1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "Çocukların yüksek yararını düşünmeliyiz"
"Çocukların yüksek yararını düşünmeliyiz"

"Çocukların yüksek yararını düşünmeliyiz"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, hükümetin, hayata geçirdiği ekonomik önlemlerde savunmasız grupların ve çocukların yüksek yararını dikkate almadığı görüşünü ifade ederek, “Aynı hatayı Eğitim Bakanlığı’nın tekrarlamamasını istiyoruz” dedi.

A+A-

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), hükümetin, hayata geçirdiği ekonomik önlemlerde savunmasız grupların ve çocukların yüksek yararını dikkate almadığı görüşünü ifade ederek, “Aynı hatayı Eğitim Bakanlığı’nın tekrarlamamasını istiyoruz” dedi.

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş tarafından yapılan yazılı açıklamada, pandemi ile hayatın değiştiği bu dönemde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın, eğitim-öğretim faaliyetlerini merkezi sınavlara ve kolej sınavına endekslediği, bunun kaygıları daha da artırdığı belirtildi.

“Eğitim Bakanlığı’nın sınavlara odaklanması yerine, çocuğun yüksek yararını düşünmesi, çocuk psikolojisi ve pedagojisine göre hareket etmesi yerinde bir karar olacaktır” diyen Maviş, bakanın TV programlarında sürekli sınavlara atıfta bulunmasının çocukları strese sokarken, aileleri ise ekonomik olarak daha fazla yıprattığını söyledi. Maviş, “Özel derslerin toplam yıllık maliyetinin 32 milyon Türk Lirası olduğu tahmin edilmektedir. Alım gücünün düştüğü bu dönemde, hala daha aileler özel derslere para harcamaktadır. Giriş sisteminin değişmesi hem aile ekonomisine hem de çocuğun gelişimine katkı koyacaktır. Koleje giriş sistemine alternatif olabilecek olan V. Eğitim Şurası’nda alınan kararları hala daha güncelliğini korumaktadır” dedi.

 

“EĞİTİM BİLİM DANIŞMA KURULU OLUŞTURULMALIDIR”

Milli Eğitim Bakanlığı’na, farklı önerilerin ortaya konabileceği bir eğitim bilim danışma kurulu oluşturması yönündeki tavsiyelerini de yineleyen sendika, şunları kaydetti:

“Bu kurul hem okulların nasıl açılabileceği, hem kolejlere girişin nasıl olabileceği hem de yönlendirme sınavları ile ilgili yapıcı kararların üretilmesine katkı koyacaktır.  Kurul oluşturulurken içerisinde sağlık örgütleri, öğretmen sendikaları, üniversitelerin eğitim fakülteleri, çocuk psikologları, sosyal hizmet uzmanları, siyasi partilerden temsilciler olmalıdır. Çeşitlilik, eğitimin geleceği ile ilgili sağlıklı kararlar üretilmesine vesile olacaktır.”

 

KOLEJ SINAVLARI İLE İLGİLİ İSTATİSTİKSEL BİLGİLER

Sendika açıklamasında, kolej sınavıyla ilgili şu istatistiksel bilgiler de paylaşıldı: 

“Hatırlanacağı üzere Kolej sınavlarının ilk oturumuna 1978 ( 1729 kolej/249 ilahiyat) öğrenci kayıt oldu. İlkokul 5. Sınıflarda çağ nüfusu 4000 (özel okullar dahil) civarındadır.

Yarışmacı sınav sonucunda, 620 öğrenci kolejlere giriş hakkı kazanacak. Çağ nüfusunun % 49,5’i sınava kayıt yaptırırken, sınava kayıt yaptıranların %31’i, çağ nüfusunun ise %15,5’i kolejlere giriş hakkını kazanabilecek. İlahiyat kolejini dışarı çıkarıp oranlara yeniden bakarsak, bu oran %12,5 olur. 

Kolej giriş sistemi çocukların % 84,5’i kayıt hakkı kazanamayacağı bir sistemdir. Şu an ki sistem çoğunluğun ilgi, beceri ve yeteneklerini görmezden gelerek, %15,5’nın kayıt hakkı kazanabileceği çoktan seçmeli sınavlara endekslenmiştir.

Pandeminin yarattığı kaygı ve stres altındaki çocuklarımızı, bu sisteme zorlamanın çocuğun eğitimine ve gelişimine bir katkısı olmayacaktır.”

Bu haber toplam 1538 defa okunmuştur
Etiketler :