Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde, örneğin bağımsız bir Laz Devleti kurabilir misiniz?

“Laz Devleti” talebi yok mu?

Nereden biliyorsunuz olmadığını?

Belki yüz, bilemediniz bin, hatta 10 bin Laz, “biz de ayrı devlet istiyoruz” diyemez mi?

-*-*-

Der tabii ki!

Der demesine de, “Devletin bütünlüğünü bozmak…” diye başlayan suçlamalar ya da yasa maddeleri ile en iyi ihtimalle “müebbet” yatar!

-*-*-

Şimdi Laz Devleti’ni bir yana bırakın; bir Amerikalı vekil, eski bakan, eski kumandan çıkar ve “artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti yoktur, Federal Türkiye Cumhuriyeti vardır” gibi bir açıklama yapabilir mi?

Bu açıklamanın içine de “Güneydoğu Anadolu Kürt Federe Devleti” gibisinden bir “devlet ismi” yerleştirebilir mi?

-*-*-

Elbette dilin kemiği yoktur; dileyen Amerikalı vekil bunu söyleyebilir ama kendisine Türkiye’de özellikle “Türk Milliyetçisi” diye tanımlayabileceğimiz ve “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganını şiar edinmiş kitleden çok sert cevaplar verilir!

Anası, ebesi hatta yedi gabilesi, sanal alemde cinsel saldırının zirvesini yaşar!

-*-*-

Konuyu Hulusi Beye getireceğim tabii ki…

“Artık KKTC yoktur, KTC vardır” demiş…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti öldü; yaşasın Kıbrıs Türk Cumhuriyeti!

-*-*-

Dedi mi?

Demiş olabilir!

-*-*-

Hulusi Bey, genel kurmay eski başkanı, milli savunma eski bakanı ve şu anda bildiğim kadarıyla vekil!

-*-*-

Kesinlikle açıklama yapmasına bir şey demiyorum!

Saygı da duyuyorum!

Amacı gerçekten bu olabilir; gaz vermeye çalışıyordur, çok içki içmiştir veya hiç içmiyordur ama canı bu şekilde konuşmak istemiştir!

-*-*-

Üzerinde asıl durmak istediğim, Hulusi Akar’a birilerinin yanıt vermesi gerektiğidir!

Ve bu yanıt vermesi gerekenlerin kimler olduğu!

-*-*-

Evet; uzaktan kumanda ile televizyonda zapping yapar gibi “eşit, egemen ve bağımsız bir devletin” adının değiştirilmesine en şiddetli tepkiyi vermesi gereken ya da gerekenler kimlerdir?

En başta Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı ve hatta UBP – DP – YDP koalisyonunun başbakan, bakan, vekil, parti üyesi, parti sempatizanı sıfatı bulunan herkes!

-*-*-

Tepki veren oldu mu?

Sosyal medyayı dolaştım, haber sitelerimize baktım, tık yok!

-*-*-

Demek ki, “KKTC Forever, KKTC sonsuza dek, devletimizi yaşatacağız, devletimize göz koyanların gözünü oyarız”lar hep yalan!

Takkiye!

-*-*-

Demek ki “KKTC eşit, egemen, bağımsız bir devlettir” diyenler arasında, kimsenin inancı, sözleriyle uyuşmuyor!

Takkiye neydi?

Vikipedi’ye göre “Takiye”; (Arapça: تقية; Takıyye olarak da yazılır), İslam dininde bir Müslümanın zor bir durumdan kurtulmak için İslam'ı inkâr ederek Müslüman değilmiş gibi davranmasıdır.Kur'an Nahl suresinde takiye yapmaya izin vermektedir…

-*-*-

Geçtim 1959 – 1960 anlaşmalarını falan…

Geçtim, Türkiye’nin, o anlaşmalarla kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bölünmezliğinin garantörü olmasını da…

Sonuçta bizim bir devletimiz var…

Lego oyuncağı mı?

Yaz boz mu?

Yap boz mu?

-*-*-

Hatta biraz da kızdığımdan dolayı şu soruyu da sormak mecburiyetindeyim, sözüm meclisten dışarı ama “her mülücüğü kalkan, yüce devletimizin adını mı değişecek?”

-*-*-

Neyse!

Bir sıkıntı yok…

-*-*-

Aklıma ne geldi biliyor musunuz?

“Kıbrıs’ın bölünmesini” talep eden Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları geldi…

İsim vermek gerekirse, yine Ersin, Tahsin, Ünal, Oğuzhan falan…

Bunların tümünün “Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportu” var…

Evlatlarının da…

Olmalı, olsun şikayetim de yok!

-*-*-

Ama, hani diyorum ki; Türkiye’nin de İngiltere ve Yunanistan ile birlikte garantörlerinden biri olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bölünmezliğine karşı çıkan ve haliyle “bölücü” duruma düşmüş bu arkadaşlar ya da onlar gibi olanlara, sadece “Alfa Mega’ya giriş yasağı” getirilse acaba ne yaparlar?

-*-*-

Nikos Christodulidis isimli kişi, yani Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, “ayrı devlet isteyenler, televizyon kanalı değiştirir gibi ayrı devletin ismini değiştirenler bölücü teröristtir” deyip; hade oğlum, hepsi aleyhine “Avrupa Tutuklama Emri” çıkarttırsa; bu isimler değil Avrupa ülkelerine; İstanbul, Ankara veya Mersin’deki hava veya deniz limanlarından Türkiye’ye ayak bastığı anda “tutuklanmak zorunda kalsa”; ya da tutuklanmadıkları için, Türkiye’ye, ilgili Avrupa sözleşmelerine uymamaktan “yaptırım” uygulansa…

-*-*-

Bir başka soru daha var aklımda…

Bu isimlerini saydıklarım ve çocukları, torunları, “Kıbrıs Cumhuriyeti Pasaportlarınız iptal edilmiştir” mesajını alsa…

-*-*-

Hatta ve hatta, Nicos Christodulidis hükümeti ile, polisi ile, askeri ile otursa ve dese ki; “… Yunanistan’ın yaptığı gibi, TC vatandaşı kardeşlerimiz, Kıbrıs’taki resmi geçiş kapılarından, günübirlik ya da daha uzun ama turizm maksatlı olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne vizesiz geçebilir” dese; Hulusi Bey, “biggaris” olur mu olmaz mı?

-*-*-

Efendim, biggaris olmak ne demektir?

Açıklayayım!

Gerçek anlamının Türkçe karşılığını bilmiyorum…

Çocukluğumdan beir bu kelimeyi kullanırım…

Bir kişinin biggaris olması; o kişinin söylediği ya da yaptığından dolayı utanması, üzülmesi, rezil olması, aptal durumuna düşmüş olması gibi anlamlar içermektedir…

-*-*-

Demek ki neymiş?

Kıbrıs Cumhuriyeti, KKTC vatandaşlarına “Pasaport” verme işlemlerini hızlandırır, kapsamı genişletir ve Ada’nın Kuzey tarafında yaşam süren TC Vatandaşlarına, reklam gibi olacak ama “buyurun Alfa Mega’dan kilosu 100 TL’ye kuzu eti alın” dese; dediğim gibi, Hulusi Bey biggaristir!

Kesin bilgi!

Paylaşalım!

Üç adet geçiş noktası daha mı? Birincisi bizim tarafın talebi, Mia Milia pardon Haspolat’tan araçlı – yaya geçiş… İkincisi, Athienou ve Koççina’dan geçişler… Athienou, Luricina pardon Akıncılar yakınlarından geçiştir ve daha çok Kıbrıslı Rumlar faydalanacak… Koççina pardon Erenköy; civardaki Rum köylerin Poli – Hirsofu’ya gidişlerini en az yarım saat kısaltacak… Bu geçiş açılırsa, çok sık o tarafa giden şahsıma da hiç fena gelmeyeceği gibi; Yeşilırmak Kapısı ile Baf Havaalanı arasındaki sürüş süresini bir saatten çok az uzun bir süreye düşürebilir… İngiltere’den Baf’a uçuşların, Larnaka’ya uçuşlardan daha ucuz olduğunu da eklemekte fayda görüyorum… Evet, önce 16 Ocak 2025 diye işitmiştim ama galiba 5 ya da 6 gün sonrasında Tatar ve Christodulidis, bu konuları görüşmek için buluşabilir… Hayırlısı…