Ligin en “rahat” takımı konumundaki Bağcıl ile deplasmanda karşılaşan ve tek hedefi “direkt ligde” kalmak olan Hamitköy “rahat” bir galibiyet aldı.
Bağcıl’ın konumu yani ligde “iddiasızlığı” sahaya konsantrasyon eksikliği olarak yansısa da bu durum Hamitköy’ün galibiyetini gölgede bırakmaz.
Bir kere Hamitköy gücünü ve haddini bilerek oynadı.
Defans ve orta saha bağlantısını iyi kurmasının yanında “mücadeleci” oyunu ile bu alanlarda rakibin oyun kurmasını engelledi.
“Kontrataklarla skora gitme düşüncesi” cuk diye oturdu.
Az adamla, öz gitti iki gol bulup altın değerinde üç puanı hanesine yazdırdı.
İleride Kenneth’in akılcı koşuları, Berrian’ın mücadelesi rakip savunmayı zorladı ve Kenneth, maçı bir gol, bir asistle tamamlayarak maça kaleci Çağatay’la birlikte damga vuran isim oldu.
Burayı biraz açalım.
Bostancı Bağcıl, ilk 10 dakikalık bölümde skoru 3-0 yapabilecek “net pozisyonları” Hamitköy kalesinde yakaladı.
Gerek şanslık, gerek beceriksizlik, gerek bencillik gerekse kaleci “Çağatay’ın başarılı kurtarışları” bunu engelledi.
Bu bölümden sonra toparlanan siyah-kırmızılılar, rakibin orta sahada oyunu yönlendirmesini engelledi.
Rakibin ligdeki iddiasızlığı, sahadaki mücadelenin düşük olmasını sağladı.
Bağcıl’ın kanatları kırık, orta sahası verimsiz.
Samanı alevi parlayan gibi ataklar geliştirdi.
Takım oyunundan uzak bir görüntü çizdi.
Sonuçta kendi sahasında mağlup oldu.
Hamitköy aldığı galibiyetle hedefine daha da yaklaştı.
Ligde direkt kalma yani Play-out oynamama hedefindeki Hamitköy, ligin son haftasında kendi gibi aynı konumda olan Çihangir’i konuk edecek.
Bu maçta da “orta sahasını, dünkü gibi kalabalık ve mücadele ruhu yüksek” olursa hedefine ulaşması kaçınılmaz olur.
Tabiki bu düşünce kağıt üstünde geçerlidir.
Tıpkı, kağıt üstünde Bağcıl’ın Hamitköy’den daha güçlü görünmesi gibi bir durum.