Çocuklara hem oyun hem de bakım
Çocuklara hem oyun hem de bakım
Levent Özdağ
‘Go-go Bess’ tamamen çocuklara özel bir alan… İş insanı İpek Kabidan, Lefkoşa Marmara bölgesinde çocuklara özel olarak açtığı mekânı kuaför, oyun alanı, butiği ile çocukların hem eğlenip hem de bakım yaptırmaları için tasarlamış…
Ailelere özel bekleme alanı ile çocukların bakım yaptığı sırada beklemek ve butikten alış veriş yapmak mümkün…
• Çocuk kuaförü açma fikri nasıl oluştu?
• “Aslında iş geliştirme uzmanıyım. Finansçıyım, yani temelimde uzmanlık alanımda finans ve iş geliştirmeciyim. Kızım olduktan sonra aklıma yattı. 17 aylık bir kızım var. Herkesin hayalidir kendi işini kurmak, kendi işinin başında olmak. Kızım doğduktan sonra nasıl bir iş yaparım da kızım da yanımda olur düşüncesi vardı. O enerji ile, annelik kiti ile böyle bir şey ortaya çıkardı. Önce kıyafet ile başladı, konsept hep birden oluşmadı. Sürekli çocuğunuza bir şeyler almak istersiniz, fakat altını bulur üstünü bulamazsınız. Yok mudur böyle takım kıyafet satan, şık bir yer diye düşünürdüm. Gezip toplamayım da hepsini bir yerde bulayım diye. O araştırma sonucunda iki özel firma ile anlaştım, şu an ülkemizde hiç yok. Hatta Türkiye iç pazarda bile bulunmaz ürünler. İlk internet üzerinden kıyafet satışı olarak başladık. Ama insanımızda internet üzerinden alış veriş çok yaygın değil, görmesi, dokunması gerekir.”
KANDIRMACA!
• İçerikte neler var?
• “Çocuk kuaförü işini ilk kez eşim ile İspanya’ya tatile gittiğimizde gördük. Çok da hoşuma gitti. Sadece butik yapmak istemedim, çok sıradan olurdu. Çocuk kuaförü fikri öyle oldu. Çocuk geldiğinde şıklıktan, güzelliğe her şeyi olsun. Kapından girdiğinde kıyafetinden, şapkasına, ayakkabısına kadar alış verişin yanı sıra taransın, süslensin diye düşündük. Özellikle erkek çocuklarda inanılmaz bir kuaför fobisi var. Kız çocukları taranmayı, erkek çocuklar da tıraş olmayı sevmez. Yeri yaparken özel bir oyun alanı bulunduralım ki çocuklar oyun oynamak için gelsin. Her şey çocuklara özel tasarlandı, çocuk tıraşa gidiyor diye hissetmesin diye düşünüldü.”
• Çocukların böyle bir ortam olduğu halde zorluk çıkardığı oluyor mu?
• “İlla ki var. Mesela geçen hafta sonu gelen bir çocuğumuz vardı. Tıraş ile ilgili geçmişi olanlar da olur. Bir tane çocuğun kulağı kıstırılmış daha önce, mesela o çocuğa kuaförü sevdirmek zorlaşır. Çocuk gelip oyun oynarken sorun yok. Makinenin sesini duyduğu an bitiriyor. Sorunlu çocuklar da oluyor ama illa ki bir başarı sağlanıyor. Ekibimiz da o konuda 2 aylık olmasına rağmen iyi anlaşıyor. Ya oyuncaklar alıp oynanıyor ya da çocukların oyuncaklarını da tıraş eder gibi yaparak oyalıyorlar. Yani ekibimiz bir yolunu bulup başarılı oluyorlar. Çocuklar arabalara oturduklarında, oynamaya başladığında zaten işin % 50’sini başarmış oluyoruz.”
YENİ AMA İLGİ İYİ
• İnsanların ilgisi nedir? Böyle bir yerin var olduğundan haberleri var mı?
• “Aslında 2 ayı yeni tamamlayacak olmasına rağmen bence başarılı o konuda. Varlığını duyurması anlamında başarılı ama tabii ki çok fazla zamana ihtiyacımız var. Zaten konsept olarak farklı olduğu için bir kere duyan gelip görmek istiyor. O açıdan şanslıyız. Ada’da ilk uygulanıyor oluşu ve ilk kez böyle bir yerin oluşu avantajımız... Sosyal medya sayfamızı da sürekli yeniliyoruz. 8 bin 500’e yakın bir takipçi sayımız var. Fotoğrafları paylaşmamız, ailelerin görmesi bizim için en iyi tanıtım oluyor.”
• Gelecekte bu iş ülkemizde bir sektör olabilir. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
• “İşin fizibilitesini yaparken burada çok örneği olmadığı için Türkiye ile özellikle göz önünde bulundurmam gereken faktörler vardı. Burada ilk iki yılın içerinde, hazım süresinin geçmesi ile birlikte biraz uç olacak ama Fran’s Child açmak isterim. Önümüzdeki yıllarda ilk şubemizi Girne’de açmak isterim. Başarabilirsem bu etiketi illa ki Girne’de açmak istiyorum. Girne olmasının sebebi insan rengi farklı olması. İngiliz, Rus daha böyle Avrupa insanının olduğu bir yer. Girneli insanlar da farklı tabiatlı insanlar. Bu tarz şeylere daha yakın ve sıcak, bu işi yapacaksanız ya Lefkoşa merkezli ya da Girne diye düşünüyorum. Daha çok bilinçli aileler geliyor.”
SOSYAL ETKİNLİKLER
• Hedefleriniz nelerdir?
• “Sosyal etkinlikler düzenlemek istiyorum. Masal okuma günleri, resim yapma günleri gibi. Tabii ilerledikçe ayak sayısı çoğaldığında olabilecek bunlar. Okullar ile iş birlikleri olacak, küçük küçük olmaya başladı, dans okulları ile kontak halindeyiz. Çocuklar artık sanal dünyada yaşıyorlar. Kitap okumuyor çocuklar... Kitap okuma etkinliğinde çocukları kitap okumaya alıştırmak, okuduğu kitabı alıp götürüp evde okumasını sağlamak gibi… Zekâ oyunları da olabilir. İleride mesela 8-10 çocuğun buraya gelip yetişkinlerin gidip cafelerde oturduğu gibi etkinlikler düzlenmek isterim. Düşünün 8 kız çocuğu gelecek burada yiyip, içecek, oynayacak 2 saat boyunca arkadaşlarını burada ağırlayacak. Üçüncü ayın sonunda bunu yapmak istiyorum.”