1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “ÇOK ZOR, ÇOK PAHALI”
“ÇOK ZOR, ÇOK PAHALI”

“ÇOK ZOR, ÇOK PAHALI”

Yükseköğretim için Kuzey Kıbrıs üniversitelerini tercih eden gençler ‘adada yaşamı’ değerlendirdi, pahalılıktan dert yandı…

A+A-

Yurt dışından eğitim için adaya gelen pek çok üniversite öğrencisi, üniversite hayatı boyunca yaşam sürdükleri Kıbrıs’ın kuzeyini değerlendirdi, sorunların başında ‘pahalılık’ ve ‘toplu taşıma’ sorunu öne çıktı

Fehime ALASYA

Eğitim için Türkiye’den adaya gelen öğrencilerden Kıbrıs değerlendirmesi… Henüz adaya geleli daha birkaç gün olan öğrenciler de, mezun olmak üzere olan öğrenciler de Kıbrıs’ın önce pahalılığından ardından da sıcak havasından dert yandı.

Üniversite öğrencilerinin arasına karışan YENİDÜZEN, bu kez öğrencilerin gözünden genel ada değerlendirmesi aldı.

Ailesinden uzakta, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan öğrenciler, ada ile ilgili ilk akla gelen olumsuz düşüncenin ‘pahalılık’ olduğu konusunda hemfikirken, olumlu düşünceler sorulduğunda ise öncelikle ‘Kıbrıslıların sıcak kanlı olduğu’ görüşünden yana…

Adadaki pahalılıktan genel olarak yakınan öğrenciler, öncelikle kalacak yer konusunda ödenen ücretlerin, gerek kira gerekse yurt olsun, çok pahalı olduğundan dert yanarken, bunun yanında ulaşım, sosyal yaşam ve gıda gibi alanlarda da Kıbrıs’ı oldukça pahalı buluyorlar. 

Adanın trafiğinin Türkiye’ye göre ters akmasından duydukları tuhaflığın yanında, trafikte de sürücülerin Türkiye’ye nazaran daha sabırlı ve sakin olduğunu ifade eden öğrenciler “Türkiye’de bir arabanın önüne atılsanız ezip geçecek gibi, burada sürücüler hemen yol veriyor, anında duruyor, trafik ışıklarına korna gürültüsü hiç yok” diyerek durumu özetliyor. 

Adada iken hareket özgürlüklerinin kısıtlı olmadığını ifade eden öğrenciler, kendilerini burada güvende hissettiklerini belirttiler.

Ülkedeki pahalılıktan yakınan bazı gençler, mezun olacağını belirterek, ‘Yeniden bu adaya gelir misiniz?’ sorusuna karşın, sadece tatil amaçlı tercih edileceği, yaşamak için çok pahalı bir yer olduğu cevabını aldı.

Bazı Kıbrıslılarda, öğrencilere karşın genel bir güvensizliğin hakim olduğunu ifade eden bazı öğrenciler, bu durumu “Bazen evi aldığımız şekilde vermemize rağmen depozitimizi bile alamıyoruz. Öğrenciye hiç güven yok, fakat unutmamalılar ki biz de eğitim almaya geldik, hırsızlığa değil. Bize korkarak bakılıyor…” diyerek anlatıyor.

Öğrenciler ne düşünüyor? Öğrenciler ne düşünüyor?

 

Zarif Can:
“Burada ev kiraları hep yıllık isteniyor. Kıbrıs çok pahalı…”

İki yıldı buradayım, yurt ücretleri de ev kiraları da pahalı, o yüzden eve çıkmak daha karlı diye düşündük. Evde üç kişi kalıyoruz ve yıllık kişi başı yedi bin TL ödüyoruz. Burada ev kiraları hep yıllık isteniyor. Kıbrıs çok pahalı… Sosyal yaşam da çok pahalı, günlük yaşam da gece yaşamı da... Bir sinemaya gitsek o bile pahalı. İnsanları sıcakkanlı, bakış açıları çok olumlu. Burası Türkiye’ye göre çok rahat ve güvenli.

 

Firdevs Aksoy:
“Ulaşım burada çok kötü, toplu taşıma neredeyse hiç yok”

Burada hareket özgürlüğümüz kısıtlı değil, kendimizi güvende hissediyoruz.  Çevre tarafından kısıtlanmıyoruz.

Ulaşım burada çok kötü, toplu taşıma neredeyse hiç yok. Okul servisleri olmasa çok büyük felaket…  Burada beşinci yılımız ve birçok deneyimimiz oldu. Uzun yıllardır kirada kalıyoruz, bu adada sıcak ve pahalılık çok zor. Türkiye’de bir arabanın önüne atılsanız ezip geçecek gibi, burada sürücüler hemen yol veriyor, anında duruyor, trafik ışıklarına korna gürültüsü hiç yok.

 

Gizem Tiniz:
“Bu yıl mezun oluyorum, tatil amaçlı yeniden gelebilirim ama burada yaşanmıyor”

Sosyal yaşamda yapabileceğimiz şeyler çok kısıtlı, üstelik kısıtlı olmasa da olsa da pahalı, ulaşım yok, taşımalar altıda bitiyor. Taksiciler de bundan istifade ediyor ve yüksek fiyatlar uyguluyor. Türkiye’ye göre bu fiyatlar bize çok yüksek geliyor. Bir yere gitmeye korkuyoruz. Bu yıl mezun oluyorum, tatil amaçlı yeniden gelebilirim ama burada yaşanmıyor. Kiralar çok pahalı, ev satın alır gibi kira ödüyoruz.

 

Muhsin Kaya:
“Öğrenciye hiç güven yok, fakat unutmamalılar ki biz de eğitim almaya geldik, hırsızlığa değil. Bize korkarak bakılıyor…”

Ev satın alır gibi kira ödüyoruz, yıllık 25 bin TL. Türkiye’de bu kadar yüksek değil ve kimse de peşin kira istemiyor. Sanırım bu durum öğrencilerden kaynaklı olabilir, öğrenciye karşı bir güvensizlik var. Bazen evi aldığımız şekilde vermemize rağmen depozitimizi bile alamıyoruz. Öğrenciye hiç güven yok, fakat unutmamalılar ki biz de eğitim almaya geldik, hırsızlığa değil. Bize korkarak bakılıyor…

 

Selcan Nasuhbeyoğlu:
“Burası çok güzel bir yer fakat kültür olarak çok farklı. Burada birçok tuhaf şeyle karşılaşıyoruz”

Ben Gümüşhaneliyim ve burada ilk yılım, eczacılık bölümüne başlıyorum. Burası çok güzel bir yer fakat kültür olarak çok farklı, ailemizden kimse yok, çok zorlanıyoruz. Yurtta kalıyoruz. Yurt ücretleri de gereksiz pahalı. Burada birçok tuhaf şeyle karşılaşıyoruz, örneğin trafiğin sağdan akması bile bize çok tuhaf geliyor. Yolu karşıdan karşıya geçerken ters şeritleri kontrol ediyoruz. Burada fast food tarzı hazır kızartma yemekler, çok yaygın, sebze yemekleri çok yok. İnsanları çok sıcak ve yardımsever, kendinizi güvende hissediyorsunuz, herkes yardım amaçlı. Kendinizi tehlikede hissetmiyorsunuz. Ulaşım çok sıkıntı. Gece dışarı çıkamıyoruz, dokuzdan sonra servis yok, taksiyle dönmek zorunda kalıyoruz.

 

Seda Taşkıner:
“Türkiye ile çok benzemiyor. Burada arabanız yoksa çok büyük sıkıntı”

Burada ilk yılım, Adanalıyım ve tıp okuyacağım. Yurt ücretleri de ev kiraları da çok pahalı, verdiğimiz paraya değmiyor. Yaşam standartları da çok pahalı, yemek ücretleri, ulaşım parası, marketler, her yer pahalı. İstanbul’da da fiyatlar pahalı ama mekan çeşidi çok fazla. Ulaşım deseniz neredeyse yok ve olanı da çok pahalı. Türkiye ile çok benzemiyor. Burada arabanız yoksa çok büyük sıkıntı. Trafik de tersten aktığı için araba kullanamıyoruz. Kıbrıslı insanlar çok iyi, sıcakkanlı... Herkes çok iyi niyetli, yardımsever…

 

Güler Demir:
“Merkeze inersek sıkıntı yaşıyoruz. Servisler gece uzun süreli olsa daha iyi. Toplu taşıma da hiç yok, servis olmasa taksi kullanmak zorunda kalıyoruz”

Gaziantepliyim ve burada ilk yılım, adaya geleli on gün olmadı ve aylardır buradaymışım gibi hissediyorum. Burada insanlar çok sıcakkanlı ve cana yakın. En tuhafıma giden şey, gelirken bir sürü insanla tanışmış olmamdı. Uçakta, yolda, okulda, her yerde, konuştuğunuz her bir birey sizinle hemen içtenlikle muhabbete girebiliyor.  Ailemizden uzak boşluğa düştük ama o boşluk çok kısa sürdü, şu an çok mutluyum. Buranın atmosferi çok farklı, çok ılımlı, çok olumlu… Burası çok sıcak, iklimi de güzel. Ulaşım çok zor… Servislerin geç saate kadar olmaması kötü, merkeze inersek sıkıntı yaşıyoruz. Servisler gece uzun süreli olsa daha iyi. Toplu taşıma da hiç yok, servis olmasa taksi kullanmak zorunda kalıyoruz. Onlar da Türkiye’ye göre çok pahalı...

 

Eylül İpek Boğa:
“Ankara’da bir kuaför ihtiyacı beş TL‘den başlarken burada 20 TL’den başlıyor, alışılması çok zor”

Burada ikinci yılım, iki yıl oluyor Kıbrıs'tayım. Hala buraya alışamadım. Ulaşım çok sıkıntı, ben Ankara’dan geldim, burası hem sıcak hem de toplu taşıma yok. Burası çok pahalı… Hayat çok pahalı. Evlerden musluk suyu içilmiyor, sıcak su sıkıntısı var. Isıtma da çok büyük sorun oluyor. İlk yıl evde kalmıştım, kiralar çok pahalı, ev kiraları... Gece sıkıldıkça kampüs içerisinde geziyoruz, toplu taşımadan dolayı dışarı çıkamıyoruz. Buraya gelmeden önce duyduklarımızın başında "oraya giden gelmek istemiyor" demişlerdi... Çok fazla kafe yoğunluğu yok. Ankara’da bir kuaför ihtiyacı beş TL‘den başlarken burada 20 TL’den başlıyor, alışılması çok zor.

 

 

Bu haber toplam 3556 defa okunmuştur