin halk ve yönetenlerin ortak çabası ile mümkün olabileceği kaydedildi.
Mesajda, “5 Haziran, 100 aşkın ülke tarafından “Dünya Çevre Günü” olarak kutlanmaktadır. Çevre Günü, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği tarafından 1972 yılında Stokholm’da gerçekleşen konferans sonucu doğmuştur. Bu günün temel amacı, ülkelerdeki çevre bilincini artırmak, politikacıların çevre konusuna dikkatlerini çekmek ve çevreyi de göz önünde bulundurarak, hareket etmelerini sağlamaktı.” denildi.
2021 yılı temasının; gıda israfının, çevre üzerine olan olumsuz etkilerine odaklandığı belirtilen mesajda, “Ekosistem Restorasyonu” temasının belirlendiği kaydedildi.
Mesajda, ekosistem restorasyonu şöyle açıklandı:
“Ekosistem restorasyonu, doğayı sömürmekten iyileştirmeye gitmek için hasarın önlenmesi, durdurulması ve tersine çevrilmesi anlamına gelmektedir. Ormanlardan tarım arazilerine, dağların tepesinden denizin derinliklerine kadar milyarlarca hektarın canlandırılması misyonu olan ‘Ekosistem Restorasyonu On Yıl’ girişimi başlatılmıştır.”
“Çevre sorunları insan sağlığını tehdit ediyor”
Ülkede çevre sorunlarının her geçen gün arttığı ve insan sağlığını tehdit ettiği belirtilen mesajda, özellikle pandemi süresince kamu denetimlerinin ve çevre denetimlerinin etkin ve sürekli yapılamamasının var olan sorunları körüklediği ve yeni sorunları da beraberinde getirdiği kaydedildi.
Mesajda, atık su kirliliği, su kaynaklarının yönetilememesi, katı atıkların kontrolsüz bertaraf edilmesi, elektrik santrallerinin yarattığı hava kirliliği, CMC Maden Atıkları, deniz kirliliği, plansız yapılaşma gibi sorunların, çevre sorunlarının sadece bir kısmı olduğu belirtildi.
Mevcut olan çevre sorunlarına kalıcı çözümler getirilemeden her geçen gün yenilerinin eklenerek arttığı belirtilen mesajda, ülkedeki çevre sorunlarının temel nedeni olarak etkin ve sürdürülebilir çevre politikasının olmaması gösterildi.
Mesajda, “Bu nedenle çevre, göz ardı edilerek birçok siyasi politika uygulanmakta, temel hedef olan sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilir çevre kavramı hiçe sayılmaktadır.” denildi.
“Atık sularımızın yarattığı kirliliğe ülkemizin birçok bölgesinde rastlayabiliyoruz"
Mesajda, “Sağlığa en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde sağlığımızı tehdit eden çevre sorunlarıyla baş etmek zorunda bırakılıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Atık suların yarattığı kirliliğe ülkenin birçok bölgesinde rastlandığı belirtilen mesajda, şu ifadeler kullanıldı:
“Septik tanklardan ve emici kuyulardan toplanan vidanjör sularının çöp alanlarına, dere yataklarına ve hatta korunmaya muhtaç sulak alanlarımıza deşarj edilmesi sonucu oluşan kirlilik sağlığımızı tehdit etmekte denizlerimiz ve yeraltı suyu gibi doğal kaynaklarımızı kirletmeye devam etmektedir. Özellikle denizlerimizde meydana gelen kirliliğin boyutlarının yapılan tüm uyarılara rağmen halkın bilgisine getirilmemesi ve mikrobiyolojik deniz suyu tahlillerinin yapılmasında geç kalınması halkın göz göre göre sağlığının tehlikeye atılmasına neden olmaktadır. Katı atık olarak adlandırdığımız çöpler ise hala daha yerel yönetimlerimiz tarafından ideal bir şekilde toplanamamakta ve bertaraf edilememektedir. Üstelik de bu alanlarda dönem dönem çıkan ve hatta bazen çıkarılan yangınlar sonucu oluşan hava kirliliği sağlığımıza geri dönülemez şekilde zarar vermektedir. Elektrik santrallerimizde de durum farklı değildir. Yıllardır havamızı kirleten bu santraller için kalıcı çözüm istencimiz artarak devam etmektedir. Hava ve su gibi kirlenebilen bir doğal ortam olan topraklarımız her geçen gün kirlenmeye devam etmekte, Ülkemiz her geçen gün ormansızlaşmaya doğru gitmektedir. Bütün bunlar yanında bir çok çevre suçu işlenmekte, ve ne yazık ki bu suçların çoğu cezasız kalmaktadır”
“Çevre yönetimi bir bütündür"
Çevre yönetiminin bir bütün olduğuna vurgu yapılan mesajda, gerçek bir çevre yönetiminin halk ile yönetenlerin ortak çabası ile mümkün olabileceği belirtildi.
Sürdürülebilir bir çevre politikası belirlenmesi gerektiği kaydedilen mesajda, şu ifadelere yer verildi:
“Etkin bir politika; çevre konusunda eksik yasa ve tüzüklerin çıkarılması, yasayı yürütecek uygulayacak ve denetleyecek sistemin tüm kurumların mekanizmalarına yerleşmesi, caydırıcı cezalar ile ‘kirleten öder prensibinin’ işlemesi, çevre bilincinin artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması ve bu adada yaşayan herkesin çevreyi sahiplenmesi ile mümkün olabilecektir.
Unutulmamalıdır ki; güçlü bir siyasi irade önderliğinde bu çerçevede yürütülecek bir çevre politikası, çevrenin iyileştirilmesini, dolayısıyla da refah seviyemizin yükselmesini beraberinde getirecektir.”
Çevre adına yönetimin, izleme ve denetimin hükümetler tarafından daha etkin bir çevre politikası çerçevesinde yürütülmesi gerektiği belirtilen mesajda, kaliteli ve temiz bir çevrede, yaşamanın Anayasal hak olduğuna vurgu yapıldı.
FOTO: ARŞİV