“Cinsellik ve farkındalık eğitimi şart, takipçisi olacağız”
Son günlerde artan cinsel içerikli suçlar protesto edildi, çözüm önerileri paylaşıldı
YENİDÜZEN
Son günlerde toplumda infial yaratan cinsel içerikli suçlar, Melek Arabacıoğlu, Zarife Uçat Gülen, Meryem Ballı Aksaygın tarafından organize edilen bir eylem ile protesto edildi. Eylemde yaşanan adli vakaların önüne geçilmesi için eğitim sisteminde değişikler, aile bilinçlendirme çalışmaları ve toplumda farkındalık çalışmalarının yapılması talep edildi.
Melek Arabacıoğlu tarafından okunan basın açıklaması şu şekilde: “Organizasyon komitesi olarak eylem öncesinde Tabip Odası ile yaptığımız görüşmede basına yansıyan bu gibi cinsel içerikli olayların ‘buz dağının sadece görünen kısmı’ olduğunu öğrenmek endişemizi artırmıştır. Bu noktadan itibaren Tabipler Odası’nın profesyonel desteğini alarak, buzdağının görünmeyen kısmına da inmek istedik. Çünkü sorunun kaynağına inmeden yapılacak her hareket bize çözüm yerine kaos getirecektir. Önce okullarda müfredatlara eklenecek derslerle çocukların cinsellik konusunda eğitilmesini ve bilinçlendirilmesini,eş zamanlı olarak da bölge bölge, ada genelinde yerel yönetimlerin de desteğiyle ailelerin bilinçlendirilmesini ve farkındalıklarının artmasını istiyoruz. Tabipler Odası’nın çocuk ve aile eğitimleri ve farkındalıklar yaratma konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’na sunduğu çalışma uzun zamandır tozlu raflarda durmaktadır. Bu çalışmanın artık raflardan indirilerek hayata geçirilmesini halk olarak talep ediyoruz.
Diğer yandan gerek sosyal medyada, gerekse yazılı ve görsel basında cinsel taciz, tecavüz ve istismarlara ilişkin bazı haberler, olaya maruz kalan kişinin ve ailesinin mağduriyetini daha da artırmaktadır. Özellikle çocukların ve ailelerinin kimliklerinin teşhir edilmesi kabul edilemezdir. Basınımızın ve sosyal medya kullanıcılarının bu konuda hassas olmasını, empati yapmasını ve yayın yapmadan önce “Acaba benim çocuğumun başına gelse, bu şekilde teşhir edilmesini ister miydim?” sorusunu kendi kendilerine sormalarını rica ediyoruz.
Küçük bir toplumda yaşamanın verdiği toplum baskısı ve olayın travma yaratan bu deşifreci yayılışı toplumdaki infiali daha da artırmaktadır. İstismar mağduru ve yakınlarını bir kez daha mağdur etmemek için, bugün eylemimizde slogan atmama, pankart açmama ve özellikle de çocukları eyleme getirmeme kararı aldık.
Yaşanan olayın denetimsiz biçimde toplumda yayılışı mağdur ve yakınlarının tedavi ve hayata adapte süreçlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle yaşanan ve ilerleyen günlerde yaşanacak olan süreçler ile ilgili olarak yapacağımız paylaşım ve haberlerde mağdurlar ve ailelerinin yaşadıkları sıkıntıları da düşünerek biraz empati yapılmasını sizlerden rica ediyoruz.
Cinsellik ve farkındalık eğitimleri konusunun takipçisi olacağımızın bilinmesi ve sadece merkez okullarda değil kırsal bölgelerde de çocuk ve aile eğitimlerinin başlatılması konusunda Tabip Odası, Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimleri bir an önce göreve çağırıyoruz.
Yeni eğitim yılının başlamasına daha 3 ay varken bu çalışmaların başlatılıp ders müfredatına eklenmesini sağlamak devletin vatandaşlarına ve geleceğini emanet edeceği çocuklarına en büyük borcudur.
Katılımınız desteğiniz ve anlayışınız için hepinize çok teşekkür ederiz…”