1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. “Çocuklar beni öpsün yeter…”
“Çocuklar beni öpsün yeter…”

“Çocuklar beni öpsün yeter…”

“Çocuklar beni öpsün yeter…”

A+A-

Annelik, kutsal bir görev… Önemli olan doğurmak değil, çocuğu besleyip büyütmek… Bugün Anneler Günü... ADRES Kıbrıs olarak gün dolayısıyla SOS Çocuk Köyü’nde birçok küçük kalbe ‘anne’ olan bir ismi sizlerle paylaşacağız… Hülya Çelibaşı.

Didem MENTEŞ

Fedakâr, sevgi, saygı, anlayışın tek bir kalpte toplandığı elleri öpülesi insan… Yavrusu her düştüğünde elinden tutan bir melek… Dünyanın en kutsal görevine sahip bir isim… İsmini duyduğunda insanın yüzünün en tatlı gülümsemesini aldığı bir tebessüm… Mis kokulu çiçeklerin en güzeli, en renklisi… İnsan hayatına can veren bir ömür; Anne… Evet bugün Anneler Günü… ADRES Kıbrıs olarak tüm annelerin, anneler gününü kutlarken, yine özel bir röportajla sizlerleyiz.

Biyolojik anne olmasa da olur
Dünyada karşılıksız sevgiyi sunan annelerdir. Bu ister biyolojik anne olsun ister olmasın. Önemli olan doğurmak değil, çocuğu besleyip büyütmek, derdine çare olmak, hayata tutunmak için kol kanat germektir. Bu özel günde kendi hayatından feragat edip, SOS Çocuk Köyü’nde birçok hayata umut olan bir ‘anne’yi sizlere tanıtacağız. ‘Anne’ kelimesini iliklerine kadar hissetmiş, kendi canından olmayan çocuklara ömrünü adamış, onlarla üzülmüş, onlarla mutlu olmuş, sonsuz fedakârlık gösteren bir anne, Hülya Çelibaşı…

“Ne olur sen bizim annemiz ol”
“Annelik, kutsal bir görev…” diyerek söze başlıyor Hülya Çelibaşı, fedakarlığın karşılığını çocukların büyük sevgisinden aldığını ifade ediyor. Aslında o uzun süre önce eşinden ayrılmış, iki oğlu ve iki torunu bulunan bir anne. 11 yıl önce bir tanıdık vasıtasıyla SOS ile tanışarak önce ‘teyze’ sonra da ‘anne’ olarak, desteğe muhtaç çocukların umudu oluyor Hülya Çelibaşı. “Benim kuzenim SOS’in doktoruydu, ben ona gidip geliyordum, bu arada kliniğe gelen çocukları zaten az çok tanıyordum. Kuzenim bana bu annelik işinden bahsetti. Ben de olabileceğini düşündüm. Günü geldiğinde bu kapıyı çaldığım zaman şimdi gençlik evinde bulunan çocuklarımdan bir tanesi ‘ne olur sen bizim annemiz ol’ dediği zaman içimden bir şeyler koptu. Ve işte o zaman bu çocuklara annelik yapmaya karar verdim”
Ve 11 yıl önce başlayan bu fedakârlığı ilk gün heyecanı gibi sürdürüyor Hülya Çelibaşı.

Çocuklarıyla yatıp çocuklarıyla kalkıyor
“SOS’de anne olmaktan hiç zorlanmadım” diyen Hülya Çelibaşı, kalabalık yaşadıkları günlerde bile zorluk çekmediğini severek işini yürüttüğünü anlatıyor. “Yorucu da olsa güzeldir, kendi evinizde nasıl yaşıyorsanız burada da aynı yaşamı sürdürüyorsunuz” diyor…
SOS’de olduğu süre içerisinde 12 tane çocuk yetiştirmiş, hepsiyle tek tek ilgilenmiş ve hayata kazandırmış Hülya Anne… Şu an ise üçü kız ikisi oğlan 5 çocuğun ‘anne’liğini yapıyor, en küçüğü 4, en büyüğü ise 14 yaşında… Çocuklarını her sabah 06.00 gibi uyandırıp, sabah kahvaltılarını yaptırıyor, onlar gidince diğer annelerle sabah kahvesine oturuyor ve gün içindeki rutin işlere koyuluyor. Çocuklar öğlen geldikleri zaman yemeklerini yedirip, ödevlerine de yardım eden Hülya Çelibaşı, öğleden sonra da çocukların isteğine göre çeşitli etkinlikler yaptıklarını anlatıyor.

“Biz bir aileyiz”
İlkokula giden iki çocuğunun okulunda Okula Aile Birliği’nde aktif olarak görev alıyor Çelibaşı, çocukların dersleriyle de elinden geldikçe ilgileniyor. Gezmeye gidecekleri zaman ise kendi aracıyla çocukları getirip, götürüyor. Bazen kalabalık olunca otobüs tutmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Ancak çocukların bazen buna üzüldüğünü çünkü kendi arabalarıyla gittikleri zaman “gerçek aile hissini” yaşadıklarını vurguluyor. “Gittiğimiz yerde bana çocuklar sizin mi diye soruyorlar. Ben de benimdir diyorum. Belli etmediğim zaman çocukların çok hoşuna gidiyor ama bazı durumlarda SOS’den geldiğimizi söylüyorum. Genelde söylemek istemiyorum çünkü bazen insanlar ‘manamucuk, zavallı’ diyor ancak ben bunu kabul etmem. Onlar zavallı değil yardıma ihtiyaçlı çocuklardır. Kimse acıma duygusuyla değil gönülden severek yardım yapsın”

“Çocuklarım beni öpsün yeter”
Kurdukları dünyada çok mutlu olan ve bu işe gönül verdiği gözlerinden okunan Hülya Çelibaşı, kendi öz çocukları ve annesiyle de görüştüğünü vurguluyor. Evdeki çocuklarıyla arada bir annesini ziyarete gittiğini de belirtiyor Çelibaşı…  Çocuklarından bir tanesinin 24 yaşında olup, hayata atıldığını söyleyen Hülya Çelibaşı, kızıyla sürekli görüştüğünü de aktarıyor. “Bağımızı hiç koparmadım, evlendirdiğim kızlarım bile var” diyor. Anneler gününü de büyük bir sevinçle kutladıklarını söylüyor Hülya Çelibaşı. “Bana hediye alıyorlar ama ben hiçbir şey istemem, gelip beni öpsünler, kutlasınlar yeter. Tüm annelerin de anneler gününü kutluyorum. Şunu söylemek isterim; SOS’de ‘teyze’ sıkıntısı çekiyoruz. Bazı annelerimiz evleneceği için ayrılmak zorunda. Zor bir meslek değil, buraya gelerek başvuran anne-teyze adayları gözünde büyütmesin. Kendi evlerinde nasıl yaşıyorsalar, burada da öyle yaşayacaklar” dedi.

Bu haber toplam 1746 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 106. Sayısı

Adres Kıbrıs 106. Sayısı