11 Mayıs Pazar günü, Anneler Günü’nü kutluyoruz.

Çiçekler alıp çiçekler vereceğiz...

Hediyeler alıp hediyeler vereceğiz...

Bütün annelerin gururunun okşandığı bir gündür, buna şüphe yok.

Ailece bir araya gelmek, birlikte vakit geçirmek...

Sağaltan bir tarafı olduğu kesin.

Ancak bu günü kutlarken, artık bir yandan da annelik kavramını, bu kavrama biçilen roller üzerinden tartışılabilir hale getirebilmemiz lazım.

Ne gibi bir amaca hizmet ettiğini anlamakta zorlandığım, ‘Yılın Annesi’ seçimi benzeri etkinlikleri bir yana bırakıp, annelerin ‘gerçek’ dertleriyle ilgilenen platformları hayata geçirelim.

Ve şu ‘kutsal annelik’ kandırmacasının içini biraz eşeleyelim.

Çünkü emin olun, büfenin üzerinde tozu alınması gereken biblolardan pek bir farkı yok, göğsümüze takılan annelik payelerinin.

***

Ben de bir anneyim ve anne-çocuk ilişkisinin, bir insanın diğer bir insanla kurabileceği en özel ilişki biçimi olduğunu yaşayarak öğreniyorum.

Ancak iki insan arasındaki bu ilişkiyi özel kılan unsurların sırtına basarak kadına pek çok ‘görev’ yükleyen toplumun yarattığı bu ‘mit’ üzerinden kutsanmayı ve kimliğimi, kişiliğimi, hayallerimi ve yaşam sevincimi, annelik ‘görevimin’ ardına saklamamı salık veren zihniyeti tüm gücümle reddediyorum.

Kendimizden vazgeçmeden de çocuklarımızı çok sevebiliriz.

Hayatlarımızı adamadan da onları en iyi şekilde yetiştirebiliriz.

Anneliğimize, kendi yarattığınız kriterler üzerinden not vermekten vazgeçin.

Ve annelik madalyasını omzumuza takıp, bu yolla emeğimizi sömürmeyin.

***

Kimdir şu ‘kutsal’ anne?

Görevleri nelerdir?

Çocuk bakıcılığı...

Temizlikçilik...

Aşçılık...

Ütücülük...

Çamaşırcılık...

Bulaşıkçılık...

Ve benzeri birçok işin üstlenicisi.

Anneler Günü yaklaştıkça, ticari firmaların bu günün ‘anlam ve önemine uygun’ ürünleri, reklam piyasasındaki yerini aldı.

Şöyle bir düşünün, örneğin televizyonda yayınlanan ve Anneler Günü’nde annelere uygun görülen hediye alternatifleri neler?

Gıcır gıcır bir bulaşık makinesi...

Son model bir ütü...

Gayet sessiz çalıştığı iddia edilen bir elektrik süpürgesi...

Çok işlevli bir mutfak robotu...

Cicili bicili yapışmaz teflon tencereler, tavalar...

Aslında bütün bunlar, ‘egemenin’ iyi niyetliliği!

Evin annesinin ‘işlerini’ kolaylaştıracak ürünler sunuyor hediye alternatifi olarak.

İyi de Sayın ‘Egemen’ kardeşim, bu işleri bize dayatan ta en başta sen değil misin?

Önce bin tane sorumluluk yükle, sonra da bu ‘sorumlulukları’ yerine getirirken ‘daha az yorulalım’ diye bize lütuflarda bulun.

Biz de sarılalım boynuna, teşekkürlerimizi iletelim ve geçip mutfağa, yepyeni robotumuzun ve tencerelerimizin de yardımıyla size misler gibi yemekler pişirelim.

Sonra takalım son model ütümüzü fişe, mutlu mutlu gömlek-pantolon ütüleyelim.

Ha bu arada şu yeni elektrik süpürgesi gerçekten de pek güzelmiş, hiç sesi çıkmıyor. Biz süpürürken evin geri kalanı rahat rahat öğlen uykusuna yatabilir!

Hepimizin Anneler Günü kutlu olsun!