Corendon farkı ile lezzetli uçuş
Corendon hostesleri vızır vızır hizmet ediyor. Yüzlerindeki gülüş de hiç eksik olmuyor. Mönü de oldukça güçlü. Uçak caterin mönüsü deyip geçmeyin.
Zekai Altan
Gizemli Kıbrıs kitabım özetlendi. Ve Hollanda’da Flamankçe diline çevrildi. Bu vesile ile ben de Hollanda’ya davet edilerek kitabımı imzaladım ve kitap fuar süresince misafirlere tanıtım amaçlı Corendon tarafından dağıtıldı. Yolculuk uzun. Önce Ercan-Antalya sonra da Antalya–Amsterdam. Rüya şehir Amsterdam. Suda yüzen Amsterdam’da yaklaşık 1600 su kanalı bilinmekte. Ve idolum Van Goh’un ülkesi Hollanda’nın başkenti Amsterdam. Bu uzun yolcukta bir sorunum vardı. Bir taraftan mevsim gribi ve diğer taraftan da omzumdaki ağrı ile kolum askıda bir yolculuk. Herşeye rağmen bu yolculuğa değerdi. Ercan’dan Antalya’ya Atlas Global ile uçtuk. Çok rahat ve keyifli bir yolculuk oldu. Genelde çaresizlik içinde Pegasus ile uçarken nihayet Atlas ile uçma şansını yakaladım. Uçuşlardaki konfor dışında küçük bir ikram da yolculuğunuzu daha keyifli bir duruma getirir. Bu keyfi Pegasus havayollarında hiç yaşamadım. Sizi adeta bir mal gibi görürler. Bu da insanı rahatsız eder. Atlas Global’da bu yok. Kısa süreli yolculuğa rağmen meyve suyu ve sıcak peynirli tost ile uçuşumuzu biraz keyifli duruma getirdiler.
ANTALYA-AMSTERDAM
Corendon Havayolları ile. Kaptan pilot açıklamaya başladı. Uçuş süresi 3.5 saat, sürat 850 km/saat ve 11 bin feet. Rotamız Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Almanya üzerinden Amsterdam. Uçağa girişte güleryüzlü hostesler ellerinde tepsi ile uçağa girenlere şeker ikramında bulunup yardımcı olmaya çalışıyorlar. Uçak kalktıktan kısa bir süre içerisinde kavrulmuş fındık ile soğuk veya sıcak içecek ikramı yapıldı. İlk iş bol bol kitap okumak. Tabii diğer taraftan tersimiz döndü. Havada iken saat farkı başladı. İmam saatine göre kalktık popaz saatine göre yol aldık. Geç varacağımız yere de erken vardık.
11 BİN FEET’TEKİ MÖNÜ
İlk ikramlardan sonra yemek servisi başladı. Hostesler vızır vızır hizmet ediyor. Yüzlerindeki gülüş de hiç eksik olmuyor. Mönü de oldukça güçlü. Uçak caterin mönüsü deyip geçmeyin. Bu mönüyü restoran mekanlarında pek yiyemezsiniz. Baştan savma değil. Tam anlamı ile gökyüzünde lezzet rüzgarı esti. Damak tadında bir mönü. Jelatinli tepsi içerisinde özenle yerleştirilmiş salata. Küçük kuşbaşı doğranmış domates, biber, yeşillikler ve üzerinde de rendelenmiş peynir. Tereyağı ve peynir tabağı. Peynir tabağında rokfor peynir, salam, beyaz peynir, kaşar ve kurutulmuş kayısı ile birlikte. Yanında da marul yaprağı ile ceviz. Tepsi içerisindeki menaj takımı da çok ilginç Küçük cam klasik zeytinyağı şişesinin içerisinde zeytinyağı. Tuz ve biber de ayrı tuzluk ve biberlik içerisinde. İkram edilen kuzu tandır ise slays olarak doğranmış etler bulgur pilavı üzerinde servis edildi. Yağda kızartılmış yani öldürülmüş patlıcan, havuç ve domates de garnitür olarak hazırlandı.
Kuzu tandırın fırınlanması tam kıvamında. Taze ve yumuşak. Yağı ve tuzu da tam kıvamında kullanıldı. 11 bin feet yükseklikte bu kadar taze ve sıcak servis edilmesi büyük bir başarı. Hele hele tandırın suyunun bulgur pilavına karışması sonucu pilava ayrı bir lezzet kattı. Tandırı yedikten sonra pilavı ayrıca farklı bir lezzet olarak yedik. Final olarak da bildiğimiz simit helvası. O kadar damak tadı bir lezzet yaratıldı ki hosteslerin servisi ile bütünleşti ve yolculuğumuz çok tatlı bir şekilde seyretti. Corendon hizmeti ve lezzeti tadılmaya değer.