Ciddi kayıplar ve beklentiler
Bu yıl bir türlü istediği çıkışı yakalayamayan, stat atmosferinden tutun da oynadığı futbolla geçtiğimiz yıllara hasret kalan Bağcıl için kendi evindeki maçların önemi daha da arttı.
Kadrosunda ciddi kayıplar yaşayan takımda transferler de katkı sağlayam
Bu yıl bir türlü istediği çıkışı yakalayamayan, stat atmosferinden tutun da oynadığı futbolla geçtiğimiz yıllara hasret kalan Bağcıl için kendi evindeki maçların önemi daha da arttı.
Kadrosunda ciddi kayıplar yaşayan takımda transferler de katkı sağlayamayınca istediği oyunu yakalayamadı. Bağcıl’ın devre arası transfer dönemini iyi değerlendirmesi çok önemli.
Derviş sorumluluk alarak oynuyor, Behiç’in performansı gün geçtikçe artıyor ama yeterli olmuyor. Joseph bir var bir yok. Hakan takıma alışmış değil, Abdullah eski günlerini arıyor. Savunmada en sağlam duran Erbay ve Uğur’un arasında uyum sorunu var. Kanatlar İsmail ve Ahmet ile verimli çalışmıyor. Diallo kendisinden beklenen profesyonel oyunu sergileyemiyor. 12. Adam dediğimiz, yeri geldiğinde maç kazandıran taraftar desteği de geçmişte kaldı.
Böyle olunca da Bağcıl takımının performansı üst seviyelere çıkamıyor. MTG karşısındaki mücadeleci oyunu sonraki haftalar için olumlu sinyaller verse de takımda sıkıntılar göze çarpıyor. Takımın gol atma becerisi alt seviyede. Sağ ve sol kenarlar tamamen bek gibi oynuyor, topu ileri taşımada sıkıntılı. Derviş kenarlara açılıp top taşıyor ancak bitirici vuruşlar zayıf. Joseph savunma ağırlıklı oynuyor. Hata yaptığı anda stoperlerin de uzak oynamasından kaynaklanan hatalar oluşuyor ki bu hatalardan iki gol gördü kalesinde Bağcıl.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Mağusa Türk Gücü maçında topla daha fazla oynayan takımdı Bağcıl. Net pozisyonlar da buldu. Oyunun genelinde üstündü, baskılıydı. Rakibin hatalarını değerlendirmesine rağmen galip gelecek golü bulamadı.
Peki neydi Mağusa Türk Gücü’ndeki hatalar?
Karşında çıkmayan iki kenar oyuncu varken Hüseyin ve Reşat’ı bek gibi kullandı. Erol da Derviş’i kovalama sevdasına düşünce orta alan üretkenliğini kaybetti.
Tamam, Derviş o bölgeden birkaç iyi top getirdi, tehlike yarattı. Bir noktaya kadar Reşat’ın orda kalmasını anlayabilirim ama zaten Erol Derviş’in peşinde dolaşırken Reşat’ı nöbetçi asker gibi bekletmeye gerek yoktu.
Ayrıca Erol’a, atağa çıktıkları anlarda rakibini bırakıp hücuma katkı sağlaması gerektiğini kimse söylemedi herhalde.
İki kişi solda biterken göbek ise Halil ve Hasan’a kaldı. Halil Çürük çok koşan ve mücadeleci bir futbolcu fakat mevki disiplinine bağlı değil. Böyle olunca orta saha sadece göbekte görevini yapmaya ve o alanı doldurmaya çalışan Hasan’a kaldı. Oradaki boşluktan gitmeyi düşündüğü anda Bağcıl golü buldu. Hemen sonrasında ise harcadı.
Bütün bu eksiklikler ise takımların galibiyetlerini etkileyen unsurlardı. MTG adına da şampiyonluk yolunda ciddi kayıplara yol açabilecek eksiklikler.