İyi gelişmeler var ülkede…
Siyasi Partiler Yasası değişiyor örneğin…
Dün YENİDÜZEN’de detaylarını yayınladık, milletvekili transferinin önüne geçilecek bu yasal değişiklikle…
Not ettik, iyi haber!..
Başbakan’ın yoğun görüşme trafiği sonrasında TOMA denen aracın gelişi engellendi, bu da iyi haber!...
Bunu da not ettik…
Bir ara Türkiye’de bazı şirketlere satılacağı söylenen KOOP-SÜT’le ilgili de güzel gelişmeler var…
Türkiye’deki Pınar-Süt’e hellim satması için görüşmeler sürüyormuş, kapalı kapılar ardında…
Bu da güzel bir gelişme, bunu da not ettik.
Peki başka?
Dahası var!
İçişleri Bakanı Uluçay açıkladı bu hafta, yine YENİDÜZEN’den öğrendik, bakanlık onayı ile vatandaşlık dağıtımı durdurulmuş.
Buna ek olarak da yeni yasa hazırlığı var bu konuda da…
Yeni düzenlemeye göre KKTC vatandaşlığı vermek o kadar kolay olmayacak.
E bu da iyi haber değil mi?
İyi haber, bunu da not ettik.
Bu ve buna benzer konularda önemli değişiklikler bekliyor toplumu, şimdilik bazı detaylar öğrensek de, bizde kalsın, ileride çıkar kokusu…
Bunca yeni gelişme toplum vicdanında da yavaş yavaş rahatlama yaratıyor hiç kuşkusuz.
Zira iyi gelişmeler toplumsal psikolojiye iyi geliyor, ülkeye aidiyet duygusunu besliyor.
Üzülerek görüyorum ki bu iyi haberlerden rahatsız olanlar var!
Rahatsız olmakla da kalmayıp 'SUNİ GÜNDEMLER' yaratanlar cirit atıyor Kıbrıs Türk medyasında…
Bu tipler hem yazılı medyada çöreklenmiş, hem de “kaçak güreş alanına” dönüşen sosyal medyada…
Şener Levent’in deyimiyle adeta bir kaçak güreş alanını andıran internet ortamında suni gündemler ısıtılıp piyasaya sürülüyor.
Sonra bu gündemlere bir tecavüz başlıyor ki sormayın!..
Daha birkaç hafta önce bütün memleket bir 'su fışkırtan kamyonun' peşine düştü.
Geldiydi, gelecekti diye bir birimizi yedik.
O geçti, e boş durmaz provokatör tayfa, devamı geldi.
Türkiye tebrik etmemiş Özkan Yorgancıoğlu’nu…
Biraz da bunu çiğnedik.
Geçtik başka konuya…
Başbakan’ın İlahiyat Koleji’nin açılışına katılıp katılmaması polemiği başladı bu kez.
Sonra, yeni bir polemik patladı.
Maliye Bakanı’nın bir gazeteye yaptığı açıklama çarpıtılarak yayınlandı, bakanın ağzından “Bu pakette revizyona gerek yok” açıklaması kamuoyuna yansıtıldı.
İlk duyduğumda ben de irkildim.
CTP ve DP’nin tüm sözcüleri bu konuda net konuştu, hem seçim öncesinde, hem seçim sonrasında…
“Revizyon şart” diye manşete aldık daha geçenlerde…
Nasıl olur da Zeren Mungan CTP’nin duruşunu bile bile “revizyona gerek yok” diyebilmişti diye düşündüm açıkçası…
Sonra baktık ki Zeren Bey meğer kendi bakanlığını ilgilendiren konularda revizyona ihtiyaç bulunmadığına işret etmiş!
Meğer açıklaması manipüle edilmiş.
Bunu da çiğnedik birkaç gün.
Bu da geçti.
Dikkatinizi çekerim bu suni tartışmaların hepsi bir sonuca ulaşabilecek cinsten değil, tamamen şekilsel ve derinlikten çok uzak.
Peki kim veya kimlere yarıyor bu suni gündemleri?
Kimler bu yöntemle toplumu oyalıyor?
Kimler 'esas konulara' eğilmememize, dikkatimizi yoğunlaştırmamıza çomak sokmaya çalışıyor?
Ve neden bunu yapıyorlar?
Lafı çok fazla dolaştırmaya gerek yok, CTP’nin yara almasından medet umanlar yapıyor tüm bunları…
Açık ve net…
Hala bu ülkede yapay gündemlerle vakit geçirmeye tahammülümüzün kalmadığını anlayamıyorlar.
Dahası, ilerlemek istemiyorlar, ne yazık…