‘Çok kat’a karşı mıyım?
“Karşı mısın?”
Bu soru çözüm üretmiyor.
Çünkü “karşı mısın taraf mısın” sorusuna kilitlendiğimiz zaman içeriği konuşmuyoruz.
* * *
Yüksek binalara karşı değilim!
Dünyanın her yerinde var.
Kıbrıs’ın kuzeyinin buna hazır olmadığını düşünüyorum.
Dünyanın pek çok yerinde çok katlı binalarla birlikte kural var, bilinç var, standart var.
“Bina”ya değil sadece “insan”a değer var.
* * *
“Emirnameler”e mutlak taraf değilim, “kutsal kitap” gibi de görmüyorum. Önemli olan anlamlı içerik ve uygulamadır.
Girne’yi örneğin “sorumsuz emirnameler” kirletti, gözlerimle gördüm, biliyorum.
* * *
Bıkıp usanmadan örnek vereceğim.
Girne’de doğup büyüdüğüm mahallede hepsi hepsi 8-10 ev vardı, 35 – 40 da insan…
Yolların içerisinde park edilmiş tek bir araç yoktu.
Çocukların yeşil alanı vardı, herkesin kaldırımı ve kanalizasyon sorunsuzdu.
Tüm mahalle 40 kişiydi, şimdi tek apartmanda 50’ye yakın insan yaşıyor.
35-40 nüfuslu mahallenin sakinleri 200’ü geçiyor şimdi...
Altyapı aynı altyapı!
Yollar, kaldırımlar, ev önleri her yer araçlarla dolu...
Yeşil alan bir yana, yürümeye korkuyorsunuz çünkü can güvenliği yok.
Asfaltın içinden kanalizasyon taşıyor.
“Dikey büyüme” bu mu?
Kanalizasyonu niye gökyüzüne fışkırtmıyorlar?
Peki araçlar, üst üste “apartman düzeni”nde mi park edecekler?
* * *
Bu ülkenin ulaşım alışkanlıkları, her bir daireye, tek araçlık park yeri ayrılmasını kaldırmıyor. Çünkü her evde en az iki araç var.
Çoğu apartman dairesi işyeri olarak kiralandığı için araç sayısı daha da artıyor.
Üstelik, kimsenin kent parkı veya yeşil alan planladığı yok.
Temel sorun bu!
Elbette “çok katlı binalar” olabilir.
Eğer o binalarla birlikte her mahallede kent parkları da olacak, çok daha geniş araç park yerleri planlanacak, oyun alanları yaratılacak, kanalizasyon kapasitesi artırılacak, hayat standardı korunacaksa…
Yoksa “rant”a dönüşür iş!
Yani birileri “para” kazanırken, toplumun “hayat kalitesi” aşağılara çekilir, altyapı çöker.
* * *
Siz hiç bu kocaman siteleri inşa edenlerin geniş otoparklar, yeşil alanlar, kent parkları, güçlü kanalizasyon sistemleri, kaldırımlar, yürüyüş ve bisiklet yolları planladığını gördünüz mü?
Kendileri “müstakil” evlerinde, gayet de keyifli yaşarlar.
Çok “katmerli” hayatları olur, gerisine de karışmazlar.