Altı puanlı iki takımın karşılaşması zevkli, heyecanlı ve çekişmeli geçti. Her iki takımın kazanma arzusu oyuna ayrı bir renk katmıştır.

          DTB takımı 23.6 yaş ortalaması ile liglerimizin en genç takımı olma ünvanına sahip. Buna karşın GAÜ Çetinkaya 25.6 yaş ortalaması ile futbol liglerinin ideal yaş ortalamasına sahip takımı. Hem tecrübe hem de genç oyuncularının eşit dağılımı futbol açısından önemli bir avantaj. Ancak genç DTB karşılaşmadan gülen taraf olarak ayrıldı.

           İki takımın da, her yıl olduğu gibi, bu yıl da şampiyonlukta iddialı olmaları, akşamki maça ayrı bir heyecan katmıştır. Bu sezon dördüncü hafta maçları oynanırken, seyircilerin maça olan ilgisi, gerçekten takdire şayandır. Özellikle gece maçlarına olan ilgiyi küçümsememek gerek. Kaldı ki akşamki maç bir DTB-GAÜ Çetinkaya maçıydı ve seyirciler tribünleri doldurmuştu.

          Her iki takım da oyuna temkinli başladı. Çetinkaya ilk yarıda gol noktalarında daha etkili görünse de, ileri uçta sonuca gidecek etkili vuruşu yapamadılar. Eko'nun eksikliği belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Pozisyon buldular ancak netice alamadılar.

         Karşılaşmanın genelinde, kalecilerin yerinde kurtarışları dikkat çekti. Yüksek atılan toplarda kaleciler boy avantajlarını iyi kullandılar.

          Doğan'ın ileride bitirici adama ihtiyacı vardır. Kenan ve Ahmet Saygı'nın sakat olması hücum gücünü düşürdü. Hasan Kanlı ve Selim Saygı Çetinkaya’nın kuleleri arasında kayboldular. Mecburen, uzaktan attıkları şutlarla gol aradılar, ancak başarılı olamadılar.

         İlk devrede en dikkat çeken olaylardan birtanesi, hakemin su molası vermesiydi. Hava sıcaklığının 24 derece olduğu bir gece maçında su molası verilmesine anlam veremedim doğrusu. Benim bildiğim, talimatta yazan, 30-32 derecede su molası verilir. Yoksa talimatlar değişti de benim haberim mi yok? Hakemler, kafalarına göre su molası verme hakkına ne zaman sahip oldular?

         İkinci devrede bu kez atak oynayan ve pozisyon yakalayan taraf Doğan’dı. Çetinkaya’nın ortasahadaki top kayıplarını iyi değerlendiren Doğan, Çetinkaya kalesinde etkili oldu. M. Ali hocanın tüm hamleleri de sonuç vermeyince, Dogan ataklarını sıklaştırdı. Çetinkaya ikinci devre kötü olmasına rağmen, Sherman'ın yakaladığı yüzde yüzlük pozisyonda topu gol yapsaydı sonuç farklı olabilirdi. Golcüyseniz o topu gol yapmanız gerekir.

        Caner hocanın ikinci devreceki hamleleri işe yaradı. Baskılı oynadığı bir anda, ortasaha etkinliğini kaybetmeyi göze alarak, oyundan Quincy'i aldı ve yerine Christian'ı koydu. Bu hamle maçın kaderini etkiledi ve Christian'ın golü ile maçı kazandı.

          İkinci devrede ortasaha etkinliği tamamen DTB’de iken kazanmayı düşünen Caner hoca, kaybetme riskini de göze alarak, yaptığı bu değişiklikle maçı kazanmasını bildi. Hamleler ve elindeki futbolcu özelliği çok önemlidir.

        Maçın hakemi kötü bir maç yönetmedi. Zorluk derecesi yüksek bir maçtan anlının akı ile çıktı, sadece su molasını neden verdigini hala anlamış degilim.