1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Çok Kötü Kokular Geliyor
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Çok Kötü Kokular Geliyor

A+A-

Bravo size!

Ve sonunda bunu da yaptınız. Okulları kokuttunuz, çocukları ihmal ettiniz, istismara uğramasına çanak tutunuz.

Farkında değilsiniz belki ama okullarımız kokuyor…

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ihmal ve istismar çocuğa bakmakla yükümlü kimselerin, çocuğun gelişimi için gerekli olacak ihtiyaçları dikkate almaması veya bu ihtiyaçları karşılamamasıdır. Bu ihtiyaçlar sağlık, duygusal gelişim, eğitim, barınma, beslenme ve güvenli yaşam koşullarıdır.

Kamusal anlamda okul, sağlıklı bir ortamda çocuğun eğitim ihtiyacının karşılandığı yerdir. O halde rahatlıkla şu söylenebilir: “Hükümet, çocukları ihmal ve istismara uğratıyor.”  

Çünkü aylardır yaşanan hademeler krizi için kılını kıpırdatmayan bir anlayış okulları lağım çukuruna dönüştürmüştür. Okul tuvaletleri, koridorlar, çocukların serbest zamanlarını geçirdiği alanlar ve hatta kimi sınıflar çocukların sağlıklarını ciddi riske atacak derece kirli, bakımsız ve sağlıklı bir ortamdan çok uzakta.

Zaten yetersiz alt yapı nedeniyle ders yapılamaz haldeki sınıflara bir de temizlik sorunu eklenince artık ders yapmanın imkanı kalmadı.

Kısacası eğitim dökülüyordu şimdi kokmaya da başladı. Üstelik okullarımızdan her anlamda kötü kokular yayılıyor…

Çoğu okulumuzun temizlik düzeyleri, öğrencilerin, öğretmenler ve diğer çalışanların sağlıklarını ciddi şekilde olumsuz etkileyebilecek düzeydedir. Bazı okullarımızda haftalardır nitelikli temizlik yapılmamıştır.

Okul binaları, diğer binalara oranla insan açısından daha yoğun ve kalabalık olmakla beraber okullardaki bireyler fiziksel özellikleri bakımından daha hassastırlar. Okullarda derslikler, kantinler, teneffüs yerleri, spor salonları ve lavabolar yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Sağlıklı okul binaları, öğrencinin etkili öğrenmesine, eğitim kalitesinin artmasında ve öğrenci başarısında son derece önemli bir etkendir. Sağlıksız çevre koşullarına sahip okullardaki öğrenciler, zayıf bir akademik başarıya sahip olabilmektedirler. Bu durumdaki öğrencilerin başarısızlıklarındaki sebebin yalnızca program ve öğretmen yetersizliğinden kaynaklandığını düşünmek, öğrencinin çevresindeki diğer güçlü etkenlerin üzerini örterek başarısızlığın gerçek sebeplerini engellemekten başka bir şey değildir.

Kısacası eğitimi yönetmek, sağlıklı okullar kurabilmektir. Çünkü;

  1. Okullar öğrencinin, gününün büyük bir bölümünü geçirdiği ve toplu olarak bir arada oldukları ilk yerdir. Bu nedenle de bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılmasına neden olur.
  2. Özellikle ilköğretim çağındaki öğrenciler fiziksel olarak sürekli bir gelişim ve büyüme içerisindedirler, bu dönemde hastalanma, kalıcı rahatsızlıklara neden olabilme riski taşımaktadır.
  3. Eğitim kalitesi, okul ortamının sağlıklı olması ile direk ilişkilidir. Kirlenen okullar eğitim kalitesini her an daha da düşürüyor.
  4. Bir toplumun en önemli sosyal yapısı okuldur. Okulun sağlıksız olması, toplumun sağlıksız olması demektir.

Sağlıklı eğitim, öğrencinin öğretim için evinden çıkıp, tekrar evine girinceye kadarki tüm süreçlerde sağlıklı ortamlarda bulunması demektir. Eğitimi yönetmek, bunu başarmak demektir. Bunu başaramadığınıza göre eğitimi de yönetemiyorsunuz demektir…

koku-001.jpg


Buraya Dikkat

UNESCO’nun Eğitim Raporu’ndan Hükümetlere Öneriler

UNESCO’nun rüresel Eğitim İzleme Raporu, hükümetlerin evrensel olarak nitelikli eğitim sağlama sorumluluğunun ve bu amaca ulaşılmasında hesap verebilirliğin çok önemli olduğunun altını çiziyor. Rapor, eğitim sistemindeki sorunlarla ilgili olarak sistemdeki taraflardan birinin orantısız bir şekilde suçlanmasının eşitsizliğin artmasına ve eğitimin zarar görmesine neden olarak,  ciddi ve olumsuz yan etkiler oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Rapor, hükümetlerin aşağıdaki konuları dikkate almasını öneriyor:

  • Okullar ve öğretmenler için destekleyici nitelikte bir hesap verebilirlik tasarlayın, cezalandırıcı mekanizmalardan, özellikle de dar performans ölçümlerinden kaçının.
  • Demokratik katılıma izin verin, eğitimin gözlenmesi konusunda basın özgürlüğüne saygı gösterin, şikâyetleri ele alacak bağımsız kuruluşlar belirleyin.
  • Hem kamu hem de özel, bütün eğitim sağlayıcılarına yaptırımlar getiren, ayrımcı olmayan ve eğitim kalitesini garanti edecek güvenilir ve verimli düzenlemeler geliştirin.
  • Eğitim hakkını yargılanabilir hale getirin; ülkelerin yüzde 45’inde durum böyle değil.

Anlayana Gülmece

Bu Pantolon Kimin?

Matematik öğretmen arka sıralardan bir öğrenciye ayağa kaldırarak sorar:

  • Oğlum elini pantolonunun sağ cebine attın ve 200 lira çıkarttın, sol cebinden de 150 lira çıktı. Senin şimdi kaç liran var?

 

Öğrenci hiç tereddüt etmeden yanıt verir:

  • Herhalde üzerimde başka birinin pantolonu var öğretmenim!

Okumuş muydunuz?

Hata yapmak insanlara özgüdür. Bunu başkalarına yüklemek politikacının işidir.

VAUGHEUR

Bu yazı toplam 1490 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar