1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Cinnet ve utanmazlık
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Cinnet ve utanmazlık

A+A-

“Yeteeeer, yeter artık.”

Saat sabahın 4’ü… Bir çığlık. Hem de nasıl bir çığlık… Cinnet geçiren birinin çığlığı sanki…

Yatağın içinde sekerek uyandık.

Baktık ki elektrikler gitmiş.

Komşu kadını cinnet geçirtecek kadar rahatsız eden, bunalıma sokan elektrik kesintileri için KIBTEK YK Başkanı Hüseyin Paşa “halka bir özür borcumuz var” dedi.

Böyle bir özürle keşke bitse herşey… Yıllarca yatırım yapılmamasının sonuçlarını yaşıyoruz uzun zamandır…

Evler perişan, esnaf perişan, sanayici perişan, üretici perişan… Herkes perişan. Baksanıza; cinnet geçiriyoruz artık.

Yıl 1995. O güne kadar Kıbrıs’ın güneyinden bedava aldığımız elektriği üretmeye başlamışız ama yine o yıl bir patlama oldu Teknecik’te… Elektrik yine gitti. Ardından jeneratörler, kaçak, ihalesiz, kirli yakıtlar derken ve üretimin bir kısmını da alım garantili özele devrederken ama o da parayı alıp neredeyse elektrik vermezken bugünkü duruma geldik. Paşa çıkmış ‘özür borcumuz var’ demiş.

İyi güzel de o özrün kabul edilir olması için üreteceğiniz çözümü de söyleyin.

***

Elektrik Kurumu’na, Teknecik’e yatırım yapmak için para bulunamazken öte yanda Külliye yükseliyor Lefkoşa’nın göbeğinde… Güney’e geçiş kapısının yanında. Tesadüf işte! “İtibardan tasarruf olmaz” demiş birileri… Öyleyse ne elektriğe bakalım, ne okullara, ne hastanelere, ne yollara, ne yoksula, ne işsize, ne parasızlığa, ne plansızlığa…

Dökelim paraları ‘itibar’a…

Hiçbir şeyi umursamaz halde Külliye yükselirken, inşaat için etraf yıkılıp dökülürken, yollar kapatılırken, insanlar sıcağın içinde perişanları yaşarken, ağaçlar yok olurken birileri utanmadan Külliye’nin bitmesini ve içine girip caka satmayı bekliyor.

TDK Sözlük’ten bakmak istedim. ‘Utanmaz’ ne demek? Bildiğimizin dışında bir anlamı var mı diye…

“Utanması olmayan; arlanmaz, pek yüzlü, sıkılmaz, pişkin, yüzsüz” diye tanımlıyor TDK ‘utanmaz’ı… Yani kişiyi tanımlıyor.

Peki durumu anlatması için ‘Utanmazlık’ nasıl tanımlanıyor diye baktım;

“Utanmaz olma durumu; arlanmazlık, sıkılmazlık, yırtıklık, yüzsüzlük” tanımı veriliyor.

Kişinin ‘utanmaz’ ve durumun ‘utanmazlık’ tanımları böyle.

Yani sizce böyle bir durumda başka bir tanımlaması olabilir mi bu durumun?

***

Dün geçtim Külliye inşaatının yanından…

Ben utandım ama başkaları utanmıyor. Yokluklar, hiçlikler, umursamazlıklar diz boyu ama Kermiya talan edilmiş, hiçbir vizyonu olmayanlara Külliye yapılıyor.

Belki de vizyonsuzluğun takdiridir bu Külliye!..

Çıkıp da “yok efendim ben istemem, paranız varsa şuraya buraya harcayalım” diyememiş veya dememiş veya demek istememişler.

***

Yukarıda TDK’nın tanımını verdim; Utanmaz ve Utanmazlık.

Başka bir şey demeye gerek var mı!

***

Yazıya noktayı koydum, Gazete’ye gönderiyorum, elektrikler gitti yine...

Gönderemedim, elektriklerin gelmesini, internetin olmasını bekledim.

E? Özür ne işe yaradı şimdi?

Bu yazı toplam 1283 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar