“Çocuklarımız parkı unuttu”
İkinci basamağı gerçekleştirilen KGS’de, yine bilindik manzaralar ortaya çıktı… Yine çocuklar sınıfta, aileler dışarıda stres içindeydi.
Dila ŞİMŞEK
2018-2019 öğretim yılı, Kolej Giriş Sınavlarının (KGS) 2’nci Basamağı (KGS-2), dün yapılırken, sınav yerinde yine gergin bir ortam vardı. Çocuklar sınıflarda ter dökerken, aileler de heyecan ve endişe ile karışık duygularla kapıda onları bekledi. Zorlu yarışın sonuna gelen çocuklar ve velileri, son sınava girmenin verdiği rahatlığı da yaşadı.
Türk Maarif Koleji, Bülent Ecevit Anadolu Lisesi, Girne 19 Mayıs TMK, Gazimağusa TMK, Güzelyurt TMK, Bekirpaşa Lisesi ve Hala Sultan İlahiyat Koleji olmak üzere 7 sınav merkezinde, iki oturumda yapılan sınavın birinci oturumu 09:00-10:30, ikinci oturumu ise 11:00-12:30 saatleri arasında gerçekleştirildi.
Sınava girmek için, toplam 2118 öğrenci kayıt yaptırdı.
Çocuklarının sınavdan çıkmasını beklerken YENİDÜZEN’e konuşan veliler, sınav sistemini ve devlet okullarındaki yetersizliği eleştirerek, “Her okul aynı nitelikte olsaydı, daha oyun çağındaki çocuklarımızı, yıllarca yarış atı gibi özel dersten dershaneye koşturtmazdık” diyerek görüş belirtti. Kimi veliler tüm sistemden dert yanarken, kimisi de çocukların başarı alanlarına yönelik okulların olması gerektiğine dair talepte bulundu.
Veliler, “Çocuğum çok stresliydi, akşam rahatsızlandı, çok endişelendik” şeklinde konuştu. Çocuklarının oyun yaşında parkı unuttuğunu vurgulayan aileler, hayatlarının özel ders, dershane, deneme sınavları ve okulla geçtiğini üzülerek anlattı. Çocuklarının istediği okulu kazanamamasından çok onların üzüldüğünü görmekten korktuklarını söyleyen veliler, tüm okulların aynı alt yapıya sahip olması gerektiğini söyledi.
TAK’ın haberine göre, Eğitim ve Kültür Bakanlığı açıklamasında, katılım başvurusunun bu denli yüksek oluşunun (çağ nüfusunun yarasından fazlası), kamuoyunun sınava yönelik ilgi ve hassasiyetinin anlaşılması bakımından da önemli olduğu vurgulandı.
Öğrencilere tam destek
Dışarıda büyük heyecanla, velilerin yanı sıra, teyzeler, amcalar, büyükanneler ve kardeşler de bekledi, çocuklara destek verdi. “Sonucu ne olursa olsun önemli değil, çocuğum yeter ki mutlu olsun, onun üzüldüğünü görmeyeyim yeter ki…” diye konuşan veliler, çocuklarının ‘bir sınavdan daha önemli’ olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca çocukların tüm akademik başarısının üç saatlik bir sınavın sonucuna bağlanmasına tepki gösteren aileler, “Çocuğumuz bir hastalansa, bir an stres olup korksa, senelerdir emek harcaması boşa gidecek… Bu üç saatte, bildiği bir şeyi hatırlayamazsa, ‘başarısız damgası’ yiyecek… Bu hak mı?” dedi.
Aileler ne dedi?
Mahmut Ünalan: “Devlet okulları TMK seviyesinde olmalı”
“Bu sistemin böyle olmaması gerekir. Bu yaştaki çocuklar daha oyun çağında olmalıdır. Maalesef, sisteme karşı olsak da ayak uydurmak zorunda kaldık. Bu süreç çok stresli ve sıkıntılıydı. Eğitim sisteminin top yekün değişmesi gerekiyor. Devlet okulları TMK seviyesinde olmalı ki, çocuklarımız bu stresi yaşamadan, onları gönül rahatlığıyla herhangi bir okula gönderebilelim.”
Cennet Tunay: “Çocuğum sokağı, parkı unuttu”
“Senelerimiz dershane ve özel derslerle geçti. Bence bu çok haksız bir sınav sistemi. Bu sistemin tamamen değiştirilmesi gerekiyor, iki senelik çalışma üç saate sığdırılmaya çalışıyor. Ben bir anne olarak, sınav sisteminin çocukların yaşına uygun olduğunu düşünmüyorum. Çocuğum sokağı, parkı unuttu.”
Mehmet Uysal: “Çocuğum stresten akşam hastalandı bu sabah iğne yaptırmak zorunda kaldık”
“Sınav sistemi, çocukları yarış içine sokan çok yanlış bir sistemdir. Çocuğum stresten akşam hastalandı sabah iğne yaptırmak zorunda kaldık. Bugün hastalansa çalıştığı her şey boşa gitmiş sayılacaktı. Böyle bir sistem olamaz. Kolejin bu kadar albenisi olmaması, tüm okulların aynı alt yapıya sahip olması gerekir. Sadece çocuklar değil, biz de onlarla birlikte perişan olduk. 3 yıldır hazırlandığımız sınav, bugün en ufak bir aksilikle kötü geçebilirdi. Keşke bu sıkıntılara girmesek.”
Şengül Ünal: “Tüm yılımız dershaneler ve özel derslerle geçti”
“Bizim için çok zorlu bir süreçti. Tüm yılımız dershaneler ve özel derslerle geçti. Bütün okulların eğitim seviyesi denk olsa, biz de çocuklarımızı yarış atı gibi koşturmak zorunda kalmayız. Ama maalesef, çocuğumuzun daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için, böylesine stresli şartlardan geçmemiz gerekiyor.”
Serdar Kavaz: “Aileler için de, çocuklar için de çok zorlu bir süreçti”
“Aileler için de, çocuklar için de çok zorlu bir süreçti. Umarım bunca çalışmanın sonucunu alabiliriz. Bence sınav sistemi, bir basamak olsa daha az stres yaratabilir. Ben kişilik olarak sınav sistemine inanmam ve taraftarı değilimdir. Yarışmalar ve sınavlar bana hep rahatsız edici gelmiştir. Hayat bundan ibaret olmamalıdır.”
Şenay Özçelik: “Keşke, tüm okullar aynı seviyede olsa da, gönül rahatlığıyla kendimize yakın bölgedeki okula gönderebilsek”
“Çocukların özel dersle, yorularak geçirdiği bir süreçti. Keşke, tüm okullar aynı seviyede olsa da, gönül rahatlığıyla kendimize yakın bölgedeki okula gönderebilsek. Ama bu nüfus artışıyla mümkün olur mu bilemiyorum. Devlet okullarındaki denetimsizlik yüzünden, her okul aynı niteliğe sahip değil.”
Ebru Şah: “Öğrenciler sadece deneme amaçlı sınava girmemeli”
“Bence, gerçekten bu okullara gitmeyecek çocukların deneme amaçlı bu sınava girmesi de, baraj konusunda diğer öğrencileri sıkıntıya sokuyor. Bu tabii ki bizi aşan bir konu ve bunun denetim altında olması, en azından bilinçlendirilme yapılması gerekir.”
Yahya Eran: “Çocuğa ilerde sorsan 10 yaşındayken ne yaptın diye, dersten başka bir şey bilmeyecek”
“Kabus gibi bir süreçti. Çocuğum son iki senedir, devamlı testler, özel dersler, okul ve ev arasında koşuşturuyor. Çocuğa ilerde sorsan 10 yaşındayken ne yaptın diye, dersten başka bir şey bilmeyecek. Bu çocukların değil ülkenin sorunudur. ‘Parası olan özele gitsin, olmayan da işte böyle strese girsin’ demektir. Yıllar geçip nüfus artsa da, okula yine aynı sayıda öğrenci alınıyor. Bugün sınavdan 86 alan geçecek, 85 alan bırakılacak, ‘başarısız’ görülecek… Böyle bir sistem olamaz. Tabii ki akademik açıdan başarılı çocukların buna uygun alt yapılı bir okula gitmesi gerekir. Ama diğer çocuklar, önemsemeden, daha kötü şartlar altında okumak zorunda bırakılmamalı. Her çocuk, kendi yeteneğine uygun olarak kurulmuş nitelikli bir okula gidebilmeli.”
Merin Öztümen: “Kara kara düşünüyorum çocuğum sınavdan çıktığında üzülürse ne yapacağım diye”
“Kızım üçüncü sınıftan beri özel derslerle buna hazırlanıyor. 3 saatlik bir sınavla çocukların değerlendirilmesini çok yanlış buluyorum. Keşke her okul aynı kalitede olsa da, çocuklarımızı yarış atı gibi koşturtmasak. Ben şimdi kara kara düşünüyorum çocuğum sınavdan çıktığında üzülürse ne yapacağım diye. Biz hep ‘Olacak anneciğim, yapabilirsin’ diye destek gösterdik. Akşam çok stresliydi, biz de onları daha da endişelendirmemek için kaygımızı belli edemiyoruz. Bizim için de çok zor. Sınavı bir karın ağrısı bile etkileyebilir, çok yanlış…”
Meryem Yılmaz: “Benim tek dileğim onlar üzülmesin yeter”
“İki yıldır dershaneye gidiyoruz. Büyük kızım TMK’da olduğu için, küçük kızım da çok etkilendi, çok istiyor. Çok zor bir süreçti bizim için, hem maddi hem manevi. Benim tek dileğim onlar üzülmesin yeter. Keşke her okul düzgün olsa da, çocuklarımızı rahatça yollasak, onları bu yaşta böyle zor hallere sokmasak.”