1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Çirkinleşen 'çevre' diyalogları…
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Çirkinleşen 'çevre' diyalogları…

A+A-

 

Çevre açısından son yaşadığımız kötü olaylar bize ne kattı, hiç düşündünüz mü?
Ders alabildik mi?
Kalecik’te petrol faciası yaşadık.
Hem de ne facia!..
Sahillerimiz karalara büründü.
Yüzlerde canlı öldü, deniz kirlendi.
Yeşilırmak’ta ormanlarımız kül oldu.
Koskoca orman yok oldu, bitti.
925 futbol sahası büyüklüğünde alan sim siyah oldu.
“Yaz avı” tartışmasını yaşadık hep birlikte.
Bir grup avcı çevrecilere sadece küfür etmeyi yöntem olarak seçti.
Çok üzüldük.
İçeriği hiç tartışamadık.
Neyse ki bu katliam 10 günlük bir periyota sıkıştırıldı, ertelendi.
                                                                  ***
Çevre açsından çok kötü deneyimlerimiz oldu son 3 ayda…
Çok şiddetli bir şekilde “yangın helikopteri” talebi dillendirildi.
Çok geniş bir kitle tarafından “petrol tesisi” ihtimaline karşı tepki ortaya konuldu.
Çok geniş bir kesim (içinde binlerce avcı da var) yaz avına “hayır” dedi, su içen kuşa ateş edilmesine karşı çıktı.
Çevre ilk kez bu denli 'hararetli' tartışmalara konu oldu.
Siyasetten arınarak çevre konularında daha bilimsel, daha verilere dayalı tartışmaları gündemimize almalıyız diye düşünüyorum.
                                                                  ***
Örneği petrol tesisi ne kadar risklidir?
Mesela, yangın helikopteri ne kadar verimli olacaktır?
Yangın helikopteri kesin çözüm müdür?
Orman yangınlarında “uzmanlaşma” gerekmez midir?
Ya da ülkemizdeki 'avcılık' yöntemi ne kadar sürdürülebilirdir?
Her eline silah alanın doğaya çıktığı bu ülkede 'doğal yaşamın devamlılığı' ne kadar mümkündür?
Bu ve buna benzer konular 'bilimsel' verilerle bilim adamları tarafından irdelenmelidir.
                                                                  ***
Saçma sapan TV programlarında sokak ağzıyla çevrecilerin aşağılandığı çirkinleşme hareketleri ile bir yere varmak mümkün değildir, ne yazık…
Üzülerek görüyorum ki, önüne gelenin 'köşe yazarı', önüne gelenin TV programcısı olduğu günlerden geçiyoruz.
Herkes, her konuda, her şeyi biliyor!
Uzmanlara soran yok!..
Doktorlar ne düşünüyor?
Biyologlar ne demeye çalışıyor?
Çevre konularında uzmanlaşmış insanlar ne demeye çalışıyor?
Soran yok, irdeleyen yok.
Sadece kuru bir gürültü içinde ne yazık ki “çevre” konusunu tartışmaya çalışıyoruz.
Evet, son olaylar bizlere çevre konusunu masaya yatırmamıza yardımcı oldu.
Ancak , henüz bilimsel veriler üzerinden konuşmak yerine sokak ağzı ile laf atma tarzları ile konuları irdelemeye çalışıyoruz.
Eğer bu yanlış yöntemi de aşarsak, ciddi anlamda çevreyi konuşmaya başlayacağımız günler yakındır…
Biraz daha çaba!..
Ha gayret, geleceğimiz olan çevreyi çok daha hakkına yakışacak şekilde tartışmaya az kaldı…

Bu yazı toplam 2135 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar