ÇOCUKLARA ÇADIR, TATAR’A KÜLLİYE!
Namık Kemal Lisesi velilerinin, bina için gerekli tedbirler alınana kadar çocuklarını okula göndermeyeceklerini açıklamalarının ardından yaklaşık 20 gündür eğitimden kopan öğrenciler için Eğitim Bakanlığı, “çadır sınıf” çözümü üretti.
▶ Namık Kemal Lisesi velilerinin, bina için gerekli tedbirler alınana kadar çocuklarını okula göndermeyeceklerini açıklamalarının ardından yaklaşık 20 gündür eğitimden kopan öğrenciler için Eğitim Bakanlığı, “çadır sınıf” çözümü üretti. Asker, okul bahçesine çadırlar dikti…
Ertuğrul SENOVA
Okullardaki deprem boykotunun ardından bazı devlet okullarında, Eğitim Bakanlığı kararı ile sınıflar çadırlara taşınıyor. Namık Kemal Lisesi velilerinin, bina için gerekli tedbirler alınana kadar çocuklarını okula göndermeyeceklerini açıklamalarının ardından yaklaşık 20 gündür eğitimden kopan öğrenciler için Eğitim Bakanlığı, okul bahçesine “çadır” çözümü üretti.
Dün sabah saatlerinde, askeri araçlar tarafından okul bahçesine getirilen ve askerler tarafından kurulan çadırların en az 30 Mart’a kadar sınıf olarak kullanılacağı açıklandı.
Geçitkale’deki Cumhuriyet Lisesi için de aynı yolun izleneceği ifade ediliyor.
Elde edilen bilgilere göre Eğitim Bakanlığı, çadır sınıfların kurulacağı okullarda sınavların yapılmayacağını okul yönetimlerine bildirdi.
Yaşananlar, halkın yoğun tepkisine neden oldu. Pek çok kesim, milyonlarca liraya mal olacak külliye inşasına ve kamuya çeşitli atamalara devam ederken, çocukların çadırlarda eğitim görecek olmasını kınıyor, protesto ediyor…
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Ozan Elmalı, Eğitim Bakanlığı’na “çadır yerine konteynır” önerisinin sunulduğunu ancak “Çok pahalı” yanıtının alındığını söyleyerek, “her gün atamalar devam ediyor, bütçede düzenleme yok, külliye devam ediyor ama okulların yapılmasını geçtim; konteynır pahalı geliyor” ifadelerini kullandı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman özellikle de depremden sonra ülkede öncelikli ihtiyacın ‘okul mu, hastane mi, külliye mi’ sorusuna ‘külliye’ yanıtı verecek olmadığına işaret etti, yetkililere de ‘siyaseti’ bir yana bırakıp gereğini yerine getirme çağrısı yaptı.
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ise, Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın, “Külliye elzem mi?” sorusuna verdiği “toplantı salonum yok” açıklamasına işaret ederek, “Öğrenciler çadırda eğitim yapacak ama Ersin Bey'in toplantı salonu yokmuş” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Yaşananlara tepki gösteren bir diğer isim, CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası’nın belirlediği yapı birim maliyetleri tablosuna işaret ederek, “Külliye parasıyla 225 okul yapılabilir” dedi.
Eğitim Bilimci Salih Sarpten ise, Mağusa’da dayanışma içerisinde çalışılsa “çadırdan” çok daha verimli alternatifler üretilebileceğini belirtti, “İçim yanıyor. 21. Yüzyıldayız ama 19. Yüzyıldan kalma anlayışlarla eğitimi yönetmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bahçeye askeri çadırlar kuruldu
Namık Kemal Lisesi velilerinin, bina için gerekli tedbirler alınana kadar çocuklarını okula göndermeyeceklerini açıklamalarının ardından yaklaşık 20 gündür eğitimden kopan öğrenciler için Eğitim Bakanlığı, okul bahçesine “çadır” çözümü üretti.
Dün sabah saatlerinde, askeri araçlar tarafından okul bahçesine getirilen ve askerler tarafından kurulan çadırların en az 30 Mart’a kadar sınıf olarak kullanılacağı açıklandı.
“Çadır okullarda” sınavlar iptal
Geçitkale’deki Cumhuriyet Lisesi için de aynı yolun izleneceği ifade ediliyor.
Elde edilen bilgilere göre Eğitim Bakanlığı, çadır sınıfların kurulacağı okullarda sınavların yapılmayacağını okul yönetimlerine bildirdi.
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı:
“Konteynır önerisi pahalı geldi, külliye ve atamalar devam ediyor”
Yaşananlar, halkın yoğun tepkisine neden oldu. Pek çok kesim, milyonlarca liraya mal olacak külliye inşasına ve kamuya çeşitli atamalara devam ederken, çocukların çadırlarda eğitim görecek olmasını kınıyor, protesto ediyor…
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Ozan Elmalı, Eğitim Bakanlığı’na “çadır yerine konteynır” önerisinin sunulduğunu ancak “Çok pahalı” yanıtının alındığını söyleyerek, “her gün atamalar devam ediyor, bütçede düzenleme yok, külliye devam ediyor ama okulların yapılmasını geçtim; konteynır pahalı geliyor” ifadelerini kullandı.
“Çadır sayısı yetersiz”
Velilerin çadır konusunda da tedirginlik yaşadığını belirten Elmalı, “Çadır sayısı yeterli değil. NKL’nin 33 sınıfa ihtiyacı var ve okul muazzam kalabalık sınıflara sahip. Sınıfların çoğu 40 ve üzeri öğrenci barındırıyordu. Kurulacağı söylenen çadır sayısı 13. Ancak bir çadır maksimum 25 öğrenci sığıyor. Bu yüzden çadırlar birleştiriliyor. Bu nedenle sınıf sayısı 13’te kalıyor” şeklinde konuştu.
“Yağmur yağarsa eğitim duracak”
Yağmur yağması halinde, çadır sınıflardaki eğitimin aksayacağını belirten Elmalı, “Çadırlar, oto park olarak kullanılan alana yerleştirildi. Orada meyil aşağıya, çadırların giriş kısmına doğru ilerliyor. Zaten çadırda eğitim kolay değil, yağmur yağarsa mümkün de değil” uyarısında bulundu.
CTP Genel Başkanı Erhürman:
“Öncelik külliye değil, okul”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, özellikle de depremden sonra ülkede öncelikli ihtiyacın ‘okul mu, hastane mi, külliye mi’ sorusuna ‘külliye’ yanıtı verecek olmadığına işaret etti, yetkililere de ‘siyaseti’ bir yana bırakıp gereğini yerine getirme çağrısı yaptı.
Erhürman’ın paylaşımı şöyle:
“Bu ülkede, hele de depremden sonra, "öncelikli ihtiyacımız okul ve hastane mi, yoksa 'külliye' mi?" sorusuna "külliye" yanıtını verecek kaç kişi var?
Bu, kendisi de yanıtı da son derece açık ve basit soruyu, hani o depremde yapmayın dediğiniz "siyaset"i bir yana bırakıp düşünebilir ve gereğini yerine getirirseniz, belki samimiyetiniz bir gıdım daha az sorgulanır hale gelebilir!”
CTP Genel Sekreteri Akansoy:
“Öğrenciler çadırda eğitim yapacak ama Ersin Bey'in toplantı salonu yokmuş!”
CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ise, Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar’ın, “Külliye elzem mi?” sorusuna verdiği “toplantı salonum yok” açıklamasına işaret ederek, “Öğrenciler çadırda eğitim yapacak ama Ersin Bey'in toplantı salonu yokmuş” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Akansoy açıklamasında, “Tatar’ın ve akıllarının bu kadar büyük sorun karşısında külliye inşaatına bir gün ara vermemiş olmaları, sürekli kaynak tüketmeleri nasıl bir aklın ve vicdanın ürünüdür ? Bu tavır halka karşı yapılmış en büyük saygısızlık olarak tarihe geçecektir” ifadelerini kullandı.
Akansoy ayrıca, okullar depreme dayanıklı hale getirilene kadar eğitim farklı ortamlara taşınsa bile, çocukların öğrenme motivasyonunun negatif etkilenmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu açıdan eğitim ortamlarının özellikle konteynır sınıfların bir an önce faaliyete geçmesi için adım atmalıyız.” dedi.
Akansoy, “Kıbrıs Türk Dayanışma Platformu depremzedeler için konteyner üretimi konusunda hali hazırda yoğun çalışıyor. Eğitim Bakanlığı da mutlaka çocuklarımıza konteyner sağlanması adına somut adımlar atmalı” ifadelerini kullandı.
CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya:
Derya: “Külliye parasıyla 225 okul yapılabilir”
Yaşananlara tepki gösteren bir diğer isim, CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya oldu.
Derya, İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası’nın belirlediği “2022 yapı ve birim maliyetleri tablosu”na dikkat çekerek, “Bu tabloya göre okul yapımı için metrekare fiyatı 7010 TL. 2022 yılının aynı dönemlerinde Külliye için 2 milyar 500 bin TL kaynak ayrıldığı basına yansımıştı. Bu parayla 1580 metrekarelik 225 okul yapılabilir” dedi.
Eğitim Bilimci Salih Sarpten:
“İçim yanıyor… 19. Yüzyıldan kalma anlayışla eğitim yönetmeye çalışıyoruz”
Eğitim Bilimci Salih Sarpten ise, Mağusa’da dayanışma içerisinde çalışılsa “çadırdan” çok daha verimli alternatifler üretilebileceğini belirtti, “İçim yanıyor. 21. Yüzyıldayız ama 19. Yüzyıldan kalma anlayışlarla eğitimi yönetmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“21. yüzyılda çare bu olmamalı, olamaz. Bu çadır sınıflar ne demek biliyor musunuz?” diye soran Sarpten, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“1. Bizi yönetenlerin “dayanışmadan” haberi yok demek. Oysa koskoca bir üniversitesi, heyecanla ve kararlılıkla çalışan bir belediyesi, onlarca sivil toplum örgütü ve daha birçok kurum ve kuruluşla olduğu bir kentte işbirliği yapılsa dayanışmayı işe koşarak hareket edilse çözüm Çadır Sınıflardan çok daha fazlası olabilirdi.
2. Eğitimde planlama yok demek. Sadece Namık Kemal Lisesi değil, Dr. Fazıl Küçük End. Mes. Lisesi, Cumhuriyet Lisesi, Karakol İlkokulu ve belki daha onlarca okulumuzda benze sıkıntılar varken, yaşanan eğitim kayıplarının nasıl giderileceği, bu öğrenciler için farklı programlar, farklı zamanlarda eğitim alma durumları hiç düşünülmemiş.
3. Eğitim koskoca 2 yıl pandemi sürecini yaşadı ama bu sürede milyonlarca TL harcanmış olmasına rağmen nitelikli bir “uzaktan eğitim” mekanizması kurulamadı demek. Şu an okullarına gitmeyen öğrencilerin kayıplarını minimum düzeye indirebilecek, onlara destek olabilecek önerebileceğimiz nitelikli bir kamusal eğitim dijital platformumuz yok.
İçim yanıyor. 21. Yüzyıldayız ama 19. Yüzyıldan kalma anlayışlarla eğitimi yönetmeye çalışıyoruz…”
Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu:
“30 Mart’a kadar eğitim böyle devam edecek”
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Çarşamba günü yaptığı açıklamada; Namık Kemal Lisesi, Doktor Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi, Karakol İlkokulu ve Cumhuriyet Lisesi’nde eğitimlerin kurulacak çadırlarda süreceğini açıklamıştı.
Depremden sonra oluşan tedirginliğe bağlı olarak belli okullarda bazı değişikliklere gidildiğini kaydeden Çavuşoğlu, Namık Kemal Lisesi’nde henüz deprem dayanıklılık raporu olmadığı için öğrenciler ‘okula dönün’ diyemediğini, bu yönde bir çözüm ürettiklerini kaydetmişti.
Başbakanlık Deprem Denetim Komitesi’nde okul binalarının durumu ile ilgili belli ölçekte veriler verildiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Henüz daha bu veriler tamamlanmadı. Ancak zaman hızla geçiyor. 10 günü aşan bir zaman diliminde çocuklarımız okullarından koptular. Eğitime ara verdiler. Bunu durdurabilmek adına biz acil bir eylem planı yapabilmek adına Deprem Komitesi altında bir Alt Komite kurduk. Ve çalışmaya başladık” açıklamasında bulunmuştu.
Önümüzdeki hafta Pazartesi günü tüm öğrencilerin okullarda olmasını hedeflediklerini belirten Nazım Çavuşoğlu, “Çok kalabalık olan Namık Kemal Lisesinde deprem komitesinden aldığımız verileri de değerlendirerek 14 tane sınıfın herhangi bir risk taşımadığı kullanılabilir olduğu tespitinden sonra biz geriye kalan öğrencileri sığdırabilmek adına askerimizle temas ettik ve 25 tane çadırı Namık Kemal Lisesinin bahçesine kuruyoruz. 30 Mart’a kadar eğitim böyle devam edecek. 30 Mart’tan sonra hemen Namık Kemal’in yanına yapılan Yonpaş Lisesi bize teslim edilecek ve 30 Mart’tan sonra Yonpaş Lisesi’nden 16 sınıfı alacağız. Ve çadırda öğrenim gören öğrenci sayısı çok az kalacak. Biz de bu arada Namık Kemal Lisesi’nin diğer sınıfları ile ilgili ileri tetkik çalışmalarını yapacağız. Ve ileri tetkik çalışmasından çıkan sonuçlara göre proje, tadilat, güçlendirme veya bilim insanları ne diyorsa onu yapacağız” demişti…