1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. CİNAYETİN ŞİFRELERİ
Sami Özuslu

Sami Özuslu

CİNAYETİN ŞİFRELERİ

A+A-

TC Emniyet Eski Müdürü Hanefi Avcı açık ve net konuştu: “Küçük bir araştırmayla Kutlu Adalı cinayetinin failleri bulunacak durumda…”

Katıldığı TV programında konuşan Avcı, cinayetle ilgili ortaya çıkan son gelişmeleri alt alta dizdikten sonra, tecrübesi ve bilgisiyle bu kanıya varıyor.

Çünkü ortada son derece önemli itiraflar var.

Bu itirafları teyit eden açıklamalar var. Hem de birinci ağızlardan…

Ve başka isimler de var. Hem de birçoğu hayatta, ulaşılabilecek durumda…

Mehmet Ağar en başta…

Korkut Eken mutlaka…

Ve Galip Mendi…

Atilla Peker zaten gönüllü ifade vermek istedi, İstanbul Kadıköy Anadolu Başsavcılığı da çağırdı, ifadeyi aldı.

Korkut Eken ile Galip Mendi’nin basına yansıyan açıklamaları var.

Mehmet Ağar ise henüz sessiz, suskun…

Ancak konuşacak o da, eli mahkum…

**

Hanefi Avcı ‘küçük bir araştırmayla cinayet çözülür’ demesinin başka nedenleri de var.

Yani sadece Eken, Mendi ve Ağar’ın söyleyeceklerine takılıp kalmamak gerektiğini söylüyor.

Altını çizdiği en önemli unsur ise Eken ve Mendi’nin açıklamaları…

Her ikisi de Atilla Peker’in “Kıbrıs’a gittik” açıklamasını kabul etmek zorunda kalmışlardı.

Korkut Eker “Evet beraber gittik” demiş, Galip Mendi de “Evet, ikisi gelip benimle görüştüler” diye konuşmuştu.

Fakat her ikisi de ağız birliği edercesine konuyu ‘PKK ile mücadeleye’ bağlamayı tercih etmişlerdi.

Lakin bu ‘gerekçe’nin pek bir inandırıcılığı yoktu.

Nitekim deneyimli emniyetçi Hanefi Avcı da konuya buradan girdi, “Kıbrıs’ta PKK’nin öyle bir faaliyeti yoktu ki” dedi.

Ve üsteledi, özetle şuna benzer sözler kullandı:

‘Farz edelim ki PKK faaliyet içerisindeydi…

Adada o kadar asker varken…

Üç farklı birime, KTGB, GKK ve Sivil Savunma’ya rağmen…

Bu ekipler ve birimler yetersiz kalmış olsaydı, Genelkurmay’a başvurulması gerekecekti…

İstihbarat birimlerinden destek istenecekti…

Oysa Korkut Eken istihbaratçı değil…’

**

‘Söylenen gerekçenin kimseyi tatmin etmediğini’ ifade etti Avcı ve ‘küçük bir araştırma’ derken, aslında o dönemin üst düzey yetkililerine işaret ediyor sanırım.

Dönemin Genel Kurmay Başkanı, Kıbrıs’ta görev yapmış kuvvet komutanları, istihbarat birimlerinin başındakiler…

Ve de Kıbrıs’taki bağlantıları…

‘Kıbrıs’ta görev yapan üç birim yetersiz kalmışlar da PKK ile ilgili Ankara’dan destek istemişler mi’ diye bir sorulsa, o dönemin kayıtlarına, yazışmalara bakılsa birçok unsur aydınlanacak gibi görünüyor.

Türkiye’deki siyasi iktidar bu işe ne kadar yeşil ışık yakacak, bunu kestirmek kolay değil ama önemli bir soru daha var:

‘Adalı cinayetinin aydınlatılması için biz ne yapıyoruz?’

Sahi kim n’apıyor?

Bu yazı toplam 1474 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar