Ciklos’ta 4 gencin yaşamını yitirdiği sel felaketiyle ilgili oluşturulan Araştırma Komitesi’nin Başkanı UBP milletvekili Özdemir Berova BRT'de yayınlanan Birinci Boyut programına katılarak 4 sayfadan oluşan raporun içeriği ile ilgili bilgi verdi.

“RAPORUN İÇERİĞİ KONUSUNDA DA HERHANGİ BİR GİZLİLİK YOKTUR”

“Şuan itibarıyla şunu söyleyebiliriz raporumuz hazırlanmıştır, komitemizde oylanmıştır. Bu oylama sonucu oluşan raporda artık Meclis Genel Sekreterliği tarafından Genel Kurul’a sevk edilecektir. Ve Genel Kurul’da da okunacaktır. Genel Kurul’da bütçe görüşmelerinin sonlandırılmasının akabinde ilk Pazartesi yani 23 Aralık’ta Meclis toplantısında rapor okunacaktır. Raporun içeriği konusunda da herhangi bir gizlilik yoktur. Konuşma açısından da bir sıkıntı görmüyorum”

“AYRIŞIK DÜŞÜNCEYE SAHİP HP MİLLETVEKİLLERİNİN GÖRÜŞLERİ DE RAPORA EKLENDİ”

Oybirliği ile komiteden geçen rapora Halkın Partisi’nin milletvekilleri Hasan Büyükoğlu ve Erek Çağatay’ın bazı maddeler konusunda ayrışık fikirlerini ifade ettiklerini söyleyen Berova, “Raporun oluşma esası şudur; komitede genel bir kanaat belirler, tespitler yazılır. Bu tespitler ve kanaat üzerinde eğer ayrışık düşünceye sahip milletvekili var ise bu milletvekillerimiz rapora şerh koymak suretiyle yani ayrışık düşündüğünü söylemek suretiyle kendi düşüncelerini de eklerler. Ayrışık düşünceye sahip HP milletvekillerinin görüşleri de rapora eklendi ve o şekilde Genel Kurul’a gidecek”şeklinde konuştu.

“CTP VE UBP MİLLETVEKİLLERİNİN TAMİRAT VE TADİLAT HADİSESİNİN İFADELENDİRİLMESİNİ AŞTIĞI DÜŞÜNCESİNİ RAPORA KOYDUK”

“Komitemiz önce şunu değerlendirdi. Bu yol yapımları nasıl oluyor? Yeni yol yapımı mı? Yoksa tamirat, tadilat mı söz konusu…İfadelerden bildiğimiz ve anladığımız kadarı ile yol 256 km’lik bir tamirat ve tadilat projesinin bir parçası olarak başlatılmış olan bir husus. Fakat incelediğimiz ve dinlediğimiz zaman aslında CTP ve UBP milletvekilleri olarak tamirat ve tadilat hadisesinin ifadelendirilmesini aştığını düşünmekteyiz ve bunu raporumuzun içerisine koyduk. Ama bu noktada HP milletvekilleri ayrışık bir düşünce ortaya koydu”

“BİRİNCİ MENFEZDE SORUN YOK. İKİNCİ MENFEZ DALLAR, PARÇALAR VE DİĞER SUYUN TAŞIDIĞI UNSURLARLA TAMAMEN KAPANDI YOL OLAY ANINA KADAR TRAFİĞE AÇIKTI”

“O gecedeki fotoğrafı ortaya koymaya çalıştık. Olayın olduğu saatlerde karanlık bir hava ve orta refüj ışıkları yanmamakta, yoğun bir yağış da söz konusu idi. Şunu tespit ettik; bu yolu dere üç noktadan keserek aşağıda Doğanköy’deki baraja doğru bir akış söz konusu. Birinci geçiş noktası St. Hilarion bölgesindeki tüm yağışları aldıktan sonra ST. Hilarion kavşağının hemen yanında bulunan bir menfezden geçerek piknik alanındaki dere ile buluşuyor. Ve diğer kesimden gelen piknik alanı üzerindeki yağış sularını da toplayarak aşağıya Ciklos mevkine doğru seyrediyor. Bu açıdan baktığımız zaman 1. Menfezde bir sıkıntı olmadığını ve görevini tam anlamıyla yaptığını gördük. O bölgeden zaten yol üzerine herhangi bir su akışı olmadı. Ama yağış suları Ciklos’a ulaştığı zaman Lefkoşa-Girne istikametinde sağ tarafta, Girne-Lefkoşa istikametinden bakarsak sol taraftaki o menfezde tam tespit olmasada ilk etapta tam kapasite ile görev yapmadan başladığını ama akabinde de dallar, parçalar ve diğer suyun taşıdığı unsurlarla tamamen kapandığını tespit ettik. Bu bağlamda da orada ani bir su taşkını oldu. Mevcut olay görgü tanıkları şiddetli bir yağışın olmadığını söylüyorlar. Bir anda çok miktarda bir su kitlesinin yol üzerine çıktığını ve aşağıya doğru akarak kendine tekrardan yol bularak dereye düştüğünü tespit ettik. Yine görgü tanıklarının ve polis raporunun ifadesine göre bu yolun olay anına kadar trafiğe açık olduğunu öğrendik. Ve bu bağlamda zaten olay anından çok vakit olmayan süre içerisinde öncesinde geçen araçların da geçebildiğini ancak bu su taşkınının ani bir şekilde ortaya çıktığını öğrendi komitemiz. Ve bu sürükleme gücü çok yüksek olan debi ile aktığı ve bir-iki aracın yolda durduğu içerisinde bu 4 gencin bulunduğu aracın ise daha yukarıya doğru seyahat ettiği bu anlamda da artık ani taşkın sonrası aşırı sürükleyici suyu görerek geri dönmeye çalıştıkları konusunda polis raporunda görgü tanıklarının ifadesi var. Malesef suya kapıldılar. Yine o yol üzerinde bariyer olmayan noktadan da çok üzücü bir şekilde dereye oradan da baraja kadar giden bir süreç içerisine girildi. Bu üzücü olaya sebebiyet verdi”….

“TAMİRAT VE TADİLAT KONUSUNU AŞAN YOL GENİŞLEMESİ OLDU”

“Şunu gördük; Bakanlık tarafından bu yol tamir ve tadilatı olarak ifade edilen noktada bize göre bu tamirat ve tadilat konusunu aşan yol genişlemesine sebep olan ve sadece orta refüjlerin daraltılması ile bir genişleme değil yanlara da bir genişlemenin olduğunu tespit ettik. Halkın Partisi milletvekili arkadaşlarımız ise bununla ilgili ayrışık düşüncelerini ifade ettiler, ortaya koydular. HP milletvekilleri raporda 4-5 konuda ayrışık düşünceleri olduğunu ifade ettiler….Kendileri açısından bu yol çalışmaları ve yaptığımız tespitler üzerinde birtakım ayrışık düşünceler ortaya koydular. Bu düşünceler tabi rapora eklenecek ve o zaman içeriğini okuduğumuz zaman yanlış yoruma mahel vermeden okuyabileceğimiz bir husus ortaya çıkacak”…

“ARAÇ BARİYER OLMAYAN BİR NOKTADAN DERE YATAĞINA YUVARLANMIŞTIR”

“Bu araç malesef suya kapılmıştır ve bariyer olmayan bir noktadan dere yatağına yuvarlanmıştır. İşte bütün bu olgulardan sonra yolun tamirat ve tadilat aşamasında nasıl bir süreç izlendiğini ortaya çıkardık. Bununla ilgili komitemiz tespitlerde bulundu. Ama şunu ifade etmek isterim ki; araştırma komiteleri bir mahkeme organı veya yargı organı değildir. Araştırma komitelerinin temel işlevi ve görevi ilgili kesimleri dinlemek, belgeleri toplamak ve bu belgeler üzerinden bir rapor hazırlamaktır. Bu raporu hazırladığımız material ve belgelerin pek çoğu da Polis Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor içerisinde ve yine Savcılığın yağtığı diğer araştırmalar neticesinde Başsavcılıkta da bulunmaktadır. Tabi onlarda daha detaylı bir şekilde hem o yolun kaza anı ile ilgili olan hadiseler ve 4 gencimizin o arama çalışmaları ile ilgili bulgular ve evraklar Başsavcılıktadır”…

“SÜREÇ BAŞSAVCILIKTA’DIR”

“Tüm bu bulgular ve tespitler ile meydana gelen olayda herhangi bir şahsın, kurumun kusuru olup olmadığı eğer bir kusur var ise kimlere hangi davaların okunması gerektiğine ilişkin süreç Başsavcılıktadır. Şuanda devam ediyor. Ve bu bağlamda da bu dosyanın Başsavcılık tarafından değerlendirilip, son değerlendirmesinin ne olduğunu da artık takip etmemiz gereken unsurlardan bir tanesi olacak”…

“SAVCI BİZZAT KOMİTEYE AKTİF OLARAK KATILMIŞTIR”

“23 Aralık’ta Genel Kurul’da rapor okunduktan sonra Başsavcılığa gönderilecek. Ama şunu ifade edebilirim ki komite çalışmaları esnasında olayla ilgili olan sayın Savcımız da bizzat komitelere aktif olarak katılmıştır. Hem bu son toparlama aşamsında ne olduğunu kendisi de dinlemiştir. Hem bizim ondan edindiğimiz kanaat yeterli evrak, bilgi ve belgelerin Başsavcılıkta olduğu şeklindedir.Detaylı bir dosya Başsavcılığın elindedir.Ben eminim ki onlar kendi hukuki esasları çerçevesinde en kısa sürede bu dosyayı iyice değerlendirecekler ve dosyanın ileriye götürülüp, götürülmemesi konusunda hukuki kanaatlarını oluşturup buna göre hareket edecektir diye düşünüyorum”. …

“EN OBJEKTİF ŞEKİLDE RAPORU HAZIRLADIK”

“Duyguların ve diğer unsurların olduğu bir ortam içerisinde bana göre olabilecek en objektif şekilde raporu hazırladık ve Genel Kurul’a sunuyoruz. Tabi ki Genel Kurul’da tartışmasını yapacağız”….

“BASINA SIZDIRILMIŞ RAPOR GÖRMEDİM”

“Basına sızdırılmış bir şekilde ben rapor görmedim. Bu raporun içeriği gizli değildi. Ama biz komitede emek veren milletvekili arkadaşlarımızın huzuruna gelmeden açıklaması yapılmadan içeriğinin detayları hakkında bilgi vermeyi siyasi etik açısından uygun görmedik..."